Çevre mühendisi Cem Arüv, Antalya, Hatay ve Samsun'un, meteorolojik verilere göre Türkiye'nin iklimsel anomali riski taşıyan üç kritik bölgesi olduğunu belirtti. Bu bölgelerdeki yağışların, kısa sürede normalin çok üstüne çıktığını vurgulayan Arüv, “Türkiye'de üç kritik nokta var Antalya, Hatay ve Samsun. Bu bölgeler aşırı yağışın çok şiddetli görüldüğü yerler. Meteorolojik kayıtlar bunu açıkça ortaya koyuyor. Kısa sürede düşen yoğun yağış, büyük felaketlere yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
“ANTALYA BÜYÜK RİSK ALTINDA”
Antalya’nın iklim ve coğrafi özelliklerinin Sevilla ve Marsilya gibi şehirlerle benzerlik taşıdığını ifade eden Cem Arüv, “Sevilay’da yaşanan türden bir felaket Antalya’da yaşanabilir mi? Cevap ne yazık ki evet. Antalya, Sevilla ve Marsilya ile aynı enlemde yer alıyor. Hava hareketleri İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye üzerinde her yıl değişen güçlerde etkili oluyor. Bu zincirin bir halkası da Türkiye. Bu nedenle Antalya büyük risk altında” şeklinde konuştu.
DENİZ SUYU SICAKLIKLARI FELAKETLERİ TETİKLİYOR
Arüv, deniz suyu sıcaklıklarındaki artışın hortum ve tayfun gibi felaketlere yol açabileceğini belirtti. Denizden yükselen nemli havanın karaya hızla yağış olarak boşaldığını ifade eden Çevre Mühendisi Arüv, “Hava hareketleri denizden güç alır. Deniz suyu sıcaklıklarının yükselmesi hortum ve tayfunları tetikler. Bu felaketler Antalya gibi bölgelerde etkisini artırarak büyük hasara yol açabilir” dedi.
“DRENAJ HATLARININ ÜZERİNE BİNALAR İNŞA ETTİK”
Antalya’da şehir planlamasının doğanın ihtiyaçlarını göz ardı ederek yapıldığını söyleyen Arüv, “Antalya'nın doğal yağmur suyu drenaj hatlarının üzerine binalar inşa ettik. Örneğin; Kadınyarı, Haşimişcan Mah. Arık Caddesi ve tarlalara kadar uzanan drenaj hatlarını kapattık. Aksu ve Akdeniz Üniversitesi’nden geçen doğal yarıklar da aynı şekilde kapatıldı. Bu tür hatların yok edilmesi ilk büyük yağışta şehirde ciddi su baskınlarına yol açabilir” diye konuştu.
“DENİZDEN ARAÇ TOPLARIZ”
Antalya'da saatte 400 kilogram yağışın düşmesi durumunda yaşanabilecekleri felaketin boyutlarını değerlendiren Arüv, “Böyle bir yağış Antalya’da caddelerin çamurla kaplanmasına, alçak yerleşimlerin tamamen su altında kalmasına neden olur. İnsanlar evlerinden çıkamaz, denizden araba toplamak zorunda kalabiliriz. Hatta falezlerden aşağıya araçların düştüğüne tanık olabiliriz” ifadelerini kullandı.
İKLİM FELAKETLERİNE KARŞI ACİL ÖNLEM
Cem Arüv, olası felaketlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek “Eğer bu yaz veya kış ciddi hava felaketleri yaşanırsa hazırlıksız yakalanabiliriz. Çatı üstüne kurulan güneş enerji sistemlerinin stabilizasyonu mutlaka kontrol edilmeli. Antalya gibi iklim anomalilerine açık şehirlerde altyapı önlemleri bir an önce alınmalı.” dedi.