Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi işbirliğinde düzenlenen Tarım Gündemi programında, veteriner hekimlerin sorunları ve hayvancılığın geleceği masaya yatırıldı.

Veteriner Hekimler Günü Öncesi Dikkat Çeken Açıklamalar

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde gerçekleştirilen Tarım Gündemi programının konukları, Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çağrı Karakurum oldu. Programda veteriner hekimlerin sektördeki sorunları ve çözüm önerileri ele alındı.

Eğitim Yetersiz, İstihdam Sorunu Derinleşiyor

Başkan Karabayoğlu, Türkiye genelinde 40 bin, Antalya’da ise 2 bin veteriner hekim bulunduğunu belirterek, mesleklerinin toplum ve kurumlar nezdinde hak ettiği değeri göremediğini söyledi. “Hayvan sağlığı bize emanet ama bizi gören yok” diyen Karabayoğlu, “Ülkenin en ücra köşelerine kadar zor ve meşakkatli iş yapan veteriner hekimlerin hem toplum gözünde hem de resmi kurum kuruluşlar nezdinde yeterli önem ve değeri görmediğini düşünüyoruz. Hayvan sağlığı bize emanet ama bizi gören yok” dedi. Ülke genelinde 33 veteriner fakültesi olduğunu ve yılda 3 bin mezun verildiğine dikkat çeken Karabayoğlu, “Eğitimde plansızlık hakim. Veteriner hekimlerin istihdamı büyük sıkıntı. Kamuda istihdam edilmeyince pet hekimliğini seçiyorlar, orada da sayı şişmiş durumda. Antalya’da 400 klinik, 13 hastane var. Bu sayı çok fazla” dedi.

"Hekimiz ama sağlıkçı değiliz” 

Başkan Karabayoğlu, veteriner hekimlerin sadece hayvan sağlığıyla ilgilenmediğini, gıda güvenliği, toplum ve çevre sağlığıyla da ilgilendiğini belirtti. Veteriner hekimlerin sağlık sınıfında değerlendirilmediğini, ilave haklardan yararlanamadığını, yıpranma haklarının ellerinden alındığını, sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmediğini kaydeden Karabayoğlu, “İsminde hekim olan meslek, sağlık sınıfı olarak görülmüyor. Hekimiz ama sağlıkçı değiliz” dedi. Karabayoğlu, belediyelerde çalışan veteriner hekimlerin yöneticilerle hayvan severler arasında kaldığını vurguladı.

İlaçlar Çok Pahalı 

TÜİK’in açıkladığı tarım girdi fiyat endekisinde veteriner hekimlik hizmetinin geçen yıla göre yüzde 52 arttığını ve bunun en fazla artan kalem olduğunu belirten Karabayoğlu, “Bu artış bizim muayene ücretimizle ilgili bir artış değil, kaldı ki muayene ücreti bile alamıyoruz, kullandığımız ilaçlar ithal olduğu için çok pahalı. Bu da paket olarak veterinerlik hizmetlerine yansıyor. Enflasyonu biz yükseltmiyoruz” dedi.

Ciddi Ekonomi Kayıp 

Türkiye’nin buzağı ölümlerinde dünya ortalamasının üzerinde olduğuna dikkat çeken Murat Karabayoğlu, “Dünyada genelinde yüzde 2-3 olan buzağı ölümleri , bizde yüzde 15-20’lerde. Her yıl 500 bin 750 bin arasında buzağımızı kaybediyoruz. Kurban bayramında kesilen hayvan ihtiyacını karşılayacak hayvan kadar buzağıyı ilk birkaç ayda kaybediyoruz. Bu ciddi bir ekonomik kayıp. Aslında bu, aşı çalışmalarının hızlandırılması, yetiştiricilerin bilinçlendirilmesi, hastalık kontrollerinin yapılmasıyla önlenebilir” diye konuştu.

Sokak Hayvanları Sorununun Nasıl Çözüleceğini Açıkladı

Sokak hayvanları sorununun giderek büyüdüğüne dikkat çeken Murat Karabayoğlu, “Yerel yönetimler zamanında gerekli önlemleri almadılar, barınak yapmadılar, veteriner hekim istihdam etmediler, en önemlisi kısırlaştırma çalışmalarını yapmadılar, bu nedenle sokak hayvanları sorunuyla karşı karşıyayız. Belediyeler bu işi angarya görüyorlar. Yurt çapında yapılacak kısırlaştırma çalışmasıyla sokak hayvanları sorunu çözülür” dedi.

Belge Daha Yüksek Fiyatlara Sattırıyor! 

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çağrı Karakurum, MAKÜ’nün hayvancılık alanında ihtisaslaştığını, bunun bölge hayvancılığı ve ekonomisine ciddi katkı sağladığını söyledi. Çiftçi eğitimi ve çiftlik yönetimi projesini uyguladıklarını, köylünün ayağına gidip hayvan sağlığı, yetiştiriciliği ve beslenmesi konusunda eğitimler verdiklerini kaydeden Karabayoğlu, “Embriyo transferinden tutun kara salyangozu projesine, mandacılıktan honamlı keçisi ve arı yetiştiriciliğine kadar bir çok projeyi yürütüyoruz. Hayvancılığa dayalı sanayi projesi yürütüyoruz, sütün işlenmesiyle Burdur tulum peynirini yaptık, patentini aldık. MAKÜ Veteriner Fakültesi olarak ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Küçük baş hayvan yetiştiricilerini eğitiyoruz, besleme, yetiştirme kriterlerini tutturan yetiştiricilere iyi sürü belgesi veriyoruz, onlar da hayvanlarını daha yüksek fiyattan satıyorlar” diye konuştu.

İlk Çeyrekte Türkiye'nin Yaş Meyve Sebze İhracatının Yarısı Akdeniz'den İlk Çeyrekte Türkiye'nin Yaş Meyve Sebze İhracatının Yarısı Akdeniz'den

"MAKÜ embriyoyu kendini üretiyor"

Embriyo transferiyle ilgili yoğun çalıştıklarını, verimi düşük olan hayvandan verimi yüksek kapasiteli yavrular alabildiklerini anlatan Karakurum, “MAKÜ embriyoyu kendini üretiyor. Yakın zamanda suni tohumlama gibi rutin hale getireceğiz. Hayvancılığın ekonomik olarak yapılması için çalışmamızı sektöre sunacağız” dedi.

"İnsan Sağlığını Korumak Veterinerlerin Görevi"

MAKÜ Veteriner Fakültesi’nin çiftlikleri belgelendirdiğini anlatan Mehmet Çağrı Karakurum, “Süt ve etçi sığır işletmelerine belgelendirme yapıyoruz. İşin uzmanı olan ekip, çiftliğe gidip sertifikayı almak isteyen çiftliği değerlendiriyor. Üründen hijyene kadar, yem depolamasından suyun güzelliğine kadar bir çok parametreye bakılıyor. A sınıfı belge, çiftliğin standartları yakaladığını gösteriyor. Belgelenen çiftçiliğe Tarım Bakanlığı’nın desteği de oluyor. Bir süper market zinciri, üniversitemize başvurarak et aldığı sığır işletmesinin belgelendirilmesini istedi. Bir süt kooperatifi kendi işletmelerinin belgelendirilmesi için başvuruda bulurdu. Belgeyi alan akredite çiftlik oluyor. Bunlar ürünlerini daha pahalıya satıyorlar, ticaretleri kolaylaşıyor. Çiftlikten çatala olan süreçte insan sağlığını korumak veterinerlerin görevi” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi