Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Eyüpsultan Yuvamız İstanbul Kreşi'ne ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in açıklamalarına tepki gösterdi. İmamoğlu, "Benim özel konularımla uğraşıyorlar. Onlara bakacaklarına, kendilerini atayanların diplomasına baksınlar. Pat diye profesör, pat diye rektör oldular. Nasıl oldu biliyor musunuz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 48 saatliğine kararname yayınlandı. 48 saatliğine kararname yazıldı. Kararnamede 48 günlük. Profesör rektör olarak atandı. O atandıktan sonra o kararname tekrar iptal edildi. Bunlar kararname çocukları" dedi.
TBB ve İBB Başkanı İmamoğlu açıklamalarının devamında şu konulara dikkat çekti.
Başkan İmamoğlu, "Burası Eyüpsultan ilçemizdeki Akşemseddin’deki kreşimiz. 105 kreşimizden bir tanesi. Farklı tiplerde kreşler üretiyoruz ve gördüğünüz gibi aslında yapılarımızın her yerde estetiği güçlü, çevreye değer katan, yeşil alanları, çocuk parkları ve gerçekten nitelikli kimlikli alanlar biçiminde üretiyoruz. 105 kreşimizde de bu kimliği, bu niteliği görebilirsiniz. Aynı zamanda içinde kullandığımız bütün malzemeler lavabolarından tutun masalarına, sandalyelerine, yemek odasındaki ya da yemek bölümündeki bütün malzemelere varıncaya kadar en üst kalite olacak demiştim arkadaşlarıma ve arkadaşlarım tümden kreşleri bu şekilde imal ettiler. Şunu söylemiştim bu yola çıkarken çocuklarımıza açacağımız bu noktalarda çocuklarımız şunu bilecekler. Bize devletimiz en güzel okulu yapar, en güzel eğitim yuvasını yapar en güzel kreşi yapar, en güzel çocuk eğitim merkezi yapar. Hiçbir çocuğumuz, hiçbir gencimiz kendisini geride bırakılmış hissetmeyecek bir düzeni önce bu yapılardan, bu biçimi güzel ortamlarda hissedebilirler. Onun için burada tümden bu bakış açısıyla hareket ettiğimizi ve gördüğünüz bu nitelikli, kimlikli yapıların bu şekilde ortaya çıktığını ifade etmek isterim. İnanın bu çok daha farklı maliyetlere, çok daha ne diyelim? Yanlış bir söz kullanmak istemiyorum ama daha basit bir biçimde imal edilebilirdi. Ama biz kalıcı olmasını ve çok uzun yıllar hizmet etmesini arzuladığımız için bu şekilde imal ettik" diye konuştu.
Yol Arkadaşlarımızın Büyük Bir Kısmı Kadın Olduğunun Altını Çizmek İsterim
İmamoğlu, "Bir başka boyutu da depreme dayanıklı güçlü bu yapılarımız çevresiyle birlikte inşallah iki yüz hedefimize ulaştığımızda Allah korusun bir afet anında çocuklarımızın her türlü ihtiyacını görebilecek jeneratöründen içindeki bütün imkanlarına kadar aynı zamanda çocuklarımız için, anneler için o zor anlarda, o zor koşullarda birer soluklanma, acil durum anında birer hizmeti ihtiyacı alabilme noktalarına dönüşecek. Biliyoruz ki afet anlarında ne yazık ki en çok aslında çocuklarımız hırpalanıyor ve çocuklara buralar büyük bir fırsat alanı. O zor anlarda, o zor koşullarda onları rehabilite eden, onlarla beraber vakit geçirilen aileleriyle birlikte beraber oldukları mekanları bu şekilde üretiyoruz. Tabii kolay değil, dört, dört buçuk senede 105 kreşin sahibi olmak ve 33 tanesi daha şu anda bitmek üzere olmasını sağlamak. Bunlar kolay işler değil ve gerçekten gururla söylüyoruz, rekor sayıda rekor kilometrede metroları açtık, açmaya devam edeceğiz. Ama beni her bir kreş, bir metro kadar heyecanlandırıyor ve gururlandırıyor. Çünkü burada eğitim gören çocuklarımızın yarınlarda bu ülkeye neler kazandırabileceğini tahmin bile edemeyiz. Bu noktalarda eğitim alan çocuklarımızın çok güçlü bir biçimde eğitim aldığının da altını çizeyim. Müfredatı, özenle hazırlanmıştır. Müfredatına başta Boğaziçi Üniversitesi ve ülkemizin çok kıymetli sivil toplum kuruluşları olmak üzere onların katkılarıyla beraber hazırlanan müfredatla çocuklarımız burada eğitim alıyorlar, oyun oynuyorlar ve hayata hazırlanıyorlar. Birçok hayatında ona katkı sunacak gelişimini hızlandıracak sistemle çocukları özel olarak özenli bir biçimde aktarılan eğitimcilerin katkılarıyla sürdürülen buradaki müfredatla hazırlık yapıyorlar. Aynı zamanda bu yapılar sadece okul öncesi eğitim uzmanları değil aynı zamanda psikolojik danışmanlar, aynı zamanda sosyal hizmet uzmanlarımız, yöneticilerimiz yani eğitimin farklı statülerinden çok özel, kıymetli eğitim almış genç hanımefendiler ağırlıklı burada eğitimci olarak görev alıyorlar. Bugün gerçekten bin 400 civarında çalışanı bu bölümde bu hatta hizmet eden yol arkadaşlarımızın büyük bir kısmının da ayrıca kadın olduğunun da altını çizmek isterim. Kendi içinde olmayan bir şeyi şehre kazandırmanın gururunu yaşıyoruz aslında"şeklinde konuştu.
Niyet Başka Yazı Başka
İmamoğlu, "Ve on binin üzerinde çocuğumuz buralardan eğitimini alarak anaokullarına ya da okullara buradan yolcu oldular. Ve diliyor ve istiyoruz ki tam kapasiteye ulaştığımızda yani arzu ettiğimiz hedefe ulaştığımızda, yirmi bin çocuğumuzu her yıl tabiri caizse bu tedrisattan bu güzel eğitim kurumlarından hayata hazırlayıp yola çıkartmak. Bu yaşta, ben demiyorum bilim insanları söylüyor. Çocuklar üç dört yaşlarında alacağının yüzde 90-95’ini alarak hayat yolculuğuna çıkıyorlar. İşte tam da böyle bir döneme katkı sunmak, bir belediye olarak bakın bunlar bizim bütçemizde yazılmıyor, doğrudur. Yani bunlar bizim bütçemizde yok, doğrudur. Milyarlarca yatırım yapıyoruz doğrudur. Niye? Benim evlatlarıma bu şehrin evlatlarına yatırım yapıyoruz. Biz bu yatırımı yaparken sadece çocuklarımıza değil, geleceğimize yatırım yaptığımızı da biliyoruz. Aynı zamanında hanımefendilere, özellikle annelerin çocuklara dair bu sürecinde aldıkları bu destekle aslında hayata daha etkin katılmalarını ve fırsat yakalamalarını sağlıyoruz. Çünkü iş imkanı elde edebiliyorlar. İşe girme fırsatını elde edebiliyorlar ve bu fırsatla da kendi ev ekonomilerine katkı sunuyorlar. Dolayısıyla yani bu alkışlanacak bir iş aslında. Bu ödüllendirilecek bir iş ama gelgelelim mevzu olarak sürece gelmesine yani daha doğrusu mevzu haline gelmesine sebep olan başka bir olay ya da uygulama. Bizi yazılan yazıyla ilgili anlayamadılar, anlamamazlıktan geliyorlar. Neyse hakaret cümleleri de kurdular ama hani onlara girmeyeceğim o bölümü ifade ederken ben şunu söyleyeyim. Ben bence onlar ne yazdıklarını anlayamıyorlar? Çünkü niyet başka yazı başka" dedi.
Allah Kahretsin Partizanlığı
İmamoğlu, "Bu tür hizmetler ülke içinde kurumlarda görev yapan her insan için alkışlanacak işlerdir. Bir belediye kreş yapıyor diye öbür belediye kıskanır mı? Yani hepsi devletin kurumu. Bir belediye yapıyorsa öbür belediye de gider der ki nasıl yaptın kardeşim? Ben de aynısından yapmak istiyorum der. Ben öyleyim. Yani bu ülkenin en küçük ilçesinde bir şey yapılıyor iyiyse ben bunu alırım İstanbul'da uygularım. İşte Eyüpsultan'da biz beş tane kreş açtık biz büyükşehir olarak. Niye? Eyüpsultan'da daha önce kreş yoktu. Biz kreş açtık bir tane varmış başkanımız söylüyor. Biz kreş açtık beş tane. Şükürler olsun. İstanbul'un 34 ilçesinde kreş açtık. Daha da açacağız. İnşallah Türkiye'nin her yerinde açacağız. Onu da söyleyeyim zamanı geldiğinde Türkiye’nin her yerinde biz açacağız bu kreşleri. E şimdi belediye başkanımız göreve geldi o da hızlıca dört tane kreşin şu anda hazırlığını yapıyor dört tanede o açacak. Yani kıskanılır mı iyi olan bir şeyi o da yapıyor. Başkası da yapsın hoşumuza gider. Mesele bundan ibarettir. Kamu kurumları iyilikte yarışır birbirini kıskanmaz. Kamu kurumları birbirinin ayağına basmaz birbirinin önünü açar. İnsanına daha çok hizmet gitsin diye birbirine yardımcı olur. Ama ben gördüm vallahi gördüm. Cami yaptım imam vermediler. Okul yaptım açılışını yapamazsın dediler. Ben bunları gördüm. Karakol yaptım karakolun açılışını yapmaya gittik polis yok ortada. Polis yok karakolda boş karakolu açtık. Ve bunları gördüm. Bu niye yapılıyor biliyor musunuz? Partizanlık. Allah kahretsin partizanlığı" diye konuştu.
Eğitim Varsa Gelecek Var
İmamoğlu, "Bu partizanlık denen işi, bu kötü bulutları bu milletin tepesinden Allah yok etsin yani. Bırakın milleti rahat ya. Millet birbirine gözü, gönlü açık bir şekilde bakabilsin birbirine insan gözüyle baksın ya. Her insanı severim Yaradan'dan ötürü demiyor muyuz biz Allah aşkına. Milletin başında kara bulutlar. Nedir bu? Her gün bir parmak sallayan bir akıl. Halbuki eğitim bizim geleceğimiz. Eğitim varsa geleceğimiz var sevgili dostlar, sevgili basın mensupları bizi izleyen vatandaşlarımız. Eğitim varsa gelecek var. Adalet varsa memleketin bugünü de yarını da güvence altındadır. Eğitim ve adalet yoksa Allah korusun bu memleketi. Bu kadar net. Onun için biz elimizden ne geliyorsa eğitime destek oluyoruz ve zor koşullarda oluyoruz. İmkanlarımız daraltılmasına rağmen, imkanlarımız kısıtlanmasına rağmen ısrarla bunları yaptık, yapmaya devam edeceğiz. İnşallah kreş açmaya da adına kreş demeyin de öyle deyin de böyle deyin de falan da filan da. Yani işte, çok güzel. Ne diyoruz? Çocuk etkinlik merkezi. Ya da milletimizin anlayacağı dille kreş. Ya da yuvamız İstanbul. Adına ne dersen de çocuklarımız burayı seviyor. Seviyorsun değil mi oğlum. Aferin sana. Seviyor işte. Gözlerinin işaretini gördün mü böyle? Aferin kızıma" dedi.