Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, her geçen gün birbirine benzer turizm yatırımlarının artmasının kenti tehdit etmeye başladığını belirterek, “Bu tempoyla gidildiği zaman 2030-3035 Antalya için karamsar bir tablo çizebiliriz. O yıllarda 5 milyonluk insan trafiğine maruz kalırsak alt yapı ve genel yapısını devam ettirip, geliştiremezse çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız, turizm yapamaz hale geliriz, onun için kontrollü ve planlı şekilde büyümeliyiz.” dedi.
Antalya Kent Konseyi’nce, düzenlenen 21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları kapsamındaki ‘Antalya Turizmi ve Sürdürülebilirlik’ konulu çalıştay, Antalya Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirildi.
Çalıştayın açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Antalya’da turizmin hızla geliştiğini belirterek, artan turizm ihtiyaçlarını karşılamak adına yatırımlar olduğunu söyledi.
Antalya’nın hem iç dış göç ve turizmle ciddi bir nüfus barındırdığını dile getiren Kurt, “Alt yapı ve üst yapı hizmetlerinin durumu ortada. 1.5 milyona göre planlama yapılmışken, bir kapasiteye hizmet verilecekken artan nüfus nasıl hizmet edeceğimiz ciddi bir sıkıntı. İklim değişikliği, kuraklık, kaynakların sürdürülebilirliği açsından tehdit oluşturuyor. 50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl olacak. Taviz vermemiz gereken yerler var. Su kaynakları, toprak kirliliği olmasa olmazımız enerji ve kültürel mirasımızı korumak önemli. Kum, deniz, güneş hiç bitmeyen kaynaklara sahip değiliz, nüfus arttıkça çok tüketiyoruz. Ama korumalıyız. Turizm kentlerinin kaynak alanında üst ve alt yapı anlamında destek görmelidir. Şehir vergisi yönünde bir beklentimiz var.” ifadelerine yer verdi.
"Kontrolsüz Büyüme Her Şeye Neden Olabilir"
Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, Türkiye’nin şuanda turizmde en rekabetçi alanlarından birini olduğunu belirtti.
Antalya’nın 2024 yılı verilerine göre dünyada turist ağırlama sayısında 4. sırada yer aldığını dile getiren Ayık,” Antalya’nın geçen yıl 17.2 milyon yabancı misafir trafiği var. Türkiye kamu ve özel sektör dahil 100 milyar doların üzerinde bir yatırım yapıldı. Böyle bir yatırım stokumuz var. Bu stokun yüzde 60’ı Antalya’dadır. Türkiye’nin yaklaşık 2 milyon yatak kapasitesi var, bunun yarısına yakını kentimizde. Bunu ne kadar daha sürdürebiliriz, nasıl yol alabiliriz. Kontrolsüz büyüme her şeye neden olabilir. Biz hızlı şekilde büyüdük. İnanılmaz bir alt yapı sahibi olduk. Bunun en büyüğü Antalya’da gerçekleşti. Bunu kitle turizmi ile kazandık. Kitle turizmi öcü mü değil, kontrollü şekilde yoluna devam edebildiğiniz sürece. Bugün her şey dahili çok konuşuyoruz. Böyle devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz. 2030-2035’lerde dünyada 2 milyardan fazla insan seyahat edecek. Bunun yarısından fazlası turizm tatil amaçlı olacak. 1 milyar insan trafiği olacak. Biz bunun neresinde olacağız, bu sayıları Türkiye’de nerede ağırlayacağız.” ifadelerine yer verdi.
"Kontrolsüz Büyüme Kansere Neden Olacak"
Türkiye’nin ulaşılabilir olması yönünden dünyanın en şanslı ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Ayık, “Bütün uygarlıkların izini görebilirsiniz. Biz bundan sonrasını iyi planlamalıyız. Eğer iyi planlamazsak, kontrolsüz büyümeye devam edersek kanserleşmeye başlayacak, elimizde varolan değerleri kullanamaz hale geleceğiz. Burada sürdürülebilirlik devreye girecek. Bakanlık sürdürülebilirlik turizm sertifikasını devreye soktu. Ardından sürdürülebilir destinasyon devreye girecek. Bu kentte 35’in üzerinde arıtma tesisi var. Çöp imha tesislerimiz var. Günde 740 bin metreküp atık su arıtıyoruz. 640 bin metreküp kullanma suyu temin ediyoruz. 17,2 milyon yabancı ziyaretçi var, 8 milyon yerli, günü birlik ziyaretçiler var. Buna rağmen her yerden denize girebiliyorsunuz, bunu koruyup kollamak ve bizden sonraki nesle bırakmalıyız. Bizim ciddi şekilde strateji plan ve deflerimiz olmalıdır. Bakanlık turizm master planı yaptı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ile paylaştı.” dedi.
Antalya’nın en fazla göçe maruz kalan şehirlerden biri olduğunu aktaran Ayık, turizm hareketinin geçici göç olarak görülebileceğini belirtti.
"Kenti Tehdit Etmeye Başladı"
Antalya’da yılda yerli yabancı günlük misafirleriyle 30 milyon insana kucak açtığını ifade eden Ayık, “2.7 milyon değil, ortalamada 3.5 milyona çıkan bir insan var. Bütün alt yapı ve her şeyi buna göre planlamanız gerekir. Bu trafik böyle devam ederse, kontrolsüz kent için yeni imar alanlarının açılmasından tutun da yeni birbirine çok benzeyen turizm yatırımlarının devam etmesi bu kenti tehdit etmeye başladı. Bu tempoyla gidildiği zaman 2030-3035 Antalya için karamsar bir tablo çizebiliriz. 2030-2035’te bu şehir 5 milyonluk insan trafiğiyle maruz kalırsa alt yapı ve genel yapısını devam ettirip, geliştiremezse çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Turizm yapamaz hale geliriz. Onun için kontrollü ve planlı şekilde büyümeliyiz.” ifadelerine yer verdi.
"Kontrol Altına Almalıyız"
Antalya için 600-700 bin yatak kapasitesi konuşulmasına rağmen bu rakamın 1 milyona dayandığını vurgulayan Osman Ayık, “Bu ciddi bir rakam ve bunu bir şekilde kontrol altına almalıyız.2030-2035 bizim için karanlık dönem olmasını istemiyorsak bugünden itibaren ciddi stratejiler geliştirmeliyiz. Hem bu kenti imar açısından hem yatırım açısından kontrol altına almalıyız. Ürün çeşitliliği ve derinliğimize dikkat etmeliyiz. Sürdürülebilirlik kavramın altını dolduracaksak bütün yatımlarımızı masaya yatırıp doğru mu yanlış mı yaptık bundan sonra ne yapmalıyıza göre hareket etliyiz.” diye konuştu.