TBMM Dijital Mecralar Platformu Komisyonu’nun bugünkü toplantısında CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na 6 şubat depremlerinde internet erişiminde bant daraltması yapıldığını hatırlatarak "Dijital kötülük diye bir şey var. Depremde insanların bant genişliğini daraltmak ne? Enkazın altında sinyal göndererek ‘buradayım’ diyecek insanın verisini kesmek ne? Dijital kötülüğün vücut bulmuş halisiniz. O bant daraltma işleminden bu yana size başka türlü bakamıyorum" dedi. Uraloğlu ise "Burada dezenformasyon olduğu için bant daraltması olmuştur. Hiç kimsenin GSM iletişimi ile ilgili bir sorunu olmamıştır" yanıtını verdi.
TBMM Dijital Mecralar Platformu Komisyonu, bugün ‘dijital telif’ gündemiyle yeniden toplandı. Geçen hafta gerçekleşen toplantıda Rekabet Kurumu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü yetkilileri sunum yapmıştı. Bu hafta gerçekleşen toplantıda ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu sunum yaptı.
"İsrail'e giden 480 geminin bandırası hangi ülkelere ait"
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, şunları söyledi:
"Ben, hazır sizi bulmuşken bir konudaki üzüntümü aynı zamanda bir eleştiriyle beraber ifade etmek istiyorum. Verdiğiniz bir röportajda Türkiye limanlarından İsrail'e giden gemilerin sayılarına ilişkin veriler paylaştınız. Ben de sizin yapmış olduğunuz bu bilgilendirmeye istinaden, yapmış olduğunuz röportaja, vermiş olduğu mülakata istinaden hiçbir ithamda bulunmadan son derece net, son derece sarih bir şekilde sizin sözleriniz atfen, '7 Ekim – 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Türkiye limanlarından İsrail limanlarına direkt giden 480 geminin bandırası hangi ülkelere aittir? Bu gemilerin sahibi olan firmaların isimleri nelerdir? 7 Ekim– 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Türkiye limanlarından İsrail limanlarına transit giden 221 geminin bandırası hangi ülkelere aittir? Bu gemilerin sahibi olan firmaların isimleri nelerdir' diye sorular yönelttim. Sayın Bakan, gelen cevapta, 'Ticaret Bakanlığı’na sorun' diyorsunuz ya. Çok çok üzüntü verici. Yani Türkiye limanlarına giren herhangi bir geminin bandırasının kaydını siz tutuyorsunuz, bu açıklamayı yaptıktan sonra, bir gazeteciye vermiş olduğunuz bu kadar detaylı bir mülakatın yanına bile yaklaşmayan bir yanıtı milletvekiline nasıl verirsiniz? Bir diğer konu ise, Türk Hava Yolları’nın Türkiye Kadın Millî Voleybol Takımı’na yönelik muamelesinin ardından sizin, Bakanlığınızla da büyük bir ihtimalle sıkça işi olan bir firmanın uçağını kullanma gerekçeniz nedir?"
"Voleybol takımının dönüş yolculuğunu ayarlamaya çalışıyoruz"
Bakan Uraloğlu ise bu sorulara yönelik "Verilen soru önergelerinin hepsini ben okuyorum. Meclis'imizden gelen hiçbir soruya benim bilgim olmadan cevap verilmez. Buradaki konu şu; bizim elimizdeki sayıları bir röportajda paylaştık. Bu röportajdan sonra ise biz Ticaret Bakanımızla bir araya gelerek istişarelerde bulunduk. Bizim verdiğimiz bazı bilgilerin tam da yerine oturmadığını gördük. O yüzden Ticaret Bakanlığı'nın yanıtlamasının daha uygun olacağına karar verdik" dedi.
Kadın Milli Volaybol takımı oyuncularının uçuşuna ilişkin ise Uraloğlu, "Biz de bu durumdan sosyal medya üzerinden haberdar olduk. Sonrasında THY Genel Müdürü ile görüştük. Şunu söyledi; '13 saatlik Amerika uçuşunu bize 10 gün önce haber verdiler' dedi. 10 gün önce özel bir uçak ya da sefer ilave etmezseniz bu sorunu çözme şanslarının olmadığını söyledi. Business biletler ise sayılı ve satılmıştı. Aynı şekilde dönüşü çözme noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Dijital kötülüğün vücut bulmuş halisiniz"
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise şunları söyledi:
"Dijital kötülük diye bir şey var. Depremde insanların bant genişliğini daraltmak ne? Enkazın altında sinyal göndererek ‘buradayım’ diyecek insanın verisini kesmek ne? Bu dijital kötülüktür. Kendi insanımıza karşı yaptınız. Kapınıza geldik, içeri almadınız. Niye yapıyorsunuz diye sorduk, yanıt vermediniz. Yetişemeyebilirsiniz, eksik kalabilirsiniz. Ama kalan bir insanın hayatını bir değersizlik içerisinde yok etmeye çalışmanın anlamı ne? O bantları niçin daralttınız? Enkazın altında kalan insanları niye çaresiz bıraktınız? ‘Eleştiriler geliyor.’ Gelsin, ne olur? İnsan hayatından daha mı değerlidir? Dijital kötülüğün vücut bulmuş halisiniz. O bant daraltma işleminden bu yana size başka türlü bakamıyorum.
"Enkaz altında insanlar feryat ederken bantı niye daralttınız?"
Size şunu hatırlatmak isterim. Bunlar tarihin hafızasıdır, asla unutulmaz. Depremde enkaz altındaki adamın bant genişliğini daraltıp haberleşmesini engellemek ne demek? Bunu biz yapsak, biz alçağız. Siz bu dijital kötülüğün ne yazık ki esiri oldunuz. Yanınızdaki arkadaşlar buralara gelip gülüyorlar ama kapısına gittiğimizde içeri almıyor. Neden, niye almıyor? Neden bilgi vermiyor? Enkaz altında insanlar feryat ederken, yer bildirmeye çalışırken bandı niye daralttınız? Yanıt yok. İnsanlar öldü. Kendi ulusuna karşı yapılmış bir kötülüktür. Biz bunu kabullenemiyoruz. Biz bunu asla unutmayacağız.
"Fiyatlar tavan, hizmet taban bir anlayışın esiri olmuş durumdayız"
Bant genişliği yetersiz, fiyatlar tavan. Dünyanın en kötü internetini bize kullandırıyorsunuz. Yapmadınız, yetiştiremediniz. Bütün bunların tamamını TBMM’ye gelip bir hayal satarak ortadan kaldıramazsınız. Eksik nedir? Yasal destek istiyorsanız yasal destek verelim. Mali açığınız varsa gelin Plan Bütçe’de teklif edin. ‘Biz internet altyapısında şu kadar paraya ihtiyaç duyuyoruz’ deyin, gelin verelim. Fiyatlar tavan, hizmet taban bir anlayışın esiri olmuş durumdayız. Bunu ne kadar daha sürdüreceksiniz?
"X, size yalan söylüyor"
Sayın Başkan bir şey söyledi, ‘Mecraların sözde değil özde temsilcilerinin burada olmasını istiyoruz’ dedi. X, arka kapıdan dolanmaktadır. X, Türkiye’ye adam falan göndermiyor. ABD’de bir yetkilisini Türkiye sorumlusu atamış. Adres, posta kutusu, sarı çizmeli Mehmet Ağa... X buraya gelmez. X, size yalan söylüyor. Siz de bu yalanı bilerek kabul ediyorsunuz. Sizin söyleyemediğinizi biz söyleyelim. X buraya gelmezse T.C. hukukuna, adaletine, Türk insanına, TBMM’ye saygısını sunmazsa, gelip burada bilgi vermezse kapatın efendim. Niye açık tutuyorsunuz? Madem bu kadar başarılı altyapı hizmetleriniz var. Onlardan birini koyun yerine. ‘Sizi tanımıyorum’ diyen bir anlayışı neden burada tutuyorsunuz? Sizi kandırmasına neden izin veriyorsunuz? X’in bu yalanlarından uzaklaşalım."
"Dezenformasyon olduğu için bant daraltması olmuştur"
Uraloğlu, 6 Şubat depremlerinde yapılan bant daraltmasıyla ilgili şunları söyledi:
"Dijital kötülük ve depremde bant daraltma noktasında şunları söyleyebilirim; bir taraftan bant daraltıyoruz özgürlükleri kısıtlama noktasında eleştiriler alıyoruz bir taraftan daraltıyoruz ve 'dijital kötülük' yapıyoruz. Gerçekten nerede olmamız gerekir doğru ayarlamamız lazım. Orada dezenformasyon yapılmaya başlanmıştı. Biz kamu görevlileri olarak orada ilk etapta depreme Kahramanmaraş merkezli dedik ancak en büyük yıkım Hatay'da oldu. Dolayısıyla ancak doğru kaynaktan bilgiyi alarak kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Dolayısıyla burada dezenformasyon olduğu için bant daraltması olmuştur. Hiç kimsenin GSM iletişimi ile ilgili bir sorunu olmamıştır. Bir kısıtlamanın olmadığı, insanların bir şekilde mağdur edilmediğini söylemek isterim.
"5G teknolojisi için gelecek yıl adım atacağız"
Biz 4.5G'ye geçmiştik çünkü 4G konusunu pahalı bulmuştuk. 4.5G hem biraz daha ileri bir teknoloji hem de ekonomik olur düşüncesiyle. Bunun için de bir yatırım yaptık. 5G teknolojisine geçiş noktasında yerli ve milli Ulak baz istasyonunu kurmamıza rağmen ölçek ekonomisi noktasında istediğimiz rekabet ortamını maalesef sağlayamadık. Oradan da vazgeçmiş değiliz, geliştirmeye devam ediyoruz. Burada doğru zamanda hem geç kalmadan hem de doğru fiyatlandırmayla alma konusunda bir irade ortaya koyuyoruz. Bizim hedefimiz de önümüzdeki sene ihalesini yapıp, 2026 yılında da 5G teknolojisine geçelim istiyoruz. Türkiye'deki şu anda uyumlu telefon sayısının da yüzde 11 olduğunu söylemek istedim. 5G'ye geçişte telefonların da değiştirilmesi gerekiyor" ifadelerini kulandı.
Uraloğlu, X'in temsilci atamasına ilişkin ise "Geçmişte bir temsilcilikleri vardı. Ancak hiçbir yaptırımımızı uygulamaya yeterli değildi. Şimdi 100 milyon liralık bir şirket kurdular. Dolayısıyla bizim dediklerimizi artık uygulamak durumundalar, ciddi bir sermayeleri var. İnşallah bu komisyona da temsilicilerini getiririz, notumuzu aldık" dedi.