İsrail'in Lübnan'a yönelik düzenlediği "Kuzey Okları" operasyonunda can kaybı artmaya devam ediyor.
Son verilere göre, hayatını kaybedenlerin sayısı 492'ye ulaşırken, bin 645 kişi ise yaralandı. İsrail, şu ana kadar Lübnan’da bin 300'den fazla noktayı hedef aldı.
İsrail’in “Kuzey Okları” operasyonu sürüyor
İsrail, sabah saatlerinden bu yana Lübnan’a yönelik saldırılarını aralıksız sürdürüyor. İsrail ordusu tarafından başlatılan saldırılar, yoğun bombardıman ve hava saldırıları şeklinde devam ederken, Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın son açıklamalarına göre can kaybı hızla artıyor. Bugün itibarıyla İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 492, yaralı sayısı ise bin 645 olarak kaydedildi.
1300'den fazla hedef vuruldu
İsrail'in Lübnan'a yönelik başlattığı askeri operasyon, bölgede büyük bir tahribat yaratırken, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi operasyonun adının “Kuzey Okları” olduğunu duyurdu. İsrail ordusu şu ana kadar Lübnan’da bin 300'den fazla noktayı vurduğunu açıkladı. Vurulan hedefler arasında askeri tesisler, sivil yapılar ve altyapı noktaları bulunuyor.
Can kaybı ve yaralı sayısı artıyor
Lübnan'da can kaybı hızla artarken, sağlık ekipleri yetersiz kalıyor. Yaralılar, çevre illerdeki hastanelere sevk edilse de bölgede sağlık hizmetleri ciddi anlamda zorlanıyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, durumu kritik olan çok sayıda yaralının tedavi altında olduğunu ve can kaybının daha da artabileceğini belirtti.
Saldırılar durmuyor
Bölgedeki bombardımanlar aralıksız devam ederken, sivillerin güvenli bölgelere tahliye edilmesi için çalışmalar sürüyor. İsrail’in Kuzey Okları operasyonu çerçevesinde daha geniş çaplı saldırılar düzenlemesi beklenirken, bölgede insani kriz büyüyor. Uluslararası toplumdan ateşkes çağrıları yükselmesine rağmen, şu ana kadar saldırıların durdurulmasına yönelik somut bir adım atılmış değil.
İSRAİL HİZBULLAH ÇATIŞMASI
İsrail ile Hizbullah’ı karşı karşıya getiren çatışmaların temelinde, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Lübnan’a taşınması yatıyor. 1967 Arap-İsrail Savaşı sonrasında artan baskılar, Yaser Arafat ve birçok Filistinli mültecinin Lübnan’a göç etmesine yol açtı. 1970'lerde yaşanan Ürdün’deki darbe girişimi ise FKÖ üzerindeki baskıyı daha da artırdı.
İsrail’in Lübnan’a ilk müdahalesi
1978'de, İsrail, FKÖ'nün Kuzey İsrail’e düzenlediği bir saldırıyı bahane ederek Lübnan’a askeri operasyon başlattı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geri çekilme kararını kabul eden İsrail, Lübnan’dan çekilse de 12 mil genişliğinde bir "güvenlik bölgesi" oluşturdu. Bu, iki ülke arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı.
2006: Temmuz Savaşı
İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların en önemli dönüm noktalarından biri, 2006 Temmuz Savaşı oldu. Hizbullah, sınırı geçerek üç İsrail askerini öldürdü ve ikisini rehin aldı. İsrail’in karşı saldırısıyla başlayan çatışmalar, 34 gün sürdü. Lübnan’ın altyapısı büyük zarar gördü, yaklaşık 1000 Lübnanlı hayatını kaybederken, 160 İsrailli öldü. Bu savaş, Hizbullah’ın askeri kapasitesini ve İsrail’in "yenilmezlik" imajını ciddi şekilde sarstı.
Hizbullah’ın askeri kapasitesi nasıl büyüdü?
Hizbullah, İran'dan aldığı destek ve Lübnan’da geliştirdiği askeri teknolojilerle dikkat çekiyor. 2006 yılında envanterinde 33 bin roket ve füze bulunduğu tahmin edilen örgütün, bugün 150 binden fazla roket ve füzeye sahip olduğu ileri sürülüyor. Bu füzeler, İsrail’in havaalanları, limanları ve askeri üslerini vurma kapasitesine sahip.
İsrail medyası, Hizbullah’ın bu gücünü sık sık tehdit olarak dile getirirken, örgütün aynı zamanda 20 binin üzerinde üyesi olduğu tahmin ediliyor. Suriye İç Savaşı'nda savaşan 5-8 bin kadar Hizbullah militanı da örgütün insan gücünü artıran faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.