Antalya Karatay Çalışma Grubu’nun, ‘Turizm Ekolojisi ve Seyahat Notları’ sohbet toplantısının konuğu Yangın Ekolojisi Uzmanı ve Çevrebilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi oldu.
Yangın Ekolojisi Uzmanı ve Çevrebilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, toplum olarak seyahatin ve gezmenin pek farkında olmadıklarını belirterek, “Turizm fakültesi öğrencileri bu şehirde Elmalı’yı görmeden gidiyor, içinizde merak olmayınca, okumazsınız, gezmezsiniz, suçlamak bahane bulmak hep kolaydır” dedi.
Antalya Karatay Çalışma Grubu’nun, ‘Turizm Ekolojisi ve Seyahat Notları’ sohbet toplantısının konuğu Yangın Ekolojisi Uzmanı ve Çevrebilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi oldu.
Karatay Medresesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Neyişçi, üniversite döneminde öğrencilerine verdiği önerileri ve seyahat ettiği ülkelerdeki notları katılımcılara aktardı.
"Öğrenciler Elmalı'yı Görmeden Gidiyor"
Türkiye’nin gezmeyen, seyahat etmeyen bir toplum olduğunu işaret eden Neyişçi,“Seyahat edin ve ettirin. Turizm fakültesi öğrencilerine kent dışında üç şehir görün, 3 dakikalık sunum yapın ekstra not vereceğimi söylemişimdir. O çocuklarım hepsi benim anlatacaklarımdan fazlasını gezerek öğrendiler. Turizm fakültesi öğrencileri bu şehirde Elmalı’yı görmeden gidiyor. İçinizde merak olmayınca, okumazsınız, gezmezsiniz. Suçlamak bir bahane bulmak hep kolaydır. Çocuklarınıza, torunlarınıza gezmeyi öğretin” diye konuştu.
Hayal etmenin bile bir gezinti olduğuna vurgu yapan Neyişçi, hayallerin de o kişiyi gezmeye zorladığının altını çizdi.
"Gezmek Para Meselesi Gibi Düşünülüyor"
Farklı olmanın övünülecek bir yan olduğuna değinen Neyişçi, “Seyahat etmek, yakındaki bir yeri bile gezmemek, genellikle para meselesiymiş gibi düşünülür. Bugünün koşullarında bile Alanya’ya gitmeye göz alamazsanız, Almanya'ya gidemezsiniz. Hangi ülkeye giderseniz, gidin o ülke dile ile bile bir şekilde bu dönemde anlaşırsınız. Esas, seyahat etmeyi bir engel olarak düşünmek sorun. Bu bakış açısı olmadığı için önünüze duvar örüyorsunuz, bakmıyorsunuz, pahalıdır diyorsunuz, araştırma yapmıyorsunuz. Ekolojik bakış açısı ile insanlara verilen bir gezi o zaman farklı olur. Kültürel veya toplumsal olarak gezmenin, turizmin, seyahatin pek farkında değiliz. Ya pahalı buluyor ya beceremeyiz diyoruz. Toplum ve eğitim sistemi olarak en büyük sıkıntımız duvar örmek, o duvarları yıkın, kırın” ifadelerine yer verdi.
Yerli halkın turist yapılmadığı sürece her zaman yabancıya bağlı olunacağına vurgu yapan Neyişçi, ancak indirim yapılması halinde otel temelli yabancı turistin geleceğini işaret etti.
"Mutlaka Gezin"
Artık gezmenin çok kolay olduğunu dile getiren Tuncay Neyişçi,“Gezmediğiniz zaman neyin değerli olduğunu bilemezsiniz. Kendi kültürünüzü bilmeden, başka kültürü anlatamazsınız. Gittiğiniz ülke ile kendi ülkeniz arasında da bağlantı kurun, araştırma yapın. Kendi değerlerinizi bilmediğiniz zaman kapalı duvarlar arasında, kimin sözcüsü olduğunuz belli olmaz. Seyahat ettiğiniz zaman aktif, kapalı kalırsanız pasif olursunuz” ifadelerine yer verdi.
"Tenhalık En Büyük Değerdi"
Serik Belek, Manavgat Side Titreyengöl ve Kemer’de kitle turizminin yapılmaması gerektiğine vurgu yapan Neyişçi, “Otelleri büyütmeseydik, yatak kapasitesini arttırmasaydık, zengin turist gelirdi. Tenhalığın en büyük turistik değer olduğunu anlayamadık. Antalya’da kalkınmada iki önemli değer vardır, birisi turizm diğeri tarım. İkisi de ne halde. Her şey değişiyor, iklimin değişim hızı değişiyor. Kentler değişiyor, ormanlar falanda değişecek, kendi kendine de değişmiştir” açıklamasında bulundu.