Türkiye’nin en önemli örtü altı üretim üssü Antalya’da, yılbaşından bu yana yüksek seyreden domatesin fiyatında, son iki haftadır ise büyük düşüş yaşanıyor. Üretimin fazla olmasının yanı sıra ihracattaki ciddi düşüş, domatesin fiyatını 10 liraya kadar düşürdü. Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal’inde domatesin fiyatı en düşük 18 en yüksek ise 24 liradan satılıyor. Serada 1 kilogramının maliyeti 22 lirayı bulan domatesin, neredeyse maliyetin bile altındaki satışı çiftçiyi zor durumda bıraktı. Havaların ısınması sonucu üretimde yaşanacak artış fiyatların daha da düşmesine neden olacak.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, son dönemde yaşanan fiyat düşüşü ve üreticinin içinde bulunduğu durum hakkında bilgiler verdi.
Antalya’nın şuan üretirken battığının altını çizen Alp, “Üretirken zarar ediyoruz. Üretmezsek ülkemizin nüfusu nereden beslenecek. Domatesin çok ucuzlamasının çeşitli sebepleri var. Antalya’da 3-4 tip domatesin ekimi yapılır. Şuandaki ucuz denilen domatesin fiyatı 10-15 TL bandında seyrediyor. Onlar bitiyor çift ekime geçilecek. Yeni çıkan domatesin fiyatı 24 bandında gidiyor. Bu fiyat iyi mi tabi ki yetersiz. Yemeklik diye evlerimize aldığımız domatesin kilogram fiyatı 10-15 TL arasında değişiyor" diye konuştu.
"Verilen Fiyat Maliyeti Karşılamıyor"
1 kilogram domates maliyetinin 20 lirayı bulduğunu dile getiren Alp, “Bir tane domates fidesinin fiyatı 35-40 TL gibi seyrediyor. Tarımda bizi devletimiz destekleyecek. Üreticinin elindeki domatesin alınıp, vatandaşa uygun fiyattan yapılması yönünde çalışma tutmadı. Kendi içinde dönme şekli var bu sürecin. Çiftçilerimizin desteklenmesi gerekir. Bu desteklemeler yapılmadığı zaman çiftçi ayakta kalamaz. Çiftçi desteklensin ki üretmeye devam etsin. Desteklenen çiftçimiz ayakta kalsın ki yeniden üretelim yeniden bu insanlara sebze yetiştirelim, tüketicimizi de ayakta tutalım. Üreticimiz ayakta kalırsa tabi ki. Ayakta kaldığımız sürece biz karamsar tablo çizmek istemiyoruz. Üretmeye devam etmek zorundayız" ifadelerine yer verdi.
"Girdilerde Dışa Bağımlıyız"
Üretici ve tüketicinin birbirini ayakta tutması gerektiğini işaret eden Alp, "Fiyat tüketici için sevindirici olurken, üretici ise üzücü. Ayrıca üretici için girdiler çok yüksek. Eğer girdi maliyetleri dengeli olursa her şey dana güzel olur. Serada kullandığımız gübresinden, ipe, ilaca kadar dışa bağımlıyız. Devletimizin bizi burada yok saymayacağına inanıyoruz. Çiftçiye her gün bir madalya taksa yeridir. Çünkü yaz kış durmadan üretiyoruz" açıklamasında bulundu.
Zirai Don Nöbeti
İki gündür Antalya’da üreticilerin don nöbetinde olduğunu dile getiren Aksu Üreticiler Birliği Başkanı Turan Şahin, "Termometreler sabaha karşı 2 derece ve altına indi. Bir çok üreticimiz soba yaktı, diğer ısıtma sistemlerini çalıştırdı, yağmurlama sistemleri açıldı. Don yakmayla birlikte domatesin maliyetine bir kalem daha ekleniyor. Ama biz domatesi maliyetin altında satıyoruz. Her şey ateş pahası, girdiler yüksek. Kimse bilmediği konu hakkında yorum yapmasın. Don nöbetimiz devam ediyor, sabaha kadar uyumadık. Dinlenmeye geçeceğiz ama uyurken bile cebimizden üretim maliyetleri gitmeye devam edecek. Odun maliyeti cebimizden çıkmaya devam edecek. Ama karşılığını almak isterken de maliyetin altında satacağız. Satmasak ne olacak elimizde çürüyecek. Biz uyurken bile sobalar yanacak. Üreten emek veren karşılığını olsun. Güzel günler üreten Türkiye’nin olsun" dedi.
Şahin, üreticinin 5 gün daha sabaha kadar don nöbeti tutmaya devam edeceğini bildirdi.
"Çiftçinin Hakkı Helal Değil"
Çiftçinin darda olduğunun altını çizen Şahin, "Türk tarımı durma noktasına geldi. Yaz, kış soğuk, sıcak gece, gündüz dur durak bilmeden çiftçinin ürettiği domatesin maliyeti bugün 25 TL, bugün satışımız 15 TL, biberin maliyeti 50 TL, satışımız 40 TL. Bu şekilde bir tarım politikası olmaz. Tarımın temsilcisi olacaklarını söyleyen ama ortada görünmeyen yöneticiler sizlere bu çiftçinin, köylünün hakkı helal değildir" ifadelerine yer verdi.