Antalya'da 18 yıldır süren dava süreci, tazminat ve nafaka mücadelesi veren bir kadının yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Eşinin akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ederek, tazminat haklarını reddettirmeye çalışan bir kadının hukuk savaşı, son olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporla yeni bir boyut kazandı.
1999’da Başlayan Evlilik, Hukuk Mücadelesine Dönüştü
1999 yılında Antalya’da evlenen Nilüfer Yalçın ve C.Ç.’nin evliliği, zamanla ciddi hukuki sorunlara dönüştü. Eşinin ağabeyiyle yaşadığı gayrimenkul anlaşmazlığı nedeniyle ailede gerginlikler başladı. C.Ç., 2006 yılında evi terk etti. Boşanma süreci başladığında ise 2007 yılında eşinin akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiasıyla alınan bir rapor, Yalçın’ın nafaka ve tazminat taleplerini engelledi.
"Tazminat ve nafakadan mahrum bırakıldım"
Boşanma davası sürerken, Yalçın, eşinin akıl sağlığını sorgulayan bir rapor almak için Adli Tıp Kurumu’na başvurdu. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, eşinin sağlıklı olduğu belirtilerek, 2007 yılındaki kısıtlılık kararının geçersiz olduğu vurgulandı. Bu gelişme, Yalçın’ın hukuk mücadelesinde önemli bir adım oldu.
Akıl Sağlığı Raporunda Çelişki: 2007’den 2018’e Değişen Durum
2007 yılında alınan raporda C.Ç.’nin akıl sağlığının yerinde olmadığı belirtilmişti. Ancak 2018 yılında, C.Ç.’nin ağabeyi, aynı kurumlardan alınan bir raporla akıl sağlığının yerinde olduğunu iddia etti. Bu çelişki, Yalçın ve avukatını harekete geçirdi. İstanbul Adli Tıp Kurumu, bu durumun doğru olmadığını ve önceki raporların çelişkili olduğunu açıkladı.
"2007 Yılındaki Raporla Tüm Haklarım Bertaraf Edildi"
Yalçın’ın avukatı Musa Baş, 2007’de alınan raporun, müvekkilinin tazminat ve nafaka haklarının ortadan kalkmasına neden olduğunu belirtti. Baş, "Eşinin akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle, tazminat talepleri reddedildi ve nafaka verilmedi" ifadelerini kullandı.
Yalçın’ın Hukuki Mücadelesi: 18 Yıldır Devam Eden Davalar
Yalçın, 18 yıl süren hukuki süreçte, eski eşinin akıl sağlığının yerinde olduğunu kanıtlamak için birçok dava açtı. 2018 yılında oğlunun 18 yaşına girmesiyle birlikte, C.Ç.’nin vasisi olma talebiyle mahkemeye başvuruldu. Ancak, akıl sağlığı raporları arasındaki çelişki, yargı sürecinde daha da karmaşıklaştı.
“Hayatın Akışına Aykırı Bir Durum”
Musa Baş, durumu "hayatın olağan akışına aykırı" olarak tanımlayarak, hiçbir insanın akıl sağlığının bir anda iyileşmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Ancak mahkeme, bu çelişkilerin giderilmesini talep etti.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan Sonuç: C.Ç.’nin Akıl Sağlığı Yerinde
Son olarak, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu, 2007 yılından bu yana C.Ç.’nin akıl sağlığında herhangi bir bozulma olmadığını ve psikiyatrik bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtti. 26 Kasım 2024'te verilen rapor, yıllardır süren hukuk mücadelesinde bir dönüm noktası oldu.
“Davalar Hala Devam Ediyor”
Yalçın’ın avukatı, bu gelişmenin ardından boşanma davasının yeniden görülmesi için mahkemeye başvurduklarını belirtti. Ancak davalar hala devam etmekte ve adaletin yerini bulması için mücadele sürmektedir.
