ANAYASA TANINMIYOR
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını tanımayarak Can Atalay’ın tahliyesini reddetmesi ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin kamu konuyu, ‘Yargı darbesi’ olarak betimledi. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki güç krizine dahil olan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Taraf değil hakemiz’ derken yeni Anayasa vurgusu yaptı. Anayasa Mahkemesi’nin tanınmaması hakkında muhalefet partilerinin Antalya il başkanlarından tepki gelirken, Erdoğan’ın yeni Anayasa vurgusu da ‘Yargı krizinden faydalanmaya çalışılıyor’ şeklinde yorumlandı.
YARGITAY SUÇ İŞLİYOR
CHP, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin il başkanları ile yapılan görüşmede, Yargıtay’ın AYM kararını tanımaması kınanırken Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu ifade edildi. Konunun Can Atalay’ın tahliyesinden ziyade Anayasal düzenin, Anayasa Mahkemesi'nin tüzel kişiliğine yöneldiği ifade edildi. Yargıya siyasi darbe yapıldığını dile getiren il başkanları Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç işlediğini belirtti. Antalya Barosu’nun yaptıkları açıklamalarda ise Yargıtay hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
ANTALYA’DA EYLEM SÜRECİ
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması üzerine Antalya’da bir dizi eylem süreci yaşandı. Siyasi partilerin, STK’ların ve kitle örgütlerinin katıldığı eylemlilik sürecinde ‘Anayasa’yı çiğneyemezsiniz’ mesajı verildi. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaptığı açıklamada, “Siyasal iktidarın gölgesi ve uzantısı haline gelen, toplum nezdinde güvenilirliğini kaybetmiş durumda olan, AİHM kararlarını, anayasayı, hukukun temel ilkelerini uygulamayan ve uzun süredir muhalifleri susturma vasıtası haline gelen yargı, 8 Kasım günü skandal bir karara imza atmıştır. Anayasa Mahkemesi, Hatay milletvekili seçilen Av. Şerafettin Can Atalay hakkında seçme ve seçilme hakkı ile kişi özgürlüğü güvenliği haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir. Ve Anayasa mahkemesi, çok açık, net ve sade ifadelerle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne izlemesi gereken adımları anlatmıştır: yeniden yargılama yap, infazı durdur, cezaevinden tahliyesini sağla ve yeniden yargılamada durma kararı ver. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’a göre karara uymak dışında hiçbir seçeneği olmayan Ağır Ceza Mahkemesi kararı derhal uygulaması gerektiği halde dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermiş ve bir anlamda sorumluluğu savuşturmuştur. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise tarihte bir ilke imza atarak skandal bir kararla Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına karar vermiştir” açıklamasında bulundu.
BARO’DAN YARGITAY’A SERT TUTUM
Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez tarafından avukatlar adına yapılan açıklamada, “Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlalinin tespit edilmesinin başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz kalacağı gerekçesiyle, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlalinin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasının zorunlu olduğu ifade edilmiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ihlal kararını tebliğ almasına rağmen, kararının temyiz incelemesinden geçtiği ve kesinleştiği gerekçesiyle karar gereğini yerine getirmemiş, ihlal kararını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermiştir. Yargıtay 3’ncü Ceza Dairesi, 8 Kasım 2023 tarihli kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uyulmamasına ve Anayasa hükümlerini ihlal ederek yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir. Yeniden yargılama kararı, taleple bağlı olmaksızın, diğer mahkemelerce re’sen başlatılması zorunlu olan bir işlemdir. Bu kararı tebliğ alan mahkeme, konuya ilişkin takdir yetkisi olmaksızın yargılamayı yenilemelidir. Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermişse, diğer ilgili mahkeme yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. 6216 sayılı Kanun m.50/2’ye göre, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır” denildi.
GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Yargıtay’ın aldığı tutumun yanlış olduğunu belirten Antalya’nın 5 il başkanı Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın kesin olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, “Yargıtay'ın Türkiye İşçi Partisi'nin (TIP) tutuklu vekili Can Atalay için "hak ihlali" kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, tam anlamıyla bir darbe girişimidir. Yargıtay eliyle en yüksek yargı organı Anayasa Mahkemesi'ne, Anayasa'nın kendisine kafa tutuluyor. Yargıtay eliyle, Yüce Meclis'in, milletin iradesi yok sayılıyor. Konu artık Can Atalay mevzusu olmaktan çıkmış Anayasal düzenin, Anayasa Mahkemesi'nin tüzel kişiliğine yönelmiştir. Alınan bu siyasi karar ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasayı askıya aldığını ve AYM kararını uygulamadığını ilan ederek suç işlemiştir. AKP'liler arasında bile tartışma yaratan bu karar, artık şirazenin kaydığını gösteriyor. 12 Eylül 2010’daki referandumla birlikte başlayan yargıyı siyasallaştırma, güdümlü hale getirme süreci, geldiğimiz noktada devlet krizi haline gelmiştir. AKP iktidarı gerek hukuki düzenlemeler ile gerekse de hukuk dışı kararlar ile yargıyı sopa olarak kullanarak, muhalif tüm sesleri bastırmayı bir alışkanlık haline getirdi. Bu bilinen bir gerçek ama son yaşanan durum devletin kendisi açısından asla kabul edilemez! Hukuk devletini yeniden inşa etmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak geri adım atmayacağız! Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin darbe girişimi karşısında yurttaşlarımızı direnmeye çağırıyoruz! Sokaklarda direneceğiz, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız! Hiçbir karar, halkın iradesinden, hukuktan üstün olamaz! Her zaman dediğimiz gibi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” dedi.
HUKUK DEVLETİ YOK SAYILIYOR
DEVA Partisi Antalya İl Başkanı Özlem Arlıer ise, “Yargıtay, yargısal kriz olarak değerlendirilen hususta yaptığı açıklamada; niyetini açıkça ortaya koymuştur. Asıl amacın 'yeni bir Anayasa çalışması ile Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini ortadan kaldırmak' olduğunu ilan etmiştir. Yargıtay’ın anayasa mahkemesine karşı almış olduğu karar itibarıyla gelinen nokta adeta hukuk devletine karşı bir kalkışma girişimidir. Mahkemeler eliyle hukuku, hukuk devletini yok saymaktır. Yargı marifetiyle adaleti katletmektir. Yargıtay'ın hukuk devletini yok etme girişimidir” dedi.
CAN’I ZİNDANDAN ÇIKARACAĞIZ
TİP MYK Üyesi Yunus Başaran ise, “Geldiğimiz noktada biz halk olarak demokrasiyi savunacağız. Mücadelemizi yasal yollarla sokakta yapmayı biliriz. Bu mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Can Atalay’ı hep birlikte zindanda çıkaracağız. Zindandan çıkacak olan sadece Can Atalay değil, bu iş artık bir halkın özgürlük umutlarının yeniden yeşermesi meselesidir. Bunun için hep birlikte Can Atalay’ı ve tüm gezi tutsaklarını zindanlardan çıkaracağız” dedi.
AYM KARARI TARTIŞILMAZ
Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, “Anayasa Mahkemesi'nin kararı tartışılamaz. Biz başka bir şekilde yolumuza devam edeceğiz ifadesini kullanmış ve bütün tabanımızı, teşkilatımızı konsolide ederek teskin etmişti. Anayasa Mahkemesi'nin kararları katidir. Tartışılması bile mümkün değildir. Şimdi siz bu kararları iptal ile alakalı hamle yapacak, daha sonra da Yargıtay olarak suç duyurusunda bulunacaksınız. Hukuken bunun tartışılması hiç söz konusu değil. Reddediyoruz bu tür bir şeyi. Böyle bir şeyin doğru olmadığını düşünüyoruz. Yargıta’ın yaptığını doğru bulmuyoruz. Artık Türkiye'yi yönetemiyorlar, böyle bir melaikeleri kalmamış. Anayasa değişikliği yapılacaksa, bütün muhalefet partilerinin de onayını almak suretiyle, çok ciddi bir çalışma yapılarak bunun yapılması icap eder. Onun haricinde ben hukuku siyasallaştırma adına hamleler olarak üzülerek yorumluyorum bu konuyu” dedi.
YARGITAY’IN TUTUMU YANLIŞ
Demokrat Parti Antalya İl Başkanı Mahmut Çil, “Anayasa'ya uymamak diye bir şey yok. Hepimiz uymak zorundayız. Yani anayasa kendi anayasasına uyulmayacaksa o zaman yapılan hiçbir kanunun hiçbir düzenlemenin hiçbir şeyin memlekette geçerli hali kalmaz. İlk öncelikle bizim uymamız gereken Türkiye'de yaşayan herkesin hukukun, siyasetin, vatandaşın anayasaya uyacağız yani. Yani Yargıtay’ın tutumu yanlış. Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerine, kıymetine uygun bir Anayasa yapmak düşüncesinde değiller ki zaten. Anayasa değiştireceğiz diyorlar. Anayasadaki hangi maddeleri değiştirecekler, neleri değiştirmeyi planlıyorlar. Yani bir ortada metin yok ki Anayasayı değiştirelim. Önce bir metin koyun ortaya ki görelim ne değişecek. Bunu vatandaş kabul edecek mi, etmeyecek mi? Zaten bu meclis sayısıyla böyle bir Anayasa değişikliğinin olabileceğini de düşünmüyorum” dedi.
BUNUN ADI DARBEDİR
Gelecek Partisi Antalya İl Başkanı Muhammet Acar, Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklamayı işaret ederek, “Bunun adı darbedir. Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayıp üstüne hak ihlali kararı veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının başka izahı olamaz. Bu karar demokrasiye ve hukuk devletine darbedir, asla kabul edilemez” diyerek Davutoğlu’nun söylemlerini dile getirdi.
