Eğirdir Gölü, Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su kaynağı ve "yedi renkli göl" olarak bilinen eşsiz bir doğal güzellik. Fakat aşırı su kaybı, kirlilik ve otlanma gibi sorunlar gölü ve balıkçılık mesleğini tehdit ediyor.
Su Seviyesi Düşüyor, Balık Çeşitliliği Azalıyor
Yıllardır Eğirdir Gölü'nde balıkçılık yapan Mehmet Büyükçetin, gölün su seviyesinin ve balık çeşitliliğinin azaldığını söylendi. Göl tabanı ve yüzeyinin çekilmesi, göl dibini posaların doldurması ve otlanma gibi sorunlara dikkat çekti. Büyükçetin, gölün eski temizliğinin kalmadığını ve balıkçılığın yok olmak üzere olduğunu dile getirildi.
Kirlilik Balıkçılığı Vuruyor
Eğirdir Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ayhan Küçükköse de göldeki kirliliğe dikkat çekti. Göl sirkülasyonunun bozulması ve tarımsal sulamada açık sistemin kullanılması gölün kirliliğini arttırdı. Küçükköse, Eğirdir Gölü'nün kapalı devre sulama sitemine geçmesi gerektiğini ve göldeki su seviyesinin korunması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulandı.
Balık Popülasyonu Düştü
Küçükköse, geçmişte gölde bolca bulunan kerevit ve balık miktarının da azaldığını dile getirildi. 1985'te gelen bir hastalık nedeniyle kerevit popülasyonu 15 yıl boyunca yok olurken, şu anda da balık popülasyonu oldukça düşük. Gölün ortalama derinliğinin 12-13 metreden 6 metreye kadar düşmesi de balık popülasyonunu olumsuz etkiledi.
Eğirdir Gölü'nü Kurtarmak İçin
Eğirdir Gölü'nü ve balıkçılık mesleğini korumak için acil önlemler gerekiyor:
- Gölün su seviyesinin korunması
- Kirliliğin önlenmesi
- Otlanmanın kontrol altına alınması
- Kapalı devre sulama sistemine geçilmesi
- Göldeki su kaynaklarının bilinçli kullanımı
Bu adımlar atılmazsa, Eğirdir Gölü ve balıkçılık mesleği yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.