Doç. Dr. Ayşin Kılınç Toker, ani sıcaklık dalgalanmalarının influenza vakalarında ciddi artışlara yol açtığını belirterek, hastalığın tedavisinde antibiyotik değil, istirahat ve sıvı tüketiminin öncelikli olduğunu vurguladı.
Enfeksiyon Uzmanından Uyarı: İnfluenza Bu Yıl Etkisini Artırdı
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayşin Kılınç Toker, bu yıl influenza (grip) vakalarında dikkat çekici bir artış gözlemlendiğini açıkladı. Pandemi sürecinde gerileyen üst solunum yolu enfeksiyonlarının, özellikle 2025 yılının ilk aylarından itibaren yeniden yükselişe geçtiğini vurgulayan Toker, ani hava değişimlerinin bu artışta önemli bir rol oynadığını ifade ederek, "Bu sene influenza vakaları fazla oranda görüldü. Korona virüs pandemisinden bu yana influenza ile ilgili üst solunum yolu enfeksiyonlarını çok fazla görmüyorduk ama bu sene ocak ayı itibarıyla vakalarda artış oldu. Bu dönemde özellikle uzun semptomları olan, öksürük, kırgınlık ve kas ağrılarının uzun sürdüğü influenza etkenli üst solunum yolu enfeksiyonları çok fazla görüldü. İnfluenzanın özelliği semptomların uzun sürmesi ve herhangi bir antibiyotik kullanımına gerek olmamasına rağmen maalesef kişilerin 2-3 hafta gibi sıkıntılar yaşamasıyla devam ediyor. Bu süreçte özellikle mart ve nisan aylarında hava sıcaklarının dalgalı seyretmesi nedeniyle kişiler kendilerine çok fazla dikkat edemediler. Soğuk havalarda kendimizi daha rahat kendimizi koruyabilecekken havaların güzel gittiği dönemlerde sıkıntılar yaşanabiliyor. Özellikle Ramazan Bayramı tatili ve nisan ayının girmesine rağmen havalar bazı günler çok soğuk ve bazı günler çok sıcak gittiği için kişiler kendini koruyamıyorlar" şeklinde konuştu.
Bol Sıvı Tüketin
İnfluenzanın tedavisi hakkında bilgiler veren Toker, "Kişi, influenzaya ilk yakalandığında 3-5 günlük süre ateş yüksekliği, çok yaygın kas ağrısı, göğüs ağrısı ve öksürük ile giden bir tablo var. Düzelme periyoduna girmesi gereken süreçte maalesef geniz akıntısı, baş ağrısı ve geçmeyen kuru öksürük tabloları olabiliyor. Kişiler bu noktada 2-3 hafta süren semptomlardan gerçekten rahatsız oluyorlar. Viral bir etken olduğu için kesinlikle antibakteriyel bir tedavi ve antibiyotik tedavisi önermiyoruz. Bu noktada antiviral bir tedavi semptomların başladığı ilk 3 gün içerisinde başlanabilir. O dönemi geçirdiysek antiviral tedaviye gerek yok. Kişinin bol sıvı tüketimi, dinlenmesi, mümkün olduğunca kendini sıcak soğuk değişimlerinden koruyarak istirahat etmesi yeterli. Uzayan semptomlar için semptomatik tedavilerden fayda görülebilir. Burada en başarılı sonuç istirahat ve sıvı tüketiminin düzenli olmasıyla sağlanabiliyor" diye konuştu.