Eğitim-İŞ Antalya Şube Yönetimi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Antalya TED Koleji’nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Töreni’nde konuşma yapan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Emine Karakaş’ın ifadeleri bazı çevrelerin tepkisini çekti. Siyasi ve sendikal kimlikleri olan bu kişilerin hedef gösterdiği öğretmen arkadaşımız akşam saatlerinde emniyet güçlerince gözaltına alınmış ve hakkında 5237 sayılı kanunun 216. Maddesi kapsamında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan işlem başlatılacağı açıklanmıştır.
CUMHURİYET’İN ÖNEMİNE VURGU YAPTI
Öğretmen arkadaşımız sosyal medyada paylaşıldığı kadarını izlediğimiz konuşmasında cumhuriyet kazanımlarının önemini vurgulamaya çalışmış ve hiçbir siyasi kişiyi, partiyi ya da oluşumun ismini kullanmamıştır. Kimseyi hedef göstermemiş, kimseye hakaret etmemiştir. Ancak yapılan konuşmanın içeriğinden rahatsız olan bazı kişiler kendilerinin ve kendilleri gibi düşünenlerin hedef alındığı düşüncesiyle Emine öğretmen ile ilgili bazı paylaşımlar yaparak kendisinin okuldan atılması gerektiğini, atılmazsa okulun kapatılması gerektiğini yazmışlardır. Gözaltı işlemi yapıldıktan sonra sosyal medyadan yine “Atın bu kadını içeri!” nidaları atan Ankara Büyükşehir Eski Başkanı İ. Melih Gökçek bağımsız olması gereken yargıya açıkça müdahale etmeye çalışmaktadır. Daha öncesinde kendisini kendi görüşünden, kendi partisinden, başbakan yardımcılığı, bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapmış bir kişi tarafından Ankara’yı Fetö Terör Örgütü’ne parsel parsel satmakla suçlanmasıyla ve yine Fetö Terör Örgütü’nün düzenlediği Türkçe Olimpiyatları Töreninde yaptığı konuşmasında Fetö Terör Örgütü ve onun liderine yaptığı övgülerle hatırladığımız İ. Melih Gökçek öğretmenin gözaltına alınmasıyla hedefine ulaşmış mıdır? Yine başka bir isim, Türkiye’nin en büyük sendika ve konfederasyon başkanı Ali Yalçın da Emine Karakaş’ı hedef almış ve öğretmeni birlik ve bütünlüğü baltalamakla suçlamıştır. Asıl işini, yani eğitim çalışanlarının, memurların ve memur emeklilerinin sorunlarının çözülmesi görevini yerine getiremeyen bu şahsın fikirlerini beğenmediği bir öğretmeni hedef göstermesi açıkçası bizleri şaşırtmadı.
GENÇLER ÖLÜRKEN NEREDEYDİNİZ?
Bir öğretmeni hedef göstererek gözaltına alınmasını sağlayan bu kişilere sormak istiyoruz;
Ensar Vakfı’nda onlarca çocuğun tacize ve tecavüze uğradığının ortaya çıktığı dönemde o sapık kişilerin gözaltına alınmasını ya da kurumlarının kapatılmasını da istemiş miydiniz?
Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaretleri ile bilinen, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen fesli sözde hoca Kadir Mısıroğlu’na da gözaltı talebiniz olmuş muydu?
Cemaat yurdunda ihmal sonucu yangında can veren çocuklarımızın ölümünden sorumlu olanlar için hedef gösterici paylaşımlarınız oldu mu?
Antalya’da cemaat yurdunda kafası kesilerek öldürülen gencimiz hiç gündeminize geldi mi? Yine cemaat yurdunda baskılara dayanamayarak canına kıyan öğrencimiz, şiddete maruz kalan gençlerimiz umrunuzda mı?
Bunun gibi sorulabilecek yüzlerce soru var. Ancak sizi rahatsız eden kişiler için tweet atarsınız ve onların yargılanmasını istersiniz. İşi, adresi belli olan bir öğretmenin gözaltına alınması kabul edilemez. Bir hukuk devletinde hiç kimse soruşturulamaz ya da yargılanamaz değildir. Gözaltı ya da tutuklama işlemleri ise en son başvurulması gereken uygulamalardır. Eğitim-iş Antalya Şubesi olarak hiçbir eğitim çalışanının fikirleri ve bunları paylaşmaları sebebiyle hedef gösterilmesinin ya da gözaltına alınmasının karşısında olduğumuzu, yaşanan bu sürecin takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz.”