Son yıllarda tüm dünyada etkisini artıran iklim değişikliği, Akdeniz ve Ege bölgelerinde deniz suyu sıcaklığının her yıl 5 metre derinliğe indikçe arttığını ortaya koyuyor. Bu durum sadece deniz ekosistemini değil, aynı zamanda karasal iklimi de ciddi bir tehdit altına sokuyor.

Deniz suyu sıcaklığındaki artışın bir sonucu olarak kaçamayan ve soğuk suda yaşayan canlılar, özellikle sünger ve mercan gibi türler, her geçen yıl küçülmeye, stres yaşamaya ve nihayetinde kaybolmaya başlıyor.

Akdeniz'de tropikal iklim kuşağına geçiş göstermesiyle birlikte, 2018'de dünyanın en büyük midyesi olan ve boyu bir metreyi aşan Pina midyesi neslinin yok olduğu belirtiliyor.

2030 yılına kadar devam edecek iklim değişikliği sonucunda, Akdeniz'de yaşayan balık türlerinin yüzde 30'unun Kızıldeniz'de yaşayan istilacı türlerden oluşması öngörülüyor. Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya, yaptığı açıklamada, her 5 metrede bir su sıcaklığını ölçtüklerini ve her yıl bu verilerin ısındığını gördüklerini belirterek, özellikle 2023 yazının, 2022 yazından 4 derece daha sıcak geçtiğini vurguladı.

Deniz suyu sıcaklığındaki artışın etkileri, sadece balıkları değil, aynı zamanda denizlerdeki canlıların sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Kızılkaya, tropikal hastalıkların Akdeniz'de yaşayan canlıları olumsuz etkileyeceğini ve bu hastalıkların sebep olduğu kayıpların hala belirsiz olduğunu ifade etti.

Akdeniz Koruma Derneği Başkanı, '2030 yılına kadar denizlerdeki balıkların yüzde 30'u tropikal iklim balığı olacak' diyerek, iklim değişikliğinin sadece karada değil, denizlerde de ciddi etkiler yaratacağını sözlerine ekledi.

Gökova Körfezi'nde uygulanan balıkçılığa kapalı korunan alanlarda yapılan incelemeler, Kızıldeniz kökenli istilacı balıkların yüzde 15 daha az olduğunu gösterdi. Bu nedenle, denizlerde balıkçılığa kapalı korunan alanların arttırılması gerektiği vurgulanarak, önümüzdeki 10 yıl içinde bu etkilere karşı tedbirler alınması gerektiği belirtildi.