Ülkemizde son 25 yılda yaşanan en büyük depremlerden 1999 Gölcük depremi Ağustos ayında, 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler ise Şubat'ta gerçekleşmişti. Yaz mevsiminde aşırı sıcakların olduğu dönemlerde bazı vatandaşlar Marmara depremini hatırlayarak tedirgin olurken, kışın aşırı soğuklarda ise Kahramanmaraş depremlerini hatırlayıp endişeleniyor.

Sarı altın o köyde çiftçinin yüzünü güldürdü! Cennet hurması üreticisi paraya para demiyor Sarı altın o köyde çiftçinin yüzünü güldürdü! Cennet hurması üreticisi paraya para demiyor

"Hava koşullarının depremle bağlantısı yoktur"

İskenderun Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semir Över, depremlerin oluşumu ile ilgili yaptığı açıklamada, mevsim veya hava şartlarının depremlerle ilgisinin olmadığını belirtti. Över, Kahramanmaraş merkezli depremlerin kış ayında, Gölcük depreminin ise yaz ayında meydana geldiğine dikkat çekerek, hava koşullarının depremle ilişkisi olmadığını söyledi. Över, "Ülkemizde son iki büyük depremden biri Ağustos ayında Marmara depremi olarak 1999'da, diğeri ise geçen yıl Şubat ayında Pazarcık depremi olarak 2023'te yaşandı. Biri yaz aylarında, diğeri ise kış aylarında meydana geldi. Aşırı sıcaklarda insanlar Marmara depremini hatırlayıp tedirgin oluyor, aşırı soğuk ve yağışlı havalarda ise Pazarcık depremini hatırlayıp endişeleniyorlar. Bu durum insanlarda 'acaba tekrar deprem olacak mı' endişesine neden oluyor. Ancak atmosferik olayların yani hava olaylarının depremlerle hiçbir ilişkisi yoktur," dedi.

Aw204437 03 (1)

"Depremler yer altında meydana gelen olaylardır"

Bilim adamı Över, depremlerin yer altında meydana gelen olaylar olduğunu vurgulayarak, "Depremlerin oluşumlarına baktığımızda her koşulda ve her hava durumunda deprem olduğunu, depremlerin hava koşulunu seçmediğini söyleyebiliriz. Yılda belki 6 ve daha büyük şiddette 50'den fazla deprem oluyor. Dünyanın bazı bölgelerinde soğuk hava etkin olurken, bazı yerlerinde sıcak hava hüküm sürüyor. Dolayısıyla depremler hava koşullarını seçmez. Ayrıca, dünyamız manto, çekirdek ve yer kabuğundan oluşuyor. Manto içindeki konveksiyon akımları yer kabuğunu farklı yönlere kaydırarak zorlamalara ve kırılmalara neden olur. Bu kırılmaların gerçekleştiği yerlerde deprem meydana gelir ve bu enerjiyi taşıyan dalgalar yeryüzüne yayılarak sarsıntılara neden olur. Depremler yerin içinde, 5 kilometreden 600 kilometreye varan derinliklerde meydana gelir. Yüzeydeki atmosferik olayların, yerin bu derinliklerindeki olayları etkilemesi mümkün değildir. Bu yüzden depremler tektonik olaylardır ve hava koşullarıyla hiçbir ilgisi yoktur," ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA