Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki Nilşad Parmaksız, 16 yaşında biyolojik annesinin başka biri olduğunu öğrenince yıllarca süren bir arayışa başladı. Mahkeme, annesine ait olduğunu düşündüğü mezarın açılmasına ve DNA testi yapılmasına karar verdi. Parmaksız’ın en büyük hayali, nüfus cüzdanında annesinin adını görmek.
Annesini Öğrenmesi Hayatını Değiştirdi
Antalya’da yaşayan güzellik uzmanı Nilşad Parmaksız, 16 yaşında biyolojik annesi olduğunu öğrendiği Münibe Nilsun Pekcan’ı bulabilmek için 33 yıldır mücadele ediyor. Babası Mehmet Kürşat Parmaksız ile annesi Münibe Nilsun Pekcan’ın 1975 yılında dini nikahla birlikte yaşadıklarını ve kendisinin 1976’da Amasya Ruhi Tingiz Devlet Hastanesi’nde dünyaya geldiğini öğrenen Parmaksız, doğumundan kısa bir süre sonra ailesinin ayrılmasıyla nüfus kaydına babasının resmi nikahlı eşi Emel Parmaksız’ın isminin yazıldığını belirtti.
Anne İsmini Değiştirmek İçin Mahkemeye Başvurdu
Biyolojik annesinin ismini nüfus kaydına yazdırmak için dava açan Nilşad Parmaksız, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yürütülen süreçte önemli adımlar attı. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden gelen raporda, Türkiye genelinde Münibe Nilsun Pekcan adına bir kayda rastlanılmadığı, ancak benzer bir kayıt olarak 13 Kasım 1958 doğumlu Münibe Nilsun Pekcan’ın ölü kaydı bulunduğu ifade edildi. Mahkeme, ölüm kayıtları eksik olan Münibe Nilsun Pekcan’a ait mezarın açılmasına ve DNA testi yapılmasına karar verdi.
"Ne Zaman Araştırmaya Kalksam Hep Üstü Kapatıldı"
Nilşad Parmaksız, biyolojik annesini bulmak için verdiği mücadelede birçok engelle karşılaştığını ifade etti. Parmaksız, “16 yaşındayken annemin annem olmadığını öğrendim. O zamanlar Ankara'da yaşıyorduk. Her yıl bir şehir değiştiriyorduk. Babam diğer akrabalarımızdan beni kaçırmak için yaptığını söyledi. İlerleyen zamanlarda Nevşehir'e döndük. Annemin bana Nevşehir'deki mezarını gösterdiler. Mezarın üstünde isim yazmıyordu. Bununla ilgili bugüne kadar bilgi alamadım. Babama ne zaman sorsam beni hep geçiştirdi. İnsanlar neden bunca yıl beklediğimi sorguluyor. Ne zaman araştırmaya kalksam hep üstü kapatıldı. Mahkemeye müracaat ediyordum, herhangi bir şey bulunamıyordu” dedi.
"Anne Sevgisi Görmeden İki Kızımı Büyütüyorum"
En büyük hayalinin nüfus cüzdanında biyolojik annesinin adını görmek olduğunu belirten Parmaksız, "Böyle bir gerçeği 16 yaşında öğrenmişim, neler hissettiğimi o zaman hiç bilemedim. Büyüdükçe annemin isminin kimliğimde yazması gerektiğini düşündüm. Üvey annem ve kardeşlerim yanımda olsa da tek başına büyümüş bir çocuğum. Hayatla mücadelede tek başımaydım. Okudum, meslek sahibi oldum ve evlendim. Ama annemi merak etmekten hiçbir zaman vazgeçmedim. Anne sevgisi görmeden iki kızımı büyütüyorum. Anne sevgisini tadabilmeyi çok isterdim. Annemin neleri sevdiğini, nerede yaşadığını bilmiyorum" diye konuştu.
Mezarın Açılması İçin Gün Sayıyor
Nevşehir’de annesine ait olduğunu düşündüğü mezarın açılmasını bekleyen Parmaksız, “Bir mezar araştırmasına girildi. Nevşehir'de anneme ait olduğunu düşündüğüm bir mezar var. Üzerinde isim yazmıyordu. Mahkemeye müracaat ettiğimizde mezarı bulamadıklarını söylediler. Ben de ertesi günü hemen Nevşehir'e gittim ve mezarı gösterdim. Avukatım fotoğraflarını mahkemeye sundu. Mezarın üzerine tekrar yazı yazıldı. Mahkeme, mezarın açılmasına ve DNA örneği alınmasına karar verdi. Şimdi annemin mezarının açılmasını bekliyoruz” dedi.
Öl*m Raporu: Zehirlenme
Parmaksız’ın avukatı Yaşar Bayar, süreçte yapılan incelemelerle Parmaksız’ın biyolojik annesine ait kimlik bilgilerinin tespit edildiğini ve ölüm raporuna ulaşıldığını belirtti. Avukat Bayar, "Nilşad Hanım yaklaşık 2 yıl önce bize gelerek, hukuki süreç başlatmak istediğini söyledi. Yaptığımız araştırmalarda, daha önce açılan davanın da müvekkilin biyolojik annesine ait T.C. kimlik numarasının bulunamaması sebebiyle reddedildiğini öğrendik. Elimizde bulunan eski hüviyet cüzdanı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılmasını talep ettik. İçişleri Bakanlığı'ndan gelen yazıda müvekkilin biyolojik annesinin T.C. kimlik numarasının bulunduğu belirtildi. Ölüm raporuna da ulaştık ve zehirlenmeden kaynaklı öldüğü yazıyordu. Ölüm yaşı 18 olarak görünüyor. Müvekkilin annesinin nüfusa kaydı 5 yaşındayken yapılmış" şeklinde konuştu.
DNA Testi Sonucu Belirleyici Olacak
Mezarın açılması ve DNA testi yapılması için hazırlıkların tamamlandığını belirten Avukat Bayar, “Elimizde bulunan evrak neticesinde müvekkilin biyolojik annesinin ismi mezara yazıldı. Bu süreçte müvekkilin annesinin intihar ettiği ya da öldürüldüğüne dair bazı telefonlar aldık. Bizim tek amacımız, müvekkilin kimliğinde annesinin isminin yer alması. Son aşamada DNA testi alınması için fethi kabir yapılacak ve mezar açılacak. Müvekkilden DNA örnekleri alındı. Nevşehir'de mezar yerinin açılmasını ve DNA testinin tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.