Mimarlar Odası Antalya Şubesi 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında yaptığı açıklamada Antalya’da süren Deprem Master Planı’nın Sakınım Planına dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, “06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde ve Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini de kapsayan geniş bir alanda büyük bir yıkıma ve can kayıplarına neden olan depremle ilgili gerekli anmalar, kurum ve kuruluşlarca yapıldı. 1999 öncesi 4. Derece deprem bölgesi olan Antalya merkez ilçeleri, 1999 sonrası 2. Derece deprem bölgesi kapsamına alınmıştır. Batı ilçeleri 1. Derece deprem bölgesi, doğu ilçeleri ise 3. ve 4. Derece deprem bölgesi kapsamında kalmaktadır. 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası yenilenmiş ve deprem bölgesi kavramı ortadan kaldırılmıştır. Antalya ilinde Türkiye Diri Fay ve AFAD verilerine göre Kale ve Kekova olmak üzere 2 fay sistemi mevcuttur. Ayrıca Helenik-Kıbrıs Yay Sistemi ve Burdur Fay Zonu, Antalya’da etkili olabilecek deprem tehditleridir: Antalya yapı stokuna dair veri olmaması, 1999 yılı ve öncesi riskli olduğu öngörülen yapılaşmanın yoğunluğu, İmar planlarına uygun olmayan yapılar, Acil durumlarda ana arterlerde trafik düzeni olmaması, Antalya genelinde deprem riskli alanlar için herhangi bir çalışma olmaması, Afet Toplanma Alanları konusunda halkın yeterince bilgilendirilmemesi, Belirlenen Afet Toplanma Alanlarının kullanımını engelleyecek yapılaşma ve çalışmalar, gibi etkenler Antalya için var olan deprem tehdidinin boyutunu arttırmaktadır” denildi.
“HIZLI TARAMA SİSTEMİ KULLANILMALI”
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Antalya Büyükşehir Belediyesi başlattığı deprem master planı çalışmasını, bir an önce sakınım planı çalışmasına çevirmeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi Doğal Afetler Bilim Kurulu oluşturmalı, bu bilim kurulu sonrası çalışmalar hızlandırılmalıdır. Sakınım planı ile ilgili yapılacak çalışmaların her aşamasında, bu bilim kurulu görüşleri alınmalı ve çalışmalar sürdürülmelidir. Büyükşehir Belediyesi ile ilgili önerilerimiz hayata geçirilebilirse, bu Antalya Büyükşehir Belediyesinin doğal afetler konusunda kente hakim olduğu anlamına gelecektir. Diğer yandan, Büyükşehir Belediyesince yapılabilecek hızlı tarama sistemi uygulamalarında, deprem olmasa da riskli görülen veya acil olarak yenilenmesi veya güçlendirilmesi gereken yapılarla ilgili, halkın maddi durumu yeterli olmayanları için yöntemler geliştirmelidir. Bu konularda uluslararası ve ulusal uzmanların, Odaların ve ilgili çevrelerin görüşlerine de başvurulmalıdır. Ve hatta deprem sonrası düzenlenen yardım kampanyaları doğal olarak çok önemlidir. Antalya Büyükşehir Belediyesi, ülkemize de örnek olacak şekilde deprem olmadan maddi sıkıntısı olan halkımıza yardımcı olmak üzere ulusal ve uluslararası yardım kampanyaları düzenleyebilir. Tarihi ve doğal zenginlikleri ile dünya için önemli olan kentimize, bu konuda ciddi yardımlar ulaşabileceğini düşünüyoruz.”