Dünya'da ilk defa ABD'de başlayan uzay turizmine bir ülke daha eklendi. Çin'in önde gelen uzay ve havacılık şirketlerinden biri olan Deep Blue Aerospace, 2027 yılında gerçekleştirmeyi planladığı uzay turizmi seferinin biletlerini satışa çıkardı. Ulusal basında yer alan haberlere göre, dün akşam popüler e-ticaret platformu Taobao üzerinden iki bilet, tanesi 1,5 milyon yuandan (yaklaşık 210 bin dolar) satıldı.
Uçuş 2027'de Yapılacak
Deep Blue Aerospace tarafından planlanan bu uzay seferi, roketle yapılacak bir yörünge altı uçuşu olacak. 12 dakika sürmesi beklenen bu yolculuğun en az 5 dakikasında yolcular, atmosferin dışında, uzayda ağırlıksızlık hissini deneyimleyebilecek. Yolculara uzay turizminin en çekici yanlarından biri olan bu hissi yaşatmak, şirketin en büyük vaatlerinden bir olduğu belirtildi.
Bu tür bir seferin özel bir uzay uçağı yerine roketle yapılacak olması, seferin teknik açıdan oldukça zorlayıcı olabileceği için şirket, önümüzdeki iki yıl boyunca çok sayıda insansız uçuş testi yapmayı planladıklarını açıkladı. Şirket yörünge altı seferler yaparak uzay turizminin daha geniş kitlelere ulaşılması ve insanların ilgisini çekmek istiyor.
Maliyetleri Düşürülmek İsteniyor
Deep Blue Aerospace'in bu projesinde yeniden kullanılabilir roket teknolojisi ön planda yer alacak. Bu teknoloji sayesinde, gelecekte uzay turizmi seferlerinin maliyetlerinin ciddi oranda düşmesi bekleniyor. Şirketin hedefi, daha fazla insanın uzay yolculuğu yapabilmesini sağlamak ve bu yolculukları ekonomik açıdan daha erişilebilir hale getirmek istendiği vurgulandı.
Yeniden kullanılabilir roketler, uzay turizmi sektöründe büyük bir potansiyele sahip. Roket teknolojisi, maliyetlerin düşmesiyle birlikte uzay yolculuğunun lüks bir deneyim olmaktan çıkarak, daha geniş kitlelere hitap eden bir etkinlik haline gelmesini sağlayabilir.
Daha Fazla Bilet Satışa Çıkacak
Deep Blue Aerospace, bu satışların ardından gelecek ay için daha fazla bilet satışı yapmayı planlıyor. Şirket, ilk seferin başarıya ulaşması durumunda, uzay turizminin Çin'de hızla büyüyeceğini ve daha fazla insanın bu eşsiz deneyimi yaşama fırsatı bulacağını öngörüyor.