İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun "ahmak davası" olarak bilinen yargı süreci, İstinaf Mahkemesi’nde karar aşamasında. Mahkeme, İmamoğlu’nun siyasi yasak kararını onarsa, dosya Yargıtay’a taşınacak ve İmamoğlu’nun siyasi geleceği Yargıtay’ın vereceği nihai kararla belirlenecek.
CHP Olağanüstü Toplandı
Gelişmeler üzerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olağanüstü toplantı kararı aldı. Gazeteci İsmail Küçükkaya, Halk TV'deki programında, partinin bu kritik dönemeçte stratejilerini belirlemek amacıyla bir araya geleceğini duyurdu. Emirgan’daki belediyeye ait Beyaz Köşk’te gerçekleştirilen toplantıya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD ziyareti nedeniyle toplantıya katılamadı. CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in katılımıyla gerçekleşen toplantıya İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da kısa bir süre dahil oldu.
Özgür Özel: herkes aklını başına alsın
ABD'nin New York kentine gitmeden uçuş öncesinde İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararın istinaf mahkemesinde onaylanması ihtimaliyle ilgili soru üzerine şunları söyledi: "Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ile dün baş başa bir görüşme yaptım, kendisiyle de bu durumu değerlendirdim. Biz her ihtimali göz önüne alıyoruz. Bir kere kimse bize olmadık bir davadan, olmadık bir suçlamadan cezayı normalleştirmeye ve bu olacakmış gibi kabul ettirmeye çalışmasın. Böyle bir gündemin gelişmesine de izin verilmemesi gerekir. Yarın öbür gün bu dava görülecek, 'bu davadan ceza çıkartacağız biz', böyle bir şey yok. Bunu yaparsanız, geçen seferki demokrasi tokadından ders almadıysanız, millet bunun da şiddetlisini uygular. Kendilerine yapabilecekleri en büyük kötülüktür bu ama Türkiye'ye de büyük kötülük olur bu. Tut ki bize Amerika'da iken bu karar çıktı, zaten genel başkan vekilimiz burada. Mümkün olan en kısa süre içerisinde de zaten Türkiye'ye dönmek boynumuzun borcu. O gün başka bir gündür, ben öyle bir güne uyanacağımızı düşünmüyorum. Ama herkes aklını başına alsın."
"Ahmak Davası" Nedir?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesi sonrasında dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya verdiği yanıt nedeniyle yargılanmıştı. Soylu, bir konuşmasında isim vermeden İmamoğlu’nu hedef alarak, “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullanmıştı. İmamoğlu ise bu açıklamalara yanıt verirken, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” demişti. Bu sözler üzerine dönemin YSK Başkanı Sadi Güven, İmamoğlu’nun kendisine ve kurul üyelerine hakaret ettiğini öne sürerek şikâyetçi olmuştu. Bu olay, kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen hukuki sürecin başlamasına neden oldu.
İmamoğlu’na Verilen Ceza ve Siyasi Yasak Kararı
Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davada, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmişti. Bu ceza, İmamoğlu’nun siyasi kariyeri açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Kararın ardından İmamoğlu’nun avukatları, cezaya itiraz ederek dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Bu süreçte dava, Türkiye’de geniş yankı uyandırdı ve İmamoğlu’na yönelik destek ve tepkileri beraberinde getirdi.
İstinaf Mahkemesi Süreci ve Beklenen Karar
Dava, son iki yıldır İstinaf Mahkemesi'nde görülmeye devam ederken, İmamoğlu’nun cezasının onanarak Yargıtay’a gönderileceği iddiaları gündeme geldi. İstinaf Mahkemesi’nin vereceği karar, İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından belirleyici olacak. Eğer İstinaf Mahkemesi kararı onarsa, dosya Yargıtay’a taşınacak ve Yargıtay’ın vereceği nihai karar beklenecek. Bu durum, Türkiye siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
"Ahmak Davası"nın Siyasi ve Hukuki Boyutları
"Ahmak davası", Türkiye siyasetinde ve yargı sisteminde tartışmalara neden oldu. İmamoğlu'nun sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunanlar olduğu gibi, YSK üyelerine yönelik hakaret içerdiği gerekçesiyle cezanın yerinde olduğunu düşünenler de bulunuyor. Bu dava, aynı zamanda Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve siyasete etkisi konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme getirdi.
İmamoğlu’nun Yanıtı
Ekrem İmamoğlu, kararı ve süreci her fırsatta eleştirdi ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğini belirtti. Duruşmalar sırasında yaptığı açıklamalarda, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaparak, eleştirilerinin siyasi bir değerlendirme olduğunu ve kişilere yönelik hakaret içermediğini savundu.
