Türkiye Kasaplar Federasyonu ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, Ramazan ayına bir ay kala provokatörlerin ortaya çıkmasıyla kırmızı et fiyatının yükseldiğini belirterek, “Provokatörler çıktığı sürece ve et gündemden düşmezse fiyat yerinde durmaz. Büyük et tüccarları, baronlar zincir marketler, birilerinin rantına, değirmenine su taşıyorlar” dedi.
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte kırmızı et fiyatlarına zam yapılıp yapılmayacağı merak konusu olmuştu. İstanbul’daki zincir marketler, vatandaşların mağduriyet yaşamaması için et fiyatlarını Ramazan boyunca sabit tutma kararı aldı. Buna göre, bir kilogram kıyma 379 TL, bir kilogram kuşbaşı et ise 399 TL’den satışa sunulacak.
Yardımcı, temel gıdada her zaman fiyatıyla gündemden düşmeyen kırmızı etle ilgili açıklamalarda bulundu. Sabit fiyat uygulamasının yapılabileceğine değinen Yardımcı, bu marketlere Et ve Süt Kurumu’nun uygun şekilde et desteği verdiğini söyledi.
"Üretici Bitecek"
Orada satılan ürünlerin üreticiden gelmediğini daha çok ithal et olduğunun altını çizen Yardımcı, “Et ve Süt Kurumu’nun verdiği fiyatla bizde et alabilsek, reyonumuzu ithal ve yerli et diye ikiye böleriz. Kasap esnafımız bugüne kadar yüzde 99 oranında hiç ithal et satmadı. Bu gidişle üreticiyi bitireceğiz. Devlet vatandaşa ucuz et yedirmek zorunda ama bir yerde de üreticiyi düşünmesi gerekir. Zarar zarar oldukça elimizde üretici kalmaz. Üretici ardından kasap esnafımızın düşünülmesi gerekir. Sabit fiyat yapabilirler. Belediyeler halk et altında et taşıyorlar, zincir marketler için Et ve Süt Kurumu var, birde 3 harfliler var. Hepsi de et satıyor” ifadelerine yer verdi.
Zincir marketlerin temel gıda ürünlerinin yanında; giyim, kırtasiye, plastik ürünleri dahi satabildiği uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde olmadığının altını çizen Yardımcı, kasap esnafının ise bir başka şey satmasına asla izin verilmeyeceğinden yakındı.
"Vatandaşın Alım Gücü Düşük"
Kasabın eti asla aldığı fiyattan satma şansının olmadığının altını çizen Yardımcı, “Yüzde 20 kemikle payı var. Diğer girdilerle yüzde 50’ye yakın maliyet biniyor. Esnafın durumu iyi değil. Böyle yapıldıkça ve müşteri zincir marketlere gittiği zaman küçük esnafın işi daha da düşer. Ama tağşişler açıklandığı zaman esnafımıza müşteri yönlendi. Bazı provokatörler çıkıp, ‘Kırmızı et 1000-2000 TL’ olacak dediği zaman müşteri dükkana girmekten korkuyor. Bu durum hem kasaba hem üreticiye zarar. Toplumda sağlıklı bir nesil yetiştirelim diye yıllardır et yemeyin, peynir yemeyin, yumurta yemeyin denildi, şimdi ise tam tersi söyleniyor. Vatandaşımızın alım gücü de düşük. Kıyma bir ay önce de 600 TL’idi, şimdide aynı fiyat. Nasıl olacak, nerede bu zam. Provokatörler çıktığı sürece et gündemden düşmezse et yerinde durmaz. Birilerinin rantına, değirmenine su taşıyorlar. Kim bunlar, büyük et tüccarları, baronlar zincir marketler” ifadelerine yer verdi.
Devletin vatandaşına ucuz et yedirme çalışmalarını saygıyla karşıladıklarına değinen Yardımcı, küçük esnafa da destek verilmesi çağrısında bulundu.
"Provokatörler 1 Ay Kala Ortaya Çıktı"
Kooperatiflerden ucuz düşük faizli krediler kullandıklarını ama yeterli olmadığını işaret eden Osman Yardımcı, “Hem biz kazanalım hem vatandaşımız ucuz et yesin. Bizim denetçimiz müşteridir. Bugün zincir marketlerde kıyma 380-400 TL, kuşbaşı ise 500-550 TL, kasapta ise kıyma 600 TL, kuşbaşı ise 650-700 TL arasında değişen fiyatlarda satılıyor. Spekülasyonların ardından 2-3 gündür ete 20 TL zam geldi. Büyük bir para. Diğer eklemelerle bu 50 TL’ye çıkar. Eskiden Ramazan ayına 10 gün kala bir zam gelirdi. İlk haftadan sonra fiyatlar gerilerdi. Şimdi 1 ay kala zam gelmesi spekülatörlerin ortalığı karıştırmasındandır. Devlet 40 bin ithal dana getirdi. Bu ateş söndürülsün, istiyoruz ki hiçbir zaman zam gelmesin. Ne kadar zam gelirse bizim zararımıza” dedi.
Çiğ süte destek verilmesinin sığır yetiştiriciliğine olumlu yansıyacağını vurgulayan Yardımcı, Türkiye’de aile işletmelerinin bitme noktasına geldiğini işaret etti.
"Et Kıtlığımız Yok"
Aile işletmelerinin bir bir ortadan kalmasıyla etin fiyatının sürekli oynamaya başladığını aktaran Yardımcı, “Türkiye 1992’lere kadar kuzu, koyun, oğlak yerdi, daha sonra danaya döndük. Bu bir oyundu, dana her zaman yemle besleniyor. Avrupa gibi büyük bir mera alanımız yok. Bakanlık meraları kullanıma açtı güzel, süte destek vereceğiz, meraları işletmeye açacağız. Ülkemize dışardan gelen hayvanlar var. Türkiye’de şuan et kıtlığı yok. Provokatörler gündeme getirip ette fiyatı arttırıyorlar. Ette kıtlığımız yok ama bu arkadaşlarımız marketlerin değirmenine su taşıyor” açıklamasında bulundu.