Bursa'nın 47 yıllık eczacısı Nazif Kara ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, koronavirüse karşı etkili bir çözüm sunan yüzde 99 etkili bir burun spreyi geliştirdi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından da dikkate alınan JN.1 alt varyantının hızla yayılması, maske, mesafe ve aşı önlemlerini yeniden gündeme getirdi. Ancak, geliştirilen antiviral burun spreyi, virüsün yayılmasını durdurma konusunda etkili bir çözüm sunabilir.

Kara ve Yeşilbağ, 2 yıldır üzerinde çalıştıkları burun spreyinin son faz aşamasına geldiklerini açıkladı. Sağlık Bakanlığı yetkililerinden destek bekleyen ekip, laboratuvar çalışmalarını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Prof. Dr. Kadir Yeşilbağ, spreyin solunum yoluyla bulaşan hastalıkları durdurma amacını güderek doğal içerikli bir formül geliştirdiklerini belirtti.

Laboratuvar deneylerinde spreyin virüsün çoğalmasını yüzde 99,9 oranında durdurduğunu ve virüsün hücreye girmesini yüzde 99 oranında engellediğini belirten Yeşilbağ, bu durumun enfeksiyon başlamadan önce etkili bir koruma sağladığını vurguladı. Ayrıca, ortamda bulunan virüsü yüzde 99,5 oranında durdurma başarısı elde ettiklerini ifade etti.

Formülün etkinliğinin uzun süreli olduğunu gösteren deneylerin ardından patent başvurusu ve marka tescili gerçekleştirdiklerini belirten Yeşilbağ, spreyin ortam sıcaklığında bir yıl süresince etkisini koruduğunu açıkladı. Bu durum, ürünün uzun süreli etkinliğini gösteriyor.

Spreyin geliştirilmesi için gece gündüz çalışan Nazif Kara, pandemi döneminde sorumluluk hissederek eczacılık deneyimini kullanmaya karar verdiğini söyledi. Antiviral burun spreyinin bir aşı olmadığını, virüsün burun, ağız ve gözden giriş yaptığını düşünerek bu alanda bir çözüm sunduklarını ifade etti. Sağlık Bakanlığı'ndan destek bekleyen Kara, ürünün ticarileştirme aşamasına geldiğini belirtti.

Antiviral burun spreyi, sadece koronavirüsle değil, benzer virüslerle mücadelede de etkili olduğunu kanıtlıyor. Doğal içerikli formülü, etkili virüs durdurma özelliği ve uzun süreli etkinliğiyle önemli bir ilaç adayı olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin yerli ve özgün formülasyonları değerlendirmesi ve ürüne dönüştürmesi, ulusal ve global sağlık sektöründe çığır açabilir.