Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi'nde yaşayan Zehra Demir, aynı mahallede oturan Süleyman Taruk ile bir süre arkadaşlık etti. Zehra Demir ilişkiyi bitirmesine rağmen Süleyman Taruk, genç kızın peşini bırakmadı. Sürekli telefonla aranarak taciz edilen Demir, 10 kez cep telefonu numarasını değiştirmek zorunda kaldı. Taruk, en son 28 Eylül 2018 günü Zehra Demir'i telefonla aradı. İddiaya göre genç kızı, yeniden birlikte olmadıkları takdirde, yaşadıklarını ailesine anlatmakla tehdit etti. Akşam saatlerinde de Demir ailesinin kapısına geldi. Kapıyı açan aile üyelerine Zehra Demir ile konuşmak istediğini söyledi. Olay çıkmasından korkan aile üyeleri, baba Hakim Demir'in "Kim geldi?" sorusuna, tanımadıkları birinin yanlışlıkla zile bastığı yönünde yanıt verdi. Kapı zili tekrar çalınca da Zehra Demir'in 2 kardeşi, apartmanın önüne indi. 2 kardeş, elinde bıçakla kapıda bekleyen Taruk'u gitmesi yönünde uyardı. Taraflar arasında tartışma sürerken Zehra Demir, 4'üncü kattaki evlerinin penceresinden atladı. Zehra Demir, olay yerinde yaşamını yitirdi.

6 GÜN TUTUKLU KALDI

Aynı gece gözaltına alınan Süleyman Taruk, 'intihara yönlendirme' suçundan tutuklandı. Taruk hakkında Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ekim günü, 'intihara yönlendirme' suçunun 4 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü, bu nedenle davanın Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini bildirerek, görevsizlik kararı verdi. Süleyman Taruk, tutukluluğunun 6'ncı gününde 'suçun mahiyetinin değişme ihtimali, delil durumu ve tutuklamanın tedbir oluşu' dikkate alınarak, tahliye edildi.

İLK DURUŞMA YAPILDI

Antalya 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamanın ilk duruşmasında Demir Ailesi'nin avukatı Hadi Cin, davanın ağır cezada görülmesi talebinde bulundu. Talebi yerinde bulan mahkeme, görevsizlik kararı verdi. Uyuşmazlık üzerine dosya, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Daire, sanığın, 'Telefonu aç, yoksa sizin evin orada kıyamet kopacak' dediğini, cebir kullanarak eve girmeye çalışması nedeniyle ölenin dördüncü kattan atladığını' anlattığı kararında, TCK'nın 84/4'üncü maddesinde yer alan 'Kişileri cebir veya tehdit kullanarak, intihara mecbur edenler kasten öldürmeden sorumlu tutulur' hükmünü dikkate alarak, davanın ağır cezada görülmesine hükmetti. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam tutuksuz sanık Süleyman Taruk'un, Diyarbakır'da uyuşturucu suçundan tutuklandığı ortaya çıktı.

'YA BENİMSİN YA TOPRAĞIN'

Kızlarının ölümüne neden olan sanığın tutuksuz yargılanmasına isyan eden baba Hakim Demir, Zehra'yı kaybetmenin acısının, tazeliğini koruduğunu söyledi. Olay gecesi evinde misafiriyle oturduğunu anlatan baba Demir, kızı Zehra'nın kendilerine çay ikram ettikten sonra odadan ayrıldığını kaydetti. Taruk'un, kızına ulaşamayınca oğlu Barış'ı arayarak, Zehra ile iletişim kurduğunu belirten Demir, “Süleyman kızıma 'Ya benimsin ya toprağın' diyerek, kapımıza dayandı. Diğer kızım ve iki oğlum, apartmanın dışına çıkarak elinde bıçak olan Süleyman'ı uzaklaştırmaya çalışmış. Balkondan olayı izleyen Zehra da kendini atmış. Kızım Gurbet'in ayağının dibine düşmüş" dedi.

BU KADAR UCUZ OLMAMALI

İnsan canının bu kadar ucuz olmaması gerektiğini kaydeden baba, tutuksuz yargılanmanın ailesini rencide ettiğini söyledi. Hakim Demir, “Bizim canımızı yakan budur. Giden geri gelmez ama başkasının canı yanmasın. Böyle kararlar oldukça nice Zehralar ölür. Devlet yetkililerine çağrıda bulunuyorum, 1 senedir bu acıyla yaşıyoruz. Lütfen gereğini yapın" dedi. DHA 

Editör: TE Bilisim