Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Gürhan Yalçın, su asbestli borudan gelmediği sürece filtrelemeye gerek olmadığını belirterek, “Kalsiyum yoğunluklu içme suyu şebekesindeki suların tüketilmesinde sakınca görmüyoruz. Tüm borular değiştirildiyse, kesinlikle su tüketilebilir, filtre yapılmasına gerek yok.” dedi.

Antalya Barosu'ndan Selçuk Kozağaçlı Kararına Tepki: "Hukuki Güvenlik ve Toplum Vicdanı Sarsıldı" Antalya Barosu'ndan Selçuk Kozağaçlı Kararına Tepki: "Hukuki Güvenlik ve Toplum Vicdanı Sarsıldı"

Jeoloji Mühendisleri Antalya Şubesi'nce düzenlenen panele katılan Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.  Mustafa Gürhan Yalçın, yeni şehirleşmenin olduğu yerlerde su getirimi ile ilgili sorunların olduğunu düşünmediklerini kaydetti.

Kalsiyum yoğunluklu içme suyu şebekesindeki suların tüketilmesinde sakınca görmediklerinin altını çizen Yalçın, “Özellikle kalsiyumca zengin olan bu sularda. Ama içeriklerinin hangi mahallelerde hangi tip boruların olduğunu bilmiyoruz. Çünkü arsenikli boruların olduğu yerlerde biz bunu fark etmiyoruz. Antalya’da bunun tamamlanmadığını biliyorum, bu borular daha tam değiştirilmedi. Tüm borular değiştirildiyse, kesinlikle su tüketilebilir. Filtre yapılmasına gerek yok. Ama Nevşehir, Avanos gibi arseniğin çok olduğu, florun olduğu yerlerde filtrelemeyi tavsiye ediyoruz. Niğde bölgesinde de arsenikli kuyular vardı, filtreleme yapılması zorunluluğu doğru. Onun da sadece arseniği almak üzere kurdurması için kurdurdum. Onun dışındaki mineralleri vermek zorundayız.” diye konuştu. Yalçın, yeterli kalsiyum verilmemesi halinde çocukların kısa boylu kısa boylu olacağını dikkati çekti.

Antalya'da Şebeke Suyu İçilir Mi Uzmanı Noktayı Koydu Prof. Dr. Mustafa Gürhan Yalçın

"Antalya'da Suyu Filtrelemek Çok da Uygun Değil"

Arsenikli boru olmadığı sürece ev ve binaya filtreleme sisteminin kurulmasına gerek olmadığını işaret eden Yalçın, “Bazı siteler maddi olarak güçlü oldukları için merkezi sistem kuruyorlar. Ama onun dışında olanlar tüketici düşüncesiyle ve birazcıkta sağlık korkusuyla eve yapabiliyor. Evlerde o filtreleri sonra atıyoruz biz. Bunun Antalya örneği için çok uygun olmadığını düşünüyorum. Ama bu gereksizdir, kesinlikle kullanılmaz demiyorum. Altını çizmek istiyorum. Suyun geldiği yer çok önemli. Bizim sularımız eğer kireç taşlarından geliyorsa, kireç taşı suyu kadar güzel bir su yoktur.” dedi. Yalçın, Antalya’nın su kaynaklarının yeraltı haritasını birkaç yıl içinde çıkaracaklarını belirtti.  

"Kaynağını Bilmediğiniz Suyu İçmeyin"

Antalya’da dağlardan çıkan çok sayıda kaynak sularından yapılan dolumlara Konyaaltı Hurma Mahallesi’ndeki kaynak suyu üzerinden verdiği bir çalışmayla devam eden Yalçın, “Hastanede biyolog olan bir öğrencimizle, Hurma’daki kaynak suyunu çalıştık. Bir yıl oradan her ay iki kez örnek aldık. Temmuz ve ağustos ayında suyun bozulduğunu asidik olduğunu gördük. Onun dışında diğer aylarda içilebilir düzeydeydi. Sadece temmuz ağustos ayında kapatılsa yeterliydi. Ama ben bilmediğim kaynağın suyunu içmem. Doğal kaynak suyudur diye içme yönünde kendimizi çok yönlendirmeyelim. Yeşil kayaçların, silistik ve ofiyolit kayaçların olduğu bölgelerin suları biraz riskli.” ifadelerini kullandı.

"Tek Tip Su Kullanmayın, Dönüşüm Yapın"

“Suyunuzda alüminyum varsa uzak durun” uyarısı yapan Yalçın, “Bu kadar basit, alüminyum tencere tava bunları kaldırın. Kesinlikle kullanmayın. Bakırı da kullanmayın. Süs olabilir. Çeliğin de iyisini kullanın. Cam kullanılabilir ama onda da yemeklerde arsenik artıyor. Çocuklarımıza doğal su içirmekte fayda var. Sularda şuna dikkat edin. Damacana mutlaka alıyorsunuzdur. Her yıl kullanacağınız damacana suyun size bir şişe plastik olarak geri dönüyor. Metalden uzak durun ama olması gerekeni de alın. Asla filtreli su içmeyin. Üçlü damacana markası dönüşümü yapın, asla tek tip su kullanmayın. Alkali su markalı damacanaları sürekli değiştirin.” ifadelerini kullandı.

"Yüzde 4 Asbestli Boru Kaldı"

Jeoloji Mühendisleri Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın içme suyunun temini ve dağıtımı sistemlerinde toplam 17 milyon 828 bin metre mevcut boru olduğunu, bunun sadece 700 bin metrelik kısmının asbest çimentolu boru olarak kaldığını, bunun da yaklaşık toplam sistemin yüzde 4’üne eşit olduğunu kaydetti. Karancı, bu boruların değiştirilmeye devam ettiğini ve daha çok kırsal kesimlerde kaldığını belirtti. 

Antalya'nın Afet Rehberi ve Müdahale Yolculuğu Hazır Antalya'nın Afet Rehberi ve Müdahale Yolculuğu Hazır

Muhabir: İsa Akar