Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AKP büyük kongresinde 75 kişilik MKYK'da 2. adam olarak bilinen Binali Yıldırım'ın ismini çizmesi tartışmalara neden olmuştu. Bu hareketin nedeni ortaya çıktı.
AKP MKYK'da 2. adamın isminin çizilmesinin nedeni şok etti
Eski Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan ve Mineks adlı yatırım danışmanlığı şirketinin patronu Bülent Göktuna, 25 milyon dolarlık bir usulsüz komisyona aracılık ederek devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Bu operasyonun talimatını ise bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği biliniyordu. Bostan'ın tutuklanması şüphesiz Türkiye'nin gündemine oturacak çok önemli bir olaydı. İfadelerde geçen kişi ise 2. İsim dediğimiz Binali Yıldırım'dı.
Mehmet Bostan ifadesinde, Binali Yıldırım'ın talimatıyla bir grupla çalışmaya başladığını belirterek, “Bülent Göktuna ismini ilk defa Binali beyin beni yönlendirdiği Salih Orakçı'dan öğrendim. İş dışında bu adamla görüşmüşlüğüm, para alışverişim yok” ifadelerini kullanmıştı.
Soruşturmanın şüphelisi iş insanı Bülent Göktuna ise ifadesinde, “Konsorsiyum yapmış olduğu sözleşmede 75 milyar doları Türkiye'ye getirmeyi hedefliyordu. 25 milyon dolarlık komisyon böylesine bir sözleşme için çok ufak bir rakamdır. Bankalar çok daha fazlasını verir. Deutsche Bank bize 4 milyar dolar hazırladı. Firmaların raporları hazır değildi. Binali bey ile görüştüm. Bana, 'Bu işi Varlık Fonu ile çözmek zor, Ziraat Bankası ile görüş’ dedi” demişti.
Binali Yıldırım'ın Varlık Fonu dosyasının şüphelisi olup olmayacağı merak konusu olmuştu. Başsavcılık kaynakları Yıldırım'ın şüpheli olmadığını belirtmişti. Ancak yaşanan bu sürecin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Binali Yıldırım'a çok kızdığı, AKP Genel Başkan Vekilliği görevini bırakmasını istediği iddia edildi.
Hatta Temmuz ayının ilk haftası yani Bostan'ın tutuklanmasının hemen sonrasında Yıldırım kalp krizi geçirdi. Yıldırım'a yakın kaynaklar kendisinin bu yaşananlara üzüldüğünü için kriz geçirdiğini belirtti.
Bu iddialar, AKP içinde yaşanan gerginliği gözler önüne seriyor. Erdoğan'ın Binali Yıldırım'a karşı tavrının, AKP'nin gelecekteki kaderini de belirleyebileceği belirtiliyor.