Kumluca ilçesinde Alakır Nehri üzerinde yapılan HES'lere
karşı verdikleri mücadeleyle tanınan, toplam 930 hektarlık alanı, üç ayrı
kategoride sit alanı statüsüne kavuşturmayı sağlayan Tuğba Günal- Birhan
Erkutlu çifti, Alakır Vadisi'ndeki kırsal alanda satın aldıkları arazide, kendi
yaptıkları kerpiç evde yaşamlarını sürdürüyor.
İstanbul'da oturdukları 1990'lı yıllardan itibaren vejetaryen beslendiklerini, Antalya'ya yerleştikten sonra 6 yıl öncesine kadar devam ettirdiklerini belirten Birhan Erkutlu, 6 yıldır ise vegan beslendiklerini söyledi. Erkutlu, "Vejetaryen olduğumuz dönemde çok katı değildik. Kendimiz hayvan kesmiyor ve et almıyorduk ama Kurban Bayramı gibi dönemlerde köylülerin ikramı olduğu zaman yediğimiz olmuştu. Ancak son 6 yıldır tamamen vegan olduk" dedi.
Vegan yaşamı benimsemeleri dolayısıyla birçok hayvanın yaşamasını sağladıklarını, su ve orman alanı kurtardıklarını, karbondioksit salınımını azalttıklarını aktaran Erkutlu, "Tüm bunlar için yaptığımız tek şey hayvan sömürmemek oldu. Bu kadar basit ve etkili. Aslında insanların tercihlerini değiştirmeleri halinde var olan tarım alanları zaten insanları çok rahat besleyebilecek düzeyde" dedi.
Bir hamburger sipariş eden kişinin az bir ücret ödediğini ancak hamburgerin o kişiye gelene kadar ki sürecinin doğaya bir maliyeti olduğunu belirten Erkutlu, "Sipariş veriyorsun bir hamburger geliyor. Senin için maliyeti 10-15 lira. Bu onun sana maliyeti. Ama bunun bir de sana ulaşıncaya kadarki iklimsel ve ekolojik maliyeti var. Bu da tabanda gözükmüyor. Veganın sadece 'can' olarak etik bakış açısı dışında bir de o hayvanı, endüstriyel hayvancılık sektörünün senin tabağına getirene kadarki süreç var. Hem iklim hem de çevresel ekolojik açıdan sadece bir can kurtarmış olmuyorsun" diye konuştu.
‘BÜTÜN DÜNYAYI ETKİLİYOR’
O inek veya tavuğun tabağa gelene kadarki süreçte hem su kaynakları, hem ormanlar, hem de hava kirliliği açısından önemli etkileri olduğunu dile getiren Birhan Erkutlu, "Bütün gelişmiş ülkeler, bu tür üretimlerini Brezilya, Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerde yaptırıyor. O yüzden hem çevreye hem de şirketlere maliyeti de artıyor. Yüz binlerce hayvan dev alanlarda ve inanılmaz kötü koşullarda üretiliyor. Diğer ülkelere de böyle gönderiliyor. Küçücük bir hamburger köftesinin bütün dünyayı etkilediğini görüyoruz. Hesaplamalar da tüm bu süreçleri de içine alıyor" dedi.
HAYVANSAL ÜRÜN KULLANMIYORLAR
Kendi arazilerindeki bostandan ve yabandan toplayıcılık yaparak beslendiklerini anlatan Erkutlu, "Bostanda yazlık kışlık sebze üretiyoruz. Meyve ağaçlarımız var. Meyveleri sebzeleri kurutuyoruz. Sirke, pekmez, nar ekşisi, tarhana gibi ürünler yapıyoruz. Tarhanada örneğin yoğurt gibi hiçbir hayvansal ürün kullanmıyoruz. Yabanda yetişen otlar ve yemişleri de kullanıyoruz beslenmemizde. Örneğin palamuttan un yapıyoruz" dedi.DHA