Türkiye’nin en büyük göllerinden biri olan Eğirdir Gölü, kötü görüntü ve kokuya neden olan yosunlardan kurtulmak için yapılan çalışmalarla temizleniyor. 

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gönderilen ot biçme makinesi, gölün yüzeyindeki otları temizlemeye başladı.

Bilimsel raporlar doğrultusunda ilerliyor

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Su Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nde gerçekleştirilen ot temizleme çalışmalarını yerinde inceledi. Prof. Dr. Şener, “Bugün, Eğirdir Gölü'ndeki biyolojik kirlenme sonucunda görülen otlanma ve bitki yoğunluğunun temizlenmesine yönelik çalışmalar başladı. Bu otların gölden uzaklaştırılması çok önemli” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nden Üreticiye Destek: 438 Bin Kilogram Yem Desteği Mersin Büyükşehir Belediyesi'nden Üreticiye Destek: 438 Bin Kilogram Yem Desteği

Hızlı müdahale çağrısı

Prof. Dr. Şener, ot probleminin bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguladı. “Zamansal olarak Kasım ayına kadar bitirilmesi gerektiğini söyledik. Özellikle gölün en büyük problemlerinin görüldüğü liman bölgesinin hızlı bir şekilde temizlenmesi önemli” ifadelerini kullandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın çalışmalarıyla ilgili yerinde tespitler yapmak için bulunduklarını belirtti.
 

Eğirdir Gölü 

Eğirdir Gölü, Isparta ili sınırlarında yer alan, tektonik ve karstik etkilerle oluşmuş bir tatlı su gölüdür. 35° 37′ 41″ Kuzey – 38° 16′ 55″ Kuzey enlemleri ile 30° 44′ 39″ Doğu – 30° 57′ 43″ Doğu boylamı arasında yer alır. Göl, dik kayalara ve düz bir tabana sahip olup, kıyı uzunluğu 150 km'dir. Gölün kuzeyindeki bölümü Hoyran, güneyindeki bölümü ise Eğirdir olarak adlandırılmaktadır.

Doğal Yapı: Eğirdir Gölü'nün yüzey alanı, insanların su kullanımına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Karstik yapıdaki gölün batı kesimlerinde yer alan düdenlerden bazıları kapatılmıştır. Göl, içme suyu ve tarımsal amaçlarla kullanılan çok sayıda pompaj istasyonu ile desteklenmektedir. Eğirdir Gölü, Kovada Gölü ile doğal bir bağlantıya sahiptir ve Kovada Kanalı üzerinden Akdeniz'e ulaşan sular, önemli bir ekosistem oluşturur.

Oluşumu: Eğirdir Gölü, plüvyal dönemlerdeki karstik olaylar sonucu oluşmuş ve Neojen sonrası su birikimi ile beslenmiştir. Göl çukurluğunun tektonik kökenli olduğu ve Holosen döneminde büyük bir çökme ile şekillendiği belirtilmektedir. Göl, Anadolu'nun eski iklimiyle ilişkili olarak plüvyal göller grubu içinde yer alır.

Koruma Durumu: Eğirdir Gölü, Türkiye'nin en büyük ikinci tatlı su gölü olarak "I. Derece Doğal Sit Alanı" olarak belirlenmiştir. Maksimum su kotundan itibaren 300 metrelik bir bant ise “III. Derece Doğal Sit Alanı” olarak kabul edilir. Eğirdir Gölü, "A Sınıfı Sulak Alan" listesinde yer almakta ve çevresinde Kovada Gölü Milli Parkı ile Gelincik Dağı Tabiat Parkı bulunmaktadır.

Su Bütçesi: Gölü besleyen en önemli su kaynakları, gölün tabanından kaynayan kaynaklardır. Ayrıca çevre dağlardan inen yağış suları ve dere ve çaylar da gölün beslenmesinde rol oynamaktadır. Eğirdir Gölü, Isparta ilinin içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır ve sulama amacıyla kullanılmaktadır. Gölün sığ kısımları saz ve kamışlarla kaplıdır.

Flora ve Fauna: Göl, tatlısu balıkları (levrek, sazan, sudak vb.) ile çeşitli su hayvanlarını barındırır. Aynı zamanda yaban hayatı için de önemli bir habitat oluşturmaktadır. Eğirdir Gölü, pek çok kuş türüne de ev sahipliği yapmaktadır.

Kaynak: İHA