Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Evrim Ercan, yasaya rağmen hayvan haklarının çiğnendiğini, yasa gereği olmasına rağmen Antalya’da belediyelerin hayvan hastanesi kurmadıklarını, hayvan ambulansı bulundurmadıklarını söyledi. Ercan, yönetim planında aksine bir madde yoksa apartmanlarda kedi ve köpek beslenebileceğini belirtti.Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Evrim Ercan ile hayvan hakları üzerine söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşide Avukat Evrim Ercan ile hayvan severlerin hayvan hakları konusunda izleyeceği hukuki süreçleri de konuştuk..
Evrim Ercan, ‘ Hayvan Hakları Kurulu’nun bir buçuk yıl önce kurulduğunu belirterek, çalışmalarıyla ilgili olarak “Şu an yönetimde olan bütün arkadaşlar kurucu üye. İlk iş olarak yasa tasarısı için imza kampanyası başlattık. Ve 700 avukattın imzasını topladık meclise sunduk. Meclis çalışmaların katıldık Antalya Barosu olarak hayvan hakları konusunda 3 kurultay yaptık” dedi.
“ÜLKEMİZ HAYVAN HAKLARI KONUSUNDA ÇOKTA DUYARLI DEĞİL”
Antalya’da hayvanlara yaklaşımın nasıl olduğu yönündeki sorumuza Evrim Ercan, “Bu konuda Antalya’da birçok çalışma var. Bununa ilgili ve hayvan dostları derneği çok çaba gösteriyor. Onun dışında bağımsız gönüllüler de var. Gönüllü hayvan severler, sahiplendirme, tedavilerini yaptırmak gibi çalışmaları yapıyorlar. Sokaktaki hayvanları topluyorlar. Sadece şehir bazında bakmamak lazım ülkemiz hayvan hakları konusunda çokta duyarlı değil. Ancak kentimizde geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı ambulans hizmeti var. Antalyalılar küçük dostlara yönelik olaylarda Alo 153’ü arayarak oraya ulaşabilirler. Şu an aktif mi bilmiyorum. Önceki dönemde aktifti. 153 arandığı zaman geliyorlardı ve yaralanan hayvanı barınağa götürüyorlar. Saat 17.00’dan sonra ulaşmak isteyen olursa barınakların telefonu aranarak çağrı yapılabiliyor. Ancak bu hizmetin 24 saat olması gerekiyor. Sanırım öyle bir hizmet oturmuş değil. Aslında bizim diğer belediyelerden de talebimiz olacak; her belediyenin bir hayvan ambulansı olursa en azından olay anında gelir ve ambulansta da müdahale edilir. Ambulans sayısı da artar Büyükşehir’inde her yere yetişmesi çok zor. Yasalarda da var hayvan hastaneleri kurulması,hayvan ambulansları bulundurulması şeklinde ama maalesef birçok belediye de yok” diye yanıtladı.
YASALAR YETERLİ DEĞİL
Son dönemde sivil toplum kuruluşları, Baro kurullarının çalışmalarıyla, sosyal medya paylaşımlarıyla hayvan hakları konusunda duyarlılığın attığını ifade eden Evrim Ercan, “Yasa zaten çok yetersiz. Şimdi mecliste bir tasarı gündemde. Tasarı komisyonundan çıkıp genel kurula gelecek ve oylanacak. Bu tasarıda, ‘Hayvan öldürme ve hayvana işkence ederek öldürme gibi fiiller kabahat kapsamından çıkarak, suç kapsamına alındı. Suçun şekline göre hapis cezası öngörülüyor. İdari para cezası gerektiren cezalar biraz daha arttı. Ama bizce hala daha yeterli değil. Parasını veririm neticede diye bir algı oluşuyor. Avcılar tarafından resmen takip edilmediği için sen ben görürsek, ancak o şekilde ceza veriliyor. Hayvanın gidip de şikayet etme şansı yok” dedi.
Ercan, Türk Ceza Kanunu’nda hayvan öldürmede üst sınırın 2 yıla kadar olduğunu ve bu nedenle suçlarda erteleme ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini veya para cezası verilirse vatandaşta ‘para cezasının verip geçeriz’ mantığı hakim olduğunu ifade ediyor. Ercan, “O yüzden biz hep alt sınır 2 yıl olsun, iki yıl ve üzeri olduğu için, ceza ertelenemesin diye uğraştık. Ankara Barosu çalıştay düzenledi. O çalıştayda da böyle olsun diye bir metin hazırladık meclise sunduk ama çokta dikkati alınmadı. Hala yasa hukuki yeterli bir koruma sağlamıyor” diye konuştu.
Antalya’da hayvan hakları söz konusu olduğunda vakaların kuruluna nasıl ulaştığını sorduğumuz de ise Avukat Evrim Ercan, durumu şu örneklerle aktardı; “Genelde öldürme olursa başvuru oluyor. Hatta geçen sene bir muhtar iki köpeği av tüfeği ile vurmuştu. Bu nedenle şikayette bulunduk. Ancak onu da şu şekilde şikayette bulunduk; meskun mahalde ateş etmekte dolayı çünkü hani vurduğu için bir para cezası alacak ama biz istedik ki; mahkeme karşısına çıksın. Hayvanları koruma kanunundan suç olmadığı için hayvanı öldürmek, bizde meskun mahalde ateş etmekten şikayette bulunduk. Ya da daha çok köpeğini arabanın içinde bırakmış kilitlemiş gitmiş, hayvan orada susuzluktan, sıcaktan ölmek üzereyken bulunmuş, ya da balkonda bağlayıp bakanlar oluyor. Onlara da müdahale ediyoruz. Bunlar suça girmiyor. Şu anda kabahatler kanunu çerçevesinde ancak idari para cezası verilebiliyor. Gene geçen sene Kepez Belediyesi çalışanları, biri kör, biri sakat iki hayvanı öldürdüler. Biz kamera kayıtlarını bulduk. Uyuşturucu tüfekle vurmuşlar, biz şikayet ettik. Ama henüz bir gelişme olmadı.”
MAHKEME KARARI: “TEK VAŞAK VURMAKLA HAYVANIN NESLİ TÜKENMEZ” OLMUŞ
Ercan, hala süren bir dava olan Antalya’da vurulan Vaşak davasını süreçlerini aktardı. Ercan, “Antalya civarında bir vaşak öldürülmüştü. Onunla ilgili şikayette bulunduk. Orada öldüren şahıs belli değil, faili meçhul, mahkemeden ‘tek vaşak vurmak hayvanın neslinin tükenmesine sebep olmaz, tehlikeye sokmaz’ diye karar çıktı. İtiraz ettik ve Ağır Ceza mahkemesi de ‘sonuçta ekolojik dengeyi bir şeklide bozar’ diyerek dosyayı iade etti ve şimdi tekrar dava açılacak. Basit jandarma araştırmasıyla bile faili bulunabilir ve ceza alır” dedi.
SADECE KEDİ KÖPEK KORUMACISI DEĞİLİZ
Avukat Evrim Ercan, “Buna benzer bir örnek Diyarbakır’da vardı. Leopar öldürülmüştü. Bizden farklı bir il ama Diyarbakır’da hayvan hakları komisyonu yok. Bizim için de fark etmiyor hangi şehirde öldürüldüğü. Bu bir yaban hayvanı, biz sadece kedi köpek korumacısı değiliz. Bütün hayvanlar eşit önemde ve değerde. Leoparla ilgili dava sürüyor. Bunlar güzel gelişmeler belki iki sene öncesine kadar burun kıvırıyorlardı. Biz yine de başvuruda bulunuyoruz. Baroların ısrarlı takipleri olduğu sürece ve leopar ve vaşakta iyi bir sonuca ulaşılırsa bir ilk olacak. Caydırıcı da olur. İki gün sonra adamın biri hayvan öldürmeye kalksa ‘bunlar başıma iş açar’ diye düşünüp vazgeçer” şeklinde konuştu.
KAZALARDA İZLENECEK SÜREÇLER
İnsanların ağırlıklı olarak masrafları düşünerek çarptıkları havyanı alıp veterinere götürmediklerine vurgu yapan Ercan, “-Aman alıp götürsem veteriner başıma iş gelir tedavi masrafları üzerime kalır- diye götürmeyen insan çok. Masraf nedeniyle insanlar hayvana çarpın bırakıp gidiyor. Bunu özellikle belirtmek istiyorum, Ama öyle durumlarda sigorta tahkim kurulunun son kararları ‘hayvan çarptıysanız tedavi masraflarını zorunlu trafik sigortası karşılıyor. Hayvan bir zarara sebep olduysa kasko karşılıyor. Herhangi bir kazadaki gibi fotoğraflayıp bir tutanak ve görgü şahidi ile belgeleyince sigorta ödüyor. Veteriner götürerek ya da belediyelerin veteriner hizmetleri aranabilir” dedi.
EVDE HAYVAN BESLEMEDE SIKINTIYLA KARIŞLAŞANLAR İÇİN
Ercan, “Apartman yönetimiyle evde hayvan besleme konusunda sıkıntı olduğu zaman, ilk önce apartman kat yönetim planı vardır. Kat yönetimi oluşturulurken bu planlar tapu da olur ve yöneticide de olabilir. Eğer o yönetim planında evcil hayvan bakılamaz şeklinde bir madde yoksa zaten gidip te apartman kurulu o hayvanın tahliyesini isteyemez. Ya da ‘sizi attıracağız hayvanı tahliye edin’ derse etmesinler öncelikle yönetim planına baksınlar. Eğer öyle bir madde var ise, apartman yönetimi dava açtığında kazanıyor. Ama dava açılmadan da kimse yine hayvanını tahliye etmesin. Dava açıldığında da hayvanın rahatsızlık verdiğinin ispatlaması gerekiyor. Belediyelerinde ‘gel ben senin hayvanını tahliye edeceğim’ deme lüksü yok. Öyle bir durumda kapılarını açıp ‘gel buyur al’ deyip hayvanınızı almasına müsaade etmeyin. Çünkü konut dokunulmazlığını ihlale giriyor. İnsanlar bilmiyor korkuyor, hayvanını veriyor” dedi.
EVCİL HAYVAN HACZEDİLEMEZ
Bir haberde konu olması üzerine evcil hayvanın haczedilemeyeceğine de dikkat çeken Ercan, “Evcil hayvanlar haczedilemez, insanlar ve icra memurları bunu da bilmiyor. Hayvanları koruma kanununda açık bir madde var; sahibinin borcundan dolayı evcil hayvan haczedilemez. Ancak hayvanını ticari bir değeri olması lazım. Öyle bir durumda itiraz etsinler” diye vurguladı.
MÜHÜBE DEMİRBAŞ
