TAM Solar Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Ateş: “İstenildiği takdirde sahada bulunan yabancı inverterlere uzaktan müdahale mümkün. Bu nedenle yatırımcılarımız yabancı invertörler ile güneş enerji santrali kurma işinden bir an önce vazgeçsinler“
Güneşten faydalanıp evde sıcak su elde etme evresini aştık, şimdilerde güneş enerjisi denilince elektrik enerjisi akla geliyor. Fabrikadan eve, bahçe sulamadan yol levhalarına kadar her yerde güneş enerjisi var. Şebekeden bağımsız enerji kullanmaya başladığımız ovada mesleki refleks devam ediyor. Geçtiğimiz yıl, “Güneşev’den güneşkent’e” diyerek ciddi bir araştırma haber dosyası hazırlamıştık. O dönemde sektörün sivil toplum örgütü başkanı olan TAM Solar Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Ateş ile bu kez sistemin güvenliğini konuştuk. Ateş, bu konuda ciddi bir tehlike olduğunu belirterek “ İstenildiği takdirde sahada bulunan yabancı inverterlere uzaktan müdahale mümkün. Bu nedenle yatırımcılarımız yabancı invertörler ile güneş enerji santrali kurma işinden bir an önce vazgeçsinler“ dedi.
Güneş enerjisi santrallerimiz ne kadar güvenli? Geçtiğimiz günlerde çağrı cihazları uzaktan kumandayla Ortadoğu da patlatıldı ondan sonra aklımıza gelen bir durum. Yapılan araştırmalarda da çok ilginç verilere ulaştık ne kadar güvendeyiz?
Şimdi güneş enerjisi santralleri biliyorsun bazı komponentler den oluşuyor. Bunlar başlıca güneş paneli ve inverter dediğimiz özellikle büyük tesislerimizde şebekeye satışlı sistemde enterkonnekte sisteme ulusal bazda enerjiyi gönderdiğimiz sistemler. Bunlar şu anda ülkemizde 20 GB dediğimiz 20 bin megavat seviyelerinde kurulu gücümüz var ve şu anda bunların içerisinde de tabii 20 bin megavatlık yani 20 GB'lık da inverterler diye tabir ettiğimiz eviriciler var.
Şimdi bu inverterler son dönemlerde şaibeli bir durum almaya başladı. Bunun nedeni şu. Yerli inverter üreticilerinin veri izleme tabanları yerli hostinglerde duruyor. Ancak yabancı menşeili Avrupa pazarından ve Çin pazarından veya diğer pazarlardan gelen Yurt dışından gelen ürünlerde ki veri izleme tabanları maalesef yabancı yani kendi sürücüleri üzerinden takip ediliyor. Şimdi hal böyle olunca burada çok önemli bir husus var. Önemli husus şu 20 bin megawatt’ın 19 bin 750 megawatt’ı yabancı inverterler tarafından kurulmuş durumda. Biliyorsunuz bu inverterler güneş panellerinden gelen enerjiyi eviriyor. Burada ki tehlikeyi düşündüğümüz zaman bugüne kadar hiç kimsenin aklına gelmemiş ama ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız.
İstenildiği takdirde sahada bulunan yabancı inverterlere uzaktan müdahale mümkün. Bu nedenle yatırımcılarımız yabancı invertörler ile güneş enerji santrali kurma işinden bir an önce vazgeçsinler. Herkesin atladığı bir husus daha var. Siber güvenlikle ilgili bir yasa çıktı 15 Ocak'ta gömülü yazılımların haricinde bütün bu veri izleme tabanlarının istendiği takdirde siber güvenlik başkanlığına teslim edilmesi gerekiyor. Acaba bu yabancı inverter markaları istenildiği takdirde bunları teslim edecekler mi?
Biz yerli üretimle bu ihtiyaca cevap verebiliriz. Şu anda dört tane yerli inverter üreticimiz var. Bunlardan alfabetik sırayla Aselsan, Milpes, Pixell ve Solarkol firmalarımız. Bu firmalarımızın yerlilik oranları 2024 Aralık ayı itibariyle %62 ile %72 seviyelerinde bu sene %80, 85 lere çıkacağız İnşallah. Bunun yanı sıra Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ayrıca yekages’lerle ilgili olarak güneş panellerinde & 75 inverterlerde % 51 oranında yerlilik istiyor. Bunun yanı sıra güneş enerji santrallerimizin tehlikede olduğunu düşünüyorum. Şimdi iki veya üç ülkede işler siyasi veya ticari anlamda kötü gitti. Yabancı menşeili inverterler yabancı hosting üzerinde barınıyor. Türkiye'deki inverterleri devre dışı bırakmak her zaman mümkün. Bütün yatırımlar aniden çöp olur. Burada yatırımcının dikkat etmesi gereken husus bu saatten sonra yatırımcımız yerli invertör tercihleri oluşmaya başlaması lazım.
Peki yani ilk etapta bu güvenlik sorunun giderilmesi ya da minimuma indirilmesi için yapılabilecek bir şey yok mu ?
Güneş enerjisi santrallerimiz 5-6 tane iken yurt dışından sürekli Çin ve Avrupa pazarından yabancı menşeili panellerimiz geliyordu. 6-7 yıl önce bakanlık gözetim belgesi adı altında bir belge çıkartınca ve yerli üreticiyi koruma altına alınca o gün 6 tane olan güneş enerji panel fabrikamız 64 taneye çıkmış durumda. Burada da aynı yöntem izlenerek yurt dışından gelen inverterlere gözetim belgesi getirilmeli ve yerli inverter üreticileri koruma altına alınmalıdır.
Peki bunun bir maliyet hesabı yapmak mümkün mü? Burada ben şu anda örnek veriyorum 1000 tane yabancı menşeli sistemin çalıştığını düşünelim bu 1000 tane sistemi güvenli hale getirebilmek çok maliyetli bir şey mi?
Yeni yatırımcı açısından çok maliyetli değil. Yabancı menşeili yerine yerli inverter kullanacak. Eski sahalar için zaten inverterlerin 10 yıl ömürleri var ve eski sahalardaki inverterler artık yenileriyle değiştirimeye başlanacak. O yüzden zaman içinde bu 20 GW kurulu sahalardaki inverterlerde zamanla yerliye dönüşmüş olur. Şu an itibariyle yabancı inverterlere harcanan para miktarı 1 milyar dolar seviyelerinde. Bu paranın yurt içinde kalması lazım.
Şimdi burada bu dönüşüm için güvenlik tedbirinin oluşması için devlete bürokrasiye düşen görev var mı?
Tabii ki var her şeyden önce yatırımcı olarak ben kendi yatırımımı garanti altına almam lazım. Daha sonra da bakanlıklarımızın ve siber güvenlik başkanlığımızın bir dizi önlem alması gerekiyor. Ancak tüm bu tedbirlere rağmen yabancı inverterler yabancı hostinglerde barındığı için bu konuda önlem alınması mümkün değildir. Kaldı ki; yabancı inverter üreticilerinin de yerli hosting kullanacağını düşünmüyorum. Şu anda ülkemizin kurulu gücü 116 GW ‘ın biraz üzerinde ve bunun 20 GW’lık bölümü güneş enerji santrallerinden oluşuyor. Bu 20 GW kurulu gücün %97 si yabancı inverterlerle kurulmuş durumda. Şimdi şöyle bir senaryo yapacak olursak herhangi bir ülke ile siyasi veya ticari ilişkilerimiz bozuldu diyelim. Sizce bu santrallerin ne kadarını devre dışı bırakabilecek güce sahipler? O zaman yatırımcı tarafı da kendi menfaatlerini düşünerek netice itibariyle bu yatırımın bedelinin karşılığında bir para kazanılıyor veya tasarrufta bulunuluyor ise o zaman yapılacak iş şu bir daha söylüyorum yatırımlarınızda yerli inverter kullanın.
Yani bu bahsettiğimiz risk sadece işte güneş enerjisi ile evini aydınlatan bahçesini sulayan çiftçi değil asıl ağırlık sanayi sektöründe ve 5 dakikalık bir kesintinin bile belli bir maliyeti olduğu düşünüldüğünde uzun vadeli bir kesintinin maliyetinin büyük bir zarara yol açacağını düşünmek bile istemiyoruz.
Enerjide domino taşı etkisi diye bir kavram vardır. Ülkemiz bunu bir müddet önce yaşadı aslında. Şimdi bu yabana atılacak bir senaryo değil. Daha önce bunu benzer bu anlattığımız senaryo yapan atılacak bir senaryo değil. Şimdi ben bunu gündeme getirdiğim için övünmüyorum. Devletimizin güçlü kurumlarıyla birlikte bu işin çözüleceğini umut ediyorum. Bizim bu gücümüz var.
Yerli inverterlerin ağırlıklı olarak ne zaman kullanılacağını düşünüyorsunuz?
Aslında buradaki en önemli husus kendilerini nasıl anlatacakları ile ilgilidir. Birlik olmalı ve kendilerine bir yol haritası çizmeliler. Her şeyden önemlisi bir dernek çatısı altında birleşmeliler. Tek başlarına değil birlikte hareket etmeliler. Ancak kendi işletmeleri açısından da bir planları olması lazım. Ben her zaman kendilerine yardımcı olmaya hazırım. Yeter ki; bizden destek istesinler. Eğer kendilerine iyi bir yol haritası çizecek olurlarsa 2025 yılının ikinci yarısından başlamak üzere 2026 ve 2027 yıllarında cirolarının hızlı bir şekilde artacağında şüphem yok.