Antalya’nın dünyaca ünlü falezleri ile ilgili tartışmalar yıllardır sürüyor. Her yıl falezlerdeki kaçak yapılaşmanın sayısı tırmanırken, doğa adeta katlediliyor. Birçok otelin plaj işletmesi ile tahrip ettiği falezler kenti adeta nefessiz bırakıyor. Hem kente hem kentin ticaretine zarar veren tahribatın durdurulması gerektiğini ifade eden 1973-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Antalya Belediye Başkanlığı yapan Selahattin Tonguç, “Yağmayı durdurun” dedi.
“EŞİ BENZERİ YOK”
Falezler hakkında Akdeniz Gerçek’e konuşan Antalya’nın efsane Başkanı Selahattin Tonguç, 40 yıl önce falezler hakkında yapılan konferanstan bilgileri aktardı. Başkan Selahattin Tonguç, “1976’da başlayıp 1980’lerin ortalarına kadar devam eden Antalya yeraltı sularının ve atıkların deşarjı konusunda çok ciddi çalışmalar yapıldı. Hıfzıssıhha ile birlikte Doç. Dr. Abdülkadir Yücel’in başkanlığında ilk kez ABD’de ve AB ülkelerinde konferans veren Çevre Mühendisi ve DSİ Jeoloğu başkanlığında bir yönetim oluşturuldu. Bu heyet Antalya Körfezi’nde ve falezlerde araştırma yaptı. 1979’da da 300 bilim insanın katılımı ile uluslararası konferansta falezler tartışıldı. Falezlerin benzersizliği, bu yapının başka bir yerde olmayışı Antalya ve dünya için örnek olması bakımından korunması sonucu çıktı. Antalya falezleri dünyada bir Sardunya kıyısında bir de Antalya’da var. Bu bilgiyi Antalya’da bize büyük destek sağlayan Kaptan Cousteau’dan ve Okyanus Bilimler Merkezi Başkanı’ndan almıştık” dedi.
“1980’E KADAR ÇİVİ ÇAKILMADI”
Belediye Başkanlığı döneminde falezlerdeki kaçak yapılaşma ve falezlerin korunması için yaptığı mücadeleleri aktaran Başkan Tonguç, “Konyaaltı’ndan Lara’ya kadar olan bütün falezlerde 50 ile 500 metre arasındaki kısım doğal sit alanı olarak ilan edildi. Bu doğal sit alanı falezleri korumakla ilgiliydi. İlk kavga Varyant’ın başında başladı. Varyant’a Turizm Bakanlığı’nın yapmak istediği otele karşı çıkmıştık. Bu otel hem Falezleri parçalıyor. Hem de Antalya’nın denize açılan bir penceresini kapatıyordu. Hükümet ile tartışma oldu. Ne ruhsat var ne mülkiyet var. 1940’lı yıllarda Rahmetli Rauf Bey Konyaaltı’nda açılan günübirlik çay bahçesi ile ilgili bir karar vermiş. ‘Falezler ve kıyılar Antalya’da mülkiyete konu olamaz. Ne belediye ne hazine ne şahıslara mülkiyete konu olamaz. Antalya iklimi yazları sıcaktır. Burası halkın nefes alacağı alandır. Burası seyrangahtır’ diyerek karar vermiş. 1953 yılında bu karar Yargıtay’nca onanmış ve kesinleşmiştir. Buna dayanarak biz falezleri korumak için kararlar aldık. 1-2 defa falezlere tecavüz girişimi oldu. 5 tane kiralık katil bizi vurmak üzere Antalya’da geldi ama biz onları yakaladık. Böylece falezleri koruduk. 12 Eylül 1980’e kadar falezler de tek çivi çakılmadı” dedi. 1970’li yıllarda falezlerden denize iki tane doğal iniş olduğunun altını çizen Başkan Tonguç, “Bu inişlerin bir tanesi Mermerli’de diğer ise Karaalioğlu Parkı’nda Falezler kırılmadan, yağmalanmadan, doğal olarak denize ulaşılabiliyordu” dedi.
“ANTALYA AYAĞA KALKMALI”
Falezlerin güncel durumu hakkında konuşan Başkan Tonguç, “Falezler şu an delik deşik ediliyor. Asansörler yapılıyor. Burada mülkiyet olmaz, burası sit alanı ama bunları nasıl yapıyorlar? Bakanlık bu tahribata nasıl müsaade etti? Belediyenin bir müsaadesi var mı onu bilmiyorum. Falezler için Antalya’nın ayağa kalkması gerekir. Geleceğimizi, torunlarımıza, Antalya turizmine vurulmuş bir darbedir. Falezlerden onlarca, deniz girmek için plaj yapma girişimi var. Yazıktır günahtır. Dünyada eşi benzeri yok. İlgili bütün makamların bu konuya eğilmesi ve bir an önce bu yağmaya son verilmesi gerekiyor. Bu kıyıma nasıl son vereceğiz bilemiyorum. Yaşım müsait olsa boynuma bir davul asıp Antalya sokaklarında bağırasım geliyor. Antalyalı uyan artık. En büyük gelir kaynağı turizme yapılan bir yağmayı önleyemezse bu kente yazık olur” dedi.