Antalya Balıkçı Barınağı’na operasyon yapılması ve kayyım atanması ile ilgili süreç hakkında Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas bilgi verdi. Kayyım atanmasının mali sorunlar sebebiyle kaynaklandığında operasyon yüzünden olmadığını belirtti.
2024 yılının Ekim Ayı’nda Antalya Balıkçı Barınağı’na, Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonda 7 kişi gözaltına alınmış ve haklarında soruşturma başlatılmıştı. 15 Kasım 2024 tarihinde ise barınağa kayyım atandı. Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas yapılan operasyon ile kayyım atanması olayının farklı konular olduğunu belirtti.
Barınağa kayyım atanması sebebinin iki kooperatif arasında yapılan protokolün eksikliği sebebiyle işleyiş sorunları ve mali gider ve gelirlerin yatırılması konusunda çıkan teknik aksaklık olduğunu söyledi. bu aksaklığın çözümü için Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurduklarını ve bakanlığın kendilerine yol göstermelerini istediklerini belirten Cemal Talas, bakanlıktan çözüm odaklı geri dönüş alamadıklarını ve çıkan bu teknik sorun sebebiyle kayyım atandığını belirtti. Talas, yapılan operasyonla ilgili ise, usulsüzlük yaptığı iddia edilen ve işten çıkardığı kişilerin donesi üzerine konunun operasyona dönüştüğünü belirtti.
Talas, “Sonradan bakıldığında çevreme ya da başka birisine 1 kuruş bile para verdiğim saptanamadı. Mahkemede serbest kaldık. Soruşturma şu an sürüyor. Soruşturma olayı ile kayyım atanması öyle bir denk geldi ki kamuoyu yolsuzluk ve rüşvet sebebiyle kayyım atandığı belirtildi. Bu iki olayın birbiriyle bağlantısı yok. Bu operasyon sonrasında yolsuzluk varmışta kayyım atanmış algısı oluşturdu. Savcılık kararı yokken kayyım atandı. Güzel de bir algı yaratıldı. Bizde kamuoyuna rezil olduk” dedi.
"1 Kuruş Para Vermedim"
Balıkçı barınağına yapılan operasyonla ilgili olarak Antalya Valiliği, paylaştığı bilgide operasyonun Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yürütüldüğü, operasyona konu olan şahıs ve işletmelerin 8 ay süresince teknik ve fiziki takip altına alındığı belirtilmişti. Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas ile birlikte 7 kişi gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonla ilgili Akdeniz Gerçek’e konuşan Cemal Talas, “8 ay boyunca bizi dinlemişler ve fiziki takip yapmışlar. Bu durumun kayyım ile hiçbir alakası yok. Daha önce 2-3 çalışanımızın usulsüzlük yaptığıyla ilgili elimize bir dekont geçti 2024’ün Ocak ayında iş akdini feshedip, savcılığa suç duyurusunda bulunmuştuk. Aradan 2-3 ay geçtikten sonra savcılık kovuşturmaya yer yoktur kararı verdi. Daha sonra birkaç kişinin şikayeti ile yeniden şikayet ettik. 3 ay öncesine kadar benim işten attığım kişilerin donesi böyle bir operasyona dönüştü. Sonradan bakıldığında çevreme ya da başka birisine 1 kuruş bile para verdiğim saptanamadı. Soruşturma şu an sürüyor. Mahkemede serbest kaldık. Soruşturma olayı ile kayyım atanması öyle bir denk geldi ki kamuoyu yolsuzluk ve rüşvet sebebiyle kayyım atandığı belirtildi” dedi.
"Bakanlık Bize Yol Göstermedi"
Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas, “Kayyım atamasına yaptığımız itirazla ilgili mahkeme 25 Nisan’a gün verdi. Biz gelen rapora göre yeniden bir savunma yapacağız. Ara karar ile kayyımın gitme durumu da var. Daha önceden de Tarım ve Orman Bakanlığı kiracılık statümüzü feshetmek için harekete geçti. Biz bu durumu mahkemeye verdik. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ve biz statütümüzü koruduk. Pandemi döneminde insanlar kendilerini idame ettiremez hale geldi ve insanlar tekne bağlama paralarını vermedi. Dolayısıyla barınak işletmesi sekteye uğradı. Bu borçları yeni yönetim olarak geldik ve ödedik. İnsanlar mali açıdan çok zorlandı. Balıkçı barınağına da insanlar aidat ödeyemedi. İnsanlar kendini idame ettiremediler. Barınağın kirası, elektrik ve su faturası, işçi giderleri gibi birçok gideri olduğu için barınak bunu ödeyemedi. Elektrik faturası 600 bin, su faturası ise 150 bin TL civarında geliyor. 15-20 çalışan vardı. Borçlar çoğaldığında, insanlar bize bağış yaptı ve biz bu borçları kapattık. İnsanlar burası özelleşmesin diyerek herkes gönüllük esaslı olarak resmi hesaplarımıza bağış yaptı. 1,5 yıldır diğer kooperatif ile aramızda bir münazara vardı. Bu münazara bizden kaynaklı değil, bakanlığın zamanında iki kooperatif burayı verirken bir ortaklık protokolü yaptırmamasıydı. Notere gidip ortaklık beyannamesi düzenlenmesi istenmiş. İki kooperatifin işleyişi, paranın nasıl aktarılacağı, sahil giderleri gibi konular protokole eklenmemiş. Bu sorumluluk ortaya çıkmış ve kooperatif bizim yönetimimizde işlemeye başladı ve böyle bir sorun ortaya çıktı. Biz geldiğimizde bakanlık bizden protokol istedi. Başlangıçta yapılması gereken protokol bizden daha sonra istendi. Her protokolün bir mali yükümlülükler kısmı var. Biz burada takıldık ve bakanlığa sorduk. ‘Biz her iki kooperatifin birbirine para aktarması yasal olarak mümkün değil. Yasalara aykırı. Nasıl aktaracağız’ dedik. Bakanlık ise bize, ‘kendiniz bulun’ dedi. Biz araştırma yaptığımızda Ticaret Odası, üçüncü bir tüzel kişilik çıktığı için bu iş olmaz dedi. Biz bunun nasıl olacağını bulamadık ve bakanlıktan yol göstermesini istedik. En son bize Temmuz 2024’te ferman gibi bir yazı geldi. ‘Bu işi bitirin yoksa buraya koopertifler kanunun 90’ıncı maddesine göre kayyım atayacağız’ dedi. Bizde bakanlığa yazı yazdık, ‘Siz bize ne yapacağımızı söylemiyorsunuz. Ne yapacağımızı söyleyin. Biz tıkandık’ dedik. Bunu da yapamadığımız, yol gösterilmediği için kayyım da atanmış oldu. Sadece yol gösterilmesi gerekiyordu. Yol gösterilseydi şu an bu durumda değildik” dedi.
'Marina Yapılacak' İddiası
Balıkçı Barınağı yerine Marina yapılması iddialarının da olduğu kent kamuoyunda bir süredir ifade ediliyor.