Yemek borusu (Özefagus) kanseri çoğunlukla erkeklerde görülüyor ve dünya çapında kanserle ilişkili ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri. Antalya'dan Göğüs Cerrahisi Bölümü Profesörü Abdullah Erdoğan, yemek borusu kanseri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Yemek Borusu Kanseri Nedir?
Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, yemek borusu kanserinin boğazın mideyi bağladığı tüp olan yemek borusunda geliştiğini belirterek şunları söyledi:
"Tümörler, yemek borusunun iç astarı olan mukozada ortaya çıkar. Toplumun yemek borusu kanseri nedenleri ve belirtileri hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın önlenmesi veya başarıyla tedavi edilmesinin önündeki en büyük engellerdir"
Yemek Borusu Kanseri Belirtileri
Yemek borusu kanserinin ilk belirtinin katı yiyecekleri yutma güçlüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, "Şikayetler tanıdan birkaç ay önce başlamakta ancak hasta tarafından sıradan bir yutma güçlüğü olarak algılandığı çoğu zaman şikayetlerinin ne anlama geldiği bilinmemektedir. Hastalığın diğer belirtileri göğüste ağrı ve kanlı öksürüktür. Yemek borusu kanseri tümörü hastalarında görülen ani kilo kaybı da (bir ayda 6-7 kilo kaybı) diğer bir belirtidir. Ayrıca ses kısıklığı, mide ekşimesinin kötüleşmesi de görülebilir" dedi.
Yemek Borusu Kanserinin Nedenleri Nelerdir?
Prof. Dr. Erdoğan, tedavide erken teşhisin önemini vurgularken, "Tedaviden olumlu sonuç almak için erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Belirtilerden biri veya birkaçı görüldüğünde doktora başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak kanserin hayati tehdidinden korumaya yardımcı olacaktır. Yüksek oranlarda yemek borusu kanseri görülen ülkelerin başında gelen doğu toplumlarında (Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkelerde), yemek borusu kanserine yol açtığı kanıtlanan en önemli etkenlerin başında beslenme şekli ve besinlerin hazırlanmış biçimi gelmektedir. Örneğin tütsülenmiş balık yani tütsüleme tekniği önemli bir risk faktörüdür" dedi.
Alkol tüketiminin de yemek borusu kanserinde önemli rol oynadığını aktaran Prof. Dr. Abdullah Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genel olarak toplumlarda aşırı alkol tüketimi yemek borusu kanserinin diğer bir önemli risk faktörüdür. Özellikle batı toplumlarında aşırı alkol kullanımı beslenme şekline göre daha ön plana çıkmaktadır. Öte yandan ülkemize bakıldığında, özefagus kanseri Doğu Anadolu bölgesinde diğer bölgelere göre daha sık görülür. Bunun sebeplerinden bazıları aşırı sıcak çay vb tüketimi ile birlikte uygunsuz şekilde yapılmış mangal-et pişirme yöntemleridir. Mangal yapımında besinin aşırı sıcakta kömürleşecek kadar fazla pişirilmesi, besinin moleküler yapısını bozar ve kanserojen hale dönüşümüne yol açabilir. Özetle sebze ve meyveler de dahil olmak üzere tüm besinlerin doğal olarak hazırlanması ve tüketilmesi özefagus kanseri riskini azaltır. Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, Kronik mide ekşimesi veya asit reflüsü, Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), Barrett özofagusu, bazen GERD'li kişilerde gelişen bir durum, Akalazya, alt özofagustaki kasların nadir bir rahatsızlığı."
Yemek Borusu Kanseri Tedavisi Mümkün mü?
Erken evrede yemek borusu kanseri tedavisi için yemek borusu alındıktan sonra mide ya da kalın bağırsaktan bir tüp oluşturarak yemek geçişinin sağlandığını ifade eden Prof. Dr. Erdoğan şunları kaydetti:
"İleri evrede yapılacak tedavinin şekli ve kapsamı, hastalığın ne kadar yayıldığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Gelişen teknolojilerin kullanıldığı yöntemler sayesinde hasta açısından daha konforlu ameliyatlar uygulanabilmektedir. Ameliyat öncesinde hastaya kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri kullanılabilmektedir. Hastaya tedavi edici bir ameliyat yapılamıyorsa, öncelikle yemek borusu içinde açılan ve yemek geçecek kadar yer açan 'stent' kullanılmaktadır. Hastalık çok ileri düzeyde ise mideye takılan bir beslenme tüpü yardımıyla hastanın hayatını devam ettirmesi sağlanmaktadır."