-Kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, yoğun yağmur sonrası kentin caddelerinin büyük bir bölümünü kaplayan ve Venedik’i aratmayana görüntülerin yaşanmasına neden olan sel sularının çözümünün bilim insanlarının ‘doğal kanalizasyon’ olarak yorumladığı zerzeminde olduğunu söyledi.
Kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, her yıl birkaç kez yağan yoğun yağmur sonrası kentin caddelerinin büyük bir bölümünü kaplayan sel sularının dünya kenti Antalya’ya yakışmadığını söyledi. Akdeniz Gerçek Gazetesinin telefonla ulaştığı Çimrin, kent trafiğini olumsuz etkileyen hatta zemin kattaki konutlara kadar girerek vatandaşı zor durumda bırakan sel sularının kentin kaderi olmadığını vurgulayarak bu görüntülerin artık son bulması gerektiğini ifade etti.
ZERZEMİNDEN HABERLERİ YOK
Antalya’nın öyle uzun uzun yağmur suyu tahliye ya da drenaj kanallarına ihtiyacı olmadığını kaydeden Çimrin, “Bu kentte tanrının bize bahşettiği ‘zerzemin’ diye bir şey var. Antalya’nın öyle uzun uzun yağmur suyu tahliye ya da drenaj kanallarına ihtiyacı yok. Yağmur yağdığı zaman suyun toplandığı yerleri belirlersin ve buraları 5-6 metre kazarak yerleştireceğin ızgaralarla sorunu çözersin” dedi.
BETONA TESLİM OLDUK
Hüseyin Çimrin, Antalya’ya eski yıllarda 40 gün 40 gece süren ve ‘Kadı Kaçıran’ diye tabir edilen yağmurlar yağdığını da hatırlatarak, “Antalya’da o dönemlerde bugün ki gibi betona teslim olmamıştı. Şimdi her yer bina ve asfalt. Hatta Antalya’nın 7 Arıkları bile bir şekilde yollarla ve binalarla dolduruldu. Dolayısıyla yoğun yağmur sonrası sel suları eğim dolayısıyla yollara ve caddelere taşıyor. Bu da çok normal. Ya eski günlerdeki gibi 40 gün 40 gece süren ve ‘Kadı Kaçıran’ diye tabir edilen yağmurlar yağsaydı ne olurdu?” diye konuştu. Haber: Kubilay ELDEMİRCİ
ZERZEMİN NEDİR?
Karstik yapıdaki bölgelerde bulunan geçirgen yapıdaki yeraltı boşluklarıdır. Zerzeminin bulunduğu yerleşim birimlerinde atıksular doğal şekilde süzülerek yeraltına gider. Bu bağlamda bunun en güzel örneği Antalya'dır.
