Antalya’da Muratpaşa Belediyesi'nin 30 milyon TL yatırımla Kızılarık Mahallesi'ne kazandırdığı Deniz Baykal Spor Kompleksi, CHP'nin 2. Kurucu Genel Başkanı Baykal'ın ölümünün 2. yıl dönümünde düzenlenen törenle açıldı.
Kızılarık Mahallesi'nde toplam 8 bin metrekare alanı kaplayan spor kompleksi, yarı olimpik yüzme havuzu ve çok amaçlı çim sahasıyla Antalya'da modern bir spor alanı oldu. Okçuluk ve futbol branşlarına uygun özel alanları bulunan tesiste çocuklara ücretsiz olarak yüzme dersleri de verilecek.
Tesis, Deniz Baykal'ın 2. vefat yıl dönümünde düzenlenen törenle hizmete girdi. Törene, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran, Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, Baykal’ın arkadaşı Kadri Yakut, meclis üyeleri, partililer ve vatandaşlar katıldı.
Platform üzerinde bir köşede Deniz Baykal’ın fotoğrafı konulup, etrafının karanfillerle donatıldığı görüldü. Törende, katılımcılara dev ekrandan Deniz Baykal’ın fotoğraflarının yer aldığı kısa bir film izletildi. O anlarda bir çok vatandaş duygulanırken, Ümit Uysal’ın gözleri doldu. Konuşmaların ardından, protokolün katılımıyla açılış kurdelesi kesildi. Uysal ve beraberindekiler, okçuluk eğitimi alan çocukların çalışmalarını izleyip, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, hazırlanan belgeselden övgüyle bahsederek, çok duygulandığını dile getirdi.
Spor komplekslerinin tüm şehirlerde bir ihtiyaç olduğuna değinen Aslı Baykal, “Tüm vatandaşların faydalanabileceği vücudu için yararlı hem de zevkli ve emniyetli bir şekilde zaman geçireceği, çocuğunu gözü arkada kalmadan gönderebileceği böyle alanlar herkes için bir ihtiyaçtır. Belediyelerin asli görev açık bulunan eksik olan bu gibi imkanları vatandaşları sunmak ve onlar için hayatı kolaylaştırmaktır. Spor komplekslerini olan ihtiyaç günümüzde giderek artıyor ama böyle geniş kapsamlı yerlere ulaşmak ekonomik olarak da zor. Vatandaşın oylarını ve imkanlarını her zaman yine vatandaş için kullanılan belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz. Bu komplekse Deniz Baykal isminin verilmiş olması ayrı bir mutluluk. Babamda, babasından geçen bir Antalya sevgisi var” diye konuştu.
"Antalya'nın Her Köşesinde Anısı Var"
Babasının Antalya sokaklarında yetişen ve Türkiye siyasetinde çok önemli yerlere geldiğini aktaran Aslı Baykal,” Bence en önemlisi, onu alıştığımız siyasetçilerden ayıran özelliği hiçbir zaman başbakan olmadı ama her görevinde bir başbakan gibi topluma yön vermeyi hedef koydu ve topluma yön verdi. İktidar tutsağı olmadı ama iktidarı kendisine tutsak etti. Antalya'nın her köşesinde bir anısı var. Siyasete girişi de Antalya'da ve sporla iç içe olmuş. O zamanın onun kuşağının önde gelen, saygı duyulan önemsenen gençleri, Antalya'nın Karaalioğlu Parkı’nda bir araya gelirler, spor yapar ve onların peşinden gider siyaset ve kültür konuşurlarmış. Siyasete girişi bu şekilde olmuş babamın. O ortamlarda yaptığı etkili konuşmalar, gündemi kavrayan yaklaşımları herkesin içinde nasıl sivrildiğini görmesi onun siyasete girişinde de itici bir güç olmuş. Burada da pek çok genç spor yaparlar Türkiye'nin geleceği ile ilgili kaygılar taşırlar işlerinde ve Türkiye'nin önüne koyacak hedefler oluştururlar” ifadelerine yer verdi.
Aslı Baykal, babasının hayatının her safhasında sporla iç içe olduğunu ama yüzmenin önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi.
"Rahmetle Anıyorum"
Babasının, Lara ve Konyaaltı’nın her noktasından yüzdüğünü dile getiren Baykal, “Burada ücretsiz yüzme kursları veriliyormuş. Bu da bence ismini çok yakışan bir uygulama babamın yüzme ile ilişkisi düşünüldüğü zaman. Bunların hepsi bu ince düşünceler. Burada da pek çok genç, babamın siyasette yaptıklarını, yüzme kulvarlarında olsun diğer branşlarda yapacaklardır. Ölümünün 2. yılında babamı rahmetle anıyorum” diye konuştu.
Deniz Baykal’la 74 yıl arkadaşlık yapan Kadri Yakut, eğitim ve siyasi hayatından bilgiler vererek, “Canım kardeşime Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın”dedi.
"Bakanlık Yapabilecek Durumdaydı"
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, çok anlamlı bir günde beraber olduklarını belirterek, gecikmiş bir tesisin hayata geçirildiği için Başkan Uysal’a teşekkür etti.
Baykal’ın, Antalya’da siyasete derinlik kazandıran, bir çok kişiye dokunan önemli bir siyaset adamı olduğunun altını çizen kamacı, “Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Bizim beraberliğimiz 1992'den önce başladı 1988 İl Yönetim Kurulu üyeliği, 1991 Merkez İlçe Başkanlığı, 1992’de CHP’yi açmak. Bu o dönemde verilebilecek en kritik kararlardan bir tanesiydi. Sosyal Demokrat Halkçı Parti iktidarda genel başkanın o dönem istese bakanlık yapabilecek durumdaydı. Fakat o, onu istemedi o dönemki siyasi siyasi koşullardan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi'ni yeniden açmayı ve siyasette yerini almasını düşündü. Zaman zaman meclis dışında kalmış siyasi parti olarak çelenk koyduk ama mücadelemiz devam etti. Bugün Türkiye'de yüzde 37,77 alan bir siyasi hareket olduk, siyasi parti olduk” ifadelerine yer verdi.
"Örgütlenmede Katkısı Olmuştur"
Kamacı, Baykal’ın, laiklik, demokrasi ve en önemlisi üniter devlet yapısını savunan bir anlayış içinde olduğunu, eleştiriler almasına rağmen doğru bildiği yoldan hiçbir zaman ayrılmadığını aktardı.
Baykal’la siyasi yolculuk yapmaktan her zaman keyif aldıklarını dile getiren Kamacı, “İlde yönetim toplantısında veya arkadaşlarla konuştuğumuzda şu anlattığım konu Deniz Baykal'ın bana tavsiyesidir diye söylerim. Bana çok katkı olmuştur, eğitimde çok katkı olmuştur, örgütlenmede çok katkısı olmuştur. Bu anlamda kendisini saygıyla anıyorum.” dedi.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 1973 seçimlerinde Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan bir mitingin kişisel hayatında hafızasının başlangıç noktası olduğunu hatırlattı.
Mitingin Önemi
1973 Cumhuriyet Meydanı’nda Deniz Baykal’ın mitinginin hayatında, hafızasında önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Uysal, “Babam Beydağları’nın tepesinde yolu olmayan bir mezradan 12 Mart sürgünü işte katırla çıkılıyor oradan kamyonlarla şehre ulaşılıyor. O koşullarda geldiğimiz o miting. Daha sonra Kıbrıs Harekatı sonrasında okul duvarına, çimenle kahraman Ecevit, halkçı Baykal yazdım diye de babam bir soruşturma geçirmişti. Ama babam umursamıyordu bu işleri. 1992'de parti kuruluşunda onun çağrısı üzerine Cumhuriyet Halk Partisi ruhunun tüzel kişiliğinin çağrısı üzerine, parti saflarına katıldım kurucu yönetiminde yer aldım. Sonrasında uzun yıllar yöneticilik ve il başkanı olarak 4. genel başkanımızla çalışma imkanı yakaladım. Deniz Baykal Türk siyasetinde çok büyük bir boşluk olan, bilinç sorununu, bilme, bilgi sorununu hiç yaşamayan bir siyasetçiydi. Hükümetlere yön verecek derecede Türkiye bilinci, Türkiye tarihi ve Dünya tarihi bilinci vardı. Tavrını koyardı ve zaman zaman siyasi olarak gücümüz sınırlı da olsa CHP olarak barajın altında kaldığımız yıllarda oldu. O koşullarda dahi düşünenlere uygulayanlara hiza veren bir tavrı vardı” dedi.
"Ülkeyi deneme Tahtasına Döndüren Siyasetçilerin Elindeyiz"
Bugünün siyasetinde bilgi, bilinç, duyarlılık, hassasiyet Türkiye'nin geleceği ile ilgili öngörü en az bulunan kavramlar olduğunu aktaran Uysal, “Bugün, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini ya bizi pasif bıraktı bu ilke diye, hiçe saymaya kalkışan kör kütük cahil, siyasetçilerin yönetiminden geçti Türkiye. Geçiyor ve geçmekte. Deniz Baykal, enerji kaynaklarının önemini çok iyi bilirdi. Bugün Türkiye'de akşam yatıp sabah kalkıp, ülkenin bütün kaynaklarını yabancı yatırımcılara açmak, adı altında savuran siyasetçilerin elinden geçtik, geçmekteyiz. Baykal, Enerji Bakanlığı döneminde Ataş rafinerisini devletleştiren çizgideydi. Yine bugün Türkiye'mizde en temel en temel yönelimleri bilmeyen, yasama, yürütme, yargı, ayrılığı ayağımıza dolanıyor, yapacağımız işlerden bizi alıkoyuyor, diyecek kadar cahil cühela körkütük, cahil cühela siyasetçilerin elinden Türkiye'miz geçiyor, geçmekte. Oysa yasama ,yürütme, yargı, kuvvetler ayrılığı olmayan hiçbir yerde demokrasinin ilk harfinden bile söz edilemez. Deniz Baykal, bunu bilen ve herkese öğreten bir çizgideydi.Körkütük cahil siyasetçilerin elinde 100 milyarlarca doları savurduktan sonra ana bilgileri uygulamaya çalışan, ülkeyi deneme yanılma tahtasına çeviren siyasetçilerin elindeyiz. 1 Mart Tezkeresi tarihi bir andı, 70 bin yabancı askerin Türkiye sınırlarında görev yapmasını öngörüyordu. Kime görev kendi bağlı bulundukları misyona görev, Türkiye'ye görev değil. Sonrasında olanları düşünüyorum, Irak'ın yapılanmasını, Suriye'nin yapılanmasını o, 70 bin asker Türkiye'ye girmiş olsaydı, Türkiye sınırlarında olsaydı, Suriye yapılanırken, Irak yapılanırken Türkiye toprak bütünlüğünü koruyabilir miydi? Hiç zannetmiyorum. Tarihi bir andı risk ama dimdik duruldu, Deniz Baykal’ın öncülüğünde. 2 oy farkla o oldu bitti önlendi. Türkiye neyi bedelini ağır ödedi. Emperyalist amaçlarla bölgeyi dizayn etmek üzere bölgedeki sınırları yeniden çizmek üzere ki şekillerde görülüyor neler yaptıkları. 70 bin asker girseydi, sen Türkiye olarak Türkiye kalamayacaktın” ifadelerini kullandı.
"Siyasi Çizgisi Takipsiz Kalmayacak"
Deniz Baykal’ın herkesin üzerinde etkisi ve emeği olduğunun altını çizen Uysal, “Antalya ayrı bir başlık, Antalya'da Deniz Baykal’ın gitmediği bir köy yoktur. Biz de öğrendiğimiz birçok şeyi ondan öğrendik. Hepimize bir şeyler öğretmiştir, hepimiz bilerek ya da bilmeyerek isteyerek ya da istemeyerek onun yaklaşımlarından etkilenmişizdir. Ölümünün 2. yıl döneminde anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhu şad olsun, siyasi çizgisi takipsiz kalmayacaktır” dedi.