Münevver Karabulut cinayetinin ardından 15 yıl geçmesine rağmen, sanık Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması ve yeniden yapılan DNA testi, Türkiye'nin en çok konuşulan olaylarından biri olan bu vahşi cinayeti yeniden gündeme taşıdı. Cinayetin işlendiği villada zimmete geçirilen 700 bin euro ve FET* bağlantıları iddiaları ise yeni tartışmalar yarattı.
2009 yılında Münevver Karabulut'un hunharca öldürülmesi, Türkiye’de derin bir iz bırakmıştı. Katil zanlısı Cem Garipoğlu 197 gün kaçtıktan sonra teslim olmuş, cezaevinde intihar ederek hayatına son vermişti. Ancak Garipoğlu’nun mezarının açılması ve yeniden yapılan DNA testleri, bu trajik olayın bir kez daha Türkiye'nin gündemine oturmasına neden oldu.
Mezarın açılması ve DNA testi talebi
Karabulut ailesi, yıllardır yaşadıkları acının ardından, Cem Garipoğlu’nun gerçekten ölüp ölmediğine dair şüphelerini dile getirdi. Ailenin avukatı Rezzan Epözdemir’in başvurusu üzerine, mahkeme Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına ve DNA testi yapılmasına karar verdi. Geçtiğimiz hafta yapılan incelemeler sonucu, alınan DNA örneklerinin Garipoğlu’na ait olduğu kesinleşti.
Cinayetin işlendiği villada 700 bin euro zimmete geçirildi
Bu cinayetin en dikkat çekici unsurlarından biri de, cinayetin işlendiği Bahçeşehir'deki villada yapılan incelemelerde polislerin 700 bin euroyu zimmetlerine geçirdiği iddialarıydı. 6 polis memurunun zimmetine geçirdiği bu para, uzun süre boyunca Türkiye gündemini meşgul etti. İddialara göre bu paranın FET* ter*r örgütüne aktarıldığı belirtilmişti. Avukat Rezzan Epözdemir, sanık polislerin avukatının daha sonra FET*’den arandığını da dile getirdi.
FET* bağlantıları yeniden gündemde
Bu gelişmelerle birlikte, davada ortaya çıkan FET* iddiaları yeniden gündeme geldi. Avukat Epözdemir, ‘’Adeta gizli bir el bu dosyaya dokundu ve dosyadan harici diski kaybetti. Adeta dosyaya vebalı muamelesi yapıldı. Sonrasında bir baktık ki, dosyadaki polis olan altı sanığın avukatı, MHP'deki kaset komplosundan şike kumpasına kadar birçok önemli dosyada FET*'nün yargı imamından bahisle hakkında tutuklamaya esas yakalama kararı olan bir avukat. Sanık polislerin avukatı Halil İbrahim Koca 17 - 25 Aralık olaylarından sonra FET*'den aranan biri haline geldi. O zaman bütün parçaları birleştirdik. Hem aile de hem bizde makul şüphe uyandı. Buradan elde edilen 700 bin avronun dahi bu terör örgütüne aktarılmış olabileceği kanaatindeyiz'' ifadelerine yer vermişti.