CHP Antalya İl başkanlığı için adaylığını açıklayan
Mustafa Şeker, sosyal medyadan “Antalya Siyasetinin Analizi” başlığı altında
partisinde yaşanan olaylarla ilgili eleştirel bir paylaşımda bulundu.
Uzun bir zamandır gözlemlediği olaylar zinciriyle ilgili düşüncelerini parti üyeleriyle paylaşma ihtiyacı duyduğunu kaydeden Şeker, şöyle konuştu: “Yerel seçim süreci ile başlayan ‘Büyükşehir belediye başkanı Muhittin Böcek mi, Ümit Uysal mı olsun tartışmaları sürerken, Ankara’ya gidip gelmeler, genel merkeze ziyaretler derken Muhittin Başkanın adaylığında mutabık kalındı. Daha sonraki süreçte il başkanı Ahmet Kumbul, bu alınan karara boykot amaçlı Muhittin Başkanı seçime 15 gün kalaya kadar desteklemedi. Çünkü kendisinin adayı Ümit Uysal’dı. Daha sonra birden herkesMuhittinBaşkana yanaştı ve sanki adaylarıymış gibi davrandılar. Muhittin Başkanın seçilmesinden sonra baş gösteren hazımsızlık, sosyal medya ve internet gazetecileri aracılığıyla Muhittin başkana saldırdılar.”
SEÇİME MÜDAHALE
ETTİLER
“Gelinen son durum, delege seçimlerinde hiç bir şekilde müdahil olunmaması gerekiyordu.‘Ben ilçe ve il seçimlerine kesinlikle müdahil olmayacağım’ dendi ancak ‘benim il başkanı adayım Ahmet Kumbul’dur’ açıklaması yapıldı. Daha sonra hiç bir şekilde seçimlere müdahil olmayacağını söyleyen MuratpaşaBelediye Başkanı Ümit Uysal’ın Muratpaşa İlçe Başkanı Sayın Hasan Şahin ile belediye binasında aylarca yapılan seçim çalışmalarını gördük.Delege seçimlerinin başlaması ile GüzelobaMahallesi’nde7-8 MuratpaşaBelediye Meclis üyesinin bizzat seçime müdahil oldu. Bazı meclis üyeleri liste dağıttı, ilçe başkan yardımcıları, il yöneticisi, ilçe başkanı bizzat seçim günü oradaydı. Diğer ilçe başkan adayı Hasan Öder’in, sandıkta müşahit istemesiyle başlayan süreç daha sonra ilçe yöneticileri ve ilçe başkanı tarafından tartaklanarak dışarı çıkartılmasıyla devam etti.”
İDDİALAR
GAZETELERE YANSIDI
“Seçime geçilmeden önce gelen zarf sayısı sorulduğunda 150 zarf getirildiği söylenmesine rağmen sandıktan kullanılan zarf sayısının 197 olduğu ortaya çıktı. Dahasonra seçim yapılan tüm mahallelerde de aynı meclis üyelerinin yine aynı rolleri alması dikkat çekti. En son yerel gazete manşetlerine yansıyan Meltem Mahalle seçimlerinde ikinci liste çıkaran bir parti üyemizin kardeşi tartaklandı. Kendisine Muratpaşa meclis üyemizin silah çektiği iddia edildi. Aynı şekilde Konyaaltı ve Kepez’de iddiaya göre MuratpaşaBelediye Başkanımız mevcut ilçe başkanlarının karşısında ilçe başkan adayı çıkardığı da söylendi.”
KUMBUL NEDEN SESSİZ
“Şimdi burada akla gelen bir kaç soru var. Tabii ki bu kadar olaylar oluyor, gazeteler yazıyor, sosyal medyada yazılıyor. Peki bu konuları araştırıp savunma istemesi gereken makam yani il başkanımız Sayın Ahmet Kumbul neden bu olaylara sesiz kalıyor. Acaba yola çıktığı arkadaşlarının kendisi ile yollarını ayırması yeni bir il başkanı adayı aramalarından habersiz olmasımı? Bu yönde bir çalışma olduğunu biliyorum. Yani ‘ben nasıl olsa istenmiyorum, sayın ilçe başkanım ve MuratpaşaBelediye Başkanı benim il başkanlığıma devam etmem konusunda desteklerini kestiler. Bu sebeple sessizce son günlerimi geçireyimmi?’ diyor. Kendi koltuğunu düşünen siyasilerle nasıl siyaset yapılır, ne kadar başarılı olunur, ne kadar güvenilir. Burada amacı olmayan, hedefi sadece koltuk olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımak olmayan kişiler, bu makamlarda ise burada biz daha uzun yıllar muhalefette kalırız diye düşünüyorum”
TEHDİTLE SİYASET
YAPILMAZ
“Yıllardır özlemini çektiğimiz iktidara gelmek,işsizimize
iş, aşsızımıza aş, parasızlıktan toplu intiharlar sürecine geldiğimiz bir Türkiye’de
ki bu ölümlerde bir nebze sorumlu olduğumuzu ve bu sorumluluğumuz gereği tek
çıkış yolunun kişileri bir yerlere taşımak değil, partimizin iktidara taşımak
olduğu Antalya’dan başlayan bir taban harekatının tam zamanı olduğunu
düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partili olmak bunu gerektirir, halkın adamı olmayı
gerektirir,2 yıl boyunca toplamda 20 yada 25 kez sosyal medyadan yapılan iktidar
karşıtı sözler paylaşarak bu makamlarda oturulamaz. Halka inmek gerek halkın
içinde olmak gerek partimize yeni üyeler kazandırmak gerek işçiyi, esnafı,
emekliyi, öğrenciyi yaşlıyı genci ziyaret etmek onların sorunlarını dinleyip
siyasi arenada bu konularda çalışma yapmak gerekir. CHP’ye de yakışan budur.
Delegelerimizin geçmişte gücünü sandığa yansıttıklarını defalarca gördüm. Benim
kanaatimce belediye başkanlarınıda bu üyelerimiz seçti. Kimse kimsenin kölesi
yada esiri değildir. Tehditle, teklifle, vaatlerle siyaset yapılmaz
yapılmamalıdır. Belediyelerimiz kendi işlerine bakmalıdırlar. Örgütümüz
hassasiyet göstererek itina ile ilçe ve il başkanını seçecektir. ” Ziya Nur SEZEN