Korkmaz çifti yaşadıkları sağlık skandalı nedeniyle zor günler geçiyor. Nesibe Korkmaz bel fıtığı ameliyatı sonucu sağ ayak parmaklarını kullanamıyor. Halil Korkmaz da bir hemşire tarafından vurulan iğnenin sinire denk gelmesi nedeniyle bacağındaki 2 santimlik sarkma nedeniyle işine gidemiyor. İşte yaşanan bir sağlık skandalının perde arkasındaki ayrıntılar.
Antalya'da birçok doktor hasta ve yakınları tarafından darp edildikleri gerekçesiyle haklarını düzenlenen eylemler, basın açıklamaları ya da hukuk yoluyla ararken, birisi doktor mağduru diğeri de hemşire mağduru olan Korkmaz çifti şimdilerde açlıkla karşı karşıya kalmanın eşiğine geldi ve paraları olmadığı için avukata giderek yaşadıkları sağlık skandalı ile ilgili dava açamıyorlar. 2005 yılında bel fıtığı teşhisi ile hastaneye yatan ve ameliyat olan 49 yaşındaki Nesibe Korkmaz, ilk ameliyatının başarılı olmaması sonucu 2008 yılında geçirdiği ikinci ameliyatın ardından yaşadığı sinir zedelenmesi nedeniyle sağ ayak parmaklarını kullanamıyor. Ayak parmaklarındaki sinir zedelenmesi nedeniyle zaman zaman ayakta durmakta güçlük çekerek düştüğünü ve bu nedenle çalışamadığını söyleyen Nesibe Korkmaz, "Bugüne kadar eşim çalışıp bize bakıyordu. Ancak bir ay önce kalçasındaki şiddetli ağrılar nedeniyle doktora gitti. Doktor eşime iğne, ilaç ve krem yazmış. Doktorun verdiği reçetedeki ilaçları aldık ve eşim Güvenlik Mahallesi'ndeki 25 No'lu Sağlık Ocağı'na giderek iğnesini yaptırdı. O günden beri sağ bacağını kullanamıyor. Doktorlar dayak yedikleri için eylem yapıyor. Bizi bu hale getiren doktorlar bunu hak ediyor. Biz ne yapalım. Bir doktor beni ayak parmaklarımdan etti, bir hemşire de eşimin sağ bacağında 2 santim sarkmasına neden oldu" diyerek tepkisini dile getirdi.
"İĞNE SİNİRİME DENK GELDİ"
48 yaşındaki Halil Korkmaz ise, bir otelin mutfağında Steward olarak çalıştığı sırada kalçasındaki şiddetli ağrılar nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Beyin Cerrahı bölümüne gittiğini söyledi. Doktor Cezmi Çağrı Türk'ün kendisini muayene ettikten sonra iğne, ilaç ve kalçasına sürmek için krem yazdığını belirten Halil Korkmaz, "Doktorun yazdığı reçetedeki ilaçlarımı aldım ve Güvenlik Mahallesi'ndeki 25 No'lu Sağlık Ocağı'na iğnemi yaptırmak için gittim. Burada görevli hemşire iğneyi yaptığı zaman çok büyük bir acı hissettim ve tepki verdim. Hemşire bana 'bir şey olmaz' dedi. Ancak hissettiğim acı dayanılmaz bir acıydı ve bacağımı kullanmakta güçlük çekiyordum. Uzun süre sağlık ocağından evime gidemedim. İğne yapıldıktan sonra oluşan ağrılarımın dinmemesi üzerine tekrar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittim. Beni ilk muayene eden doktor Cezmi Çağrı Türk'ü bulamadım ve İlker Gülleç adındaki bir doktora muayene oldum" dedi.
"BACAĞIM 2 SANTİM DÜŞMÜŞ"
Doktor İlker Gülleç'in kendisini EMG çekimine gönderdiğini söyleyen Halil Korkmaz, "Kas ve sinirlerimle ilgili yapılan EMG çekiminin sonucunda; iğnenin sinire denk gelmesi nedeniyle bacağımın 2 santim düştüğü tanısı koyuldu. Şimdi sağ bacağımı kullanamıyorum. Yürüyemiyorum, çalışamıyorum. Evime ekmek götüremiyorum. Eşim konuyla ilgili önce Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu, ardından da Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne de bir dilekçe ile yaşanan sağlık skandalını iletti. Ancak aradan bir ay geçti ve halen bir sonuç alamadık. Şu anda raporluyum, işime gidemiyorum. Ancak nereye kadar rapor alabilirim. İş yerim beni işten çıkarmak için imza istiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bacağımı kullanamıyorum. Ben de işimden olursam ne yiyip ne içeriz? Emekliliğime 2 yıl kalmıştı. Yaşı bekliyordum. Bize kim bakar şimdi?" diye konuştu.
"YARDIM ÇAĞRISI" YAPTILAR
Halil ve Nesibe Korkmaz çifti, 14 yaşındaki oğulları Burak Can Korkmaz'ın lise birinci sınıfa kaydolması gerektiğine dikkat çekerek, "Yaşanan olaylar nedeniyle oğlumuzun da psikolojisi bozuldu. Rapor paramızı alamadık. Raporlu olduğum için işyerinden de maaş alamıyorum. Oğlumuzu okula kaydettirmemiz gerekiyor, ancak oğlum biz çalışamadığımız için 'Ben okula gitmeyeceğim, çalışıp size bakacağım' diyor. Biz bugüne kadar hiç kimseden yardım istemedik. Ancak yaşanan sağlık skandalı nedeniyle yardıma muhtaç hale geldik. Yetkililer sesimizi duysun. Hem bizi bu hale getirenlerden hesap sorsunlar, hem de bize yardım etsinler. Şu anda Ramazan ayında bize yapılan fitre-zekat parası ile geçiniyoruz. Ancak o da bitmek üzere. Duyarlı ve yardımsever insanları bize yardım etmeleri için göreve çağırıyoruz. Avukata gidip hakkımızı aramaya kalksak, avukata verecek paramız yok" dediler.
Editör: TE Bilisim
