Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşayan 62 yaşındaki Yüksel Demir, memurluktan ayrılmasının ardından başladığı nakış kursları ile hayatında büyük bir değişim yaşadı. 1997 yılında astım hastası çocuğuna bakmak amacıyla kamu görevinden istifa eden Demir, boşanmasının ardından hem aile bütçesine katkı sağlamak hem de çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için nakış eğitimi aldı.
İş Yerini Büyüttü
2003 yılında Alanya'da açtığı atölye ile el emeği göz nuru eserlerini sergilemeye başlayan Demir, zamanla işini büyüttü. Nakış kursları sayesinde geliştirdiği becerilerle, genç kızların çeyiz sandıklarını süsleyen yazma, dantel, havlu, çarşaf ve kese gibi ürünlerde ustalaştı. Geleneksel nakış motiflerini modern teknoloji ile birleştirerek, peçete, havlu ve bornoz gibi çeşitli tekstil ürünlerine de uyguladı.
Başarı Dolu Bir Hayat
Yüksel Demir, nakış mesleğini bir yaşam tarzı haline getirerek hem evinin geçimini sağladı hem de çocuklarını üniversiteye gönderdi. Oğullarından biri bilgisayar mühendisliği, diğeri ise yazılım mühendisliği okudu. Bu başarının ardında yatan azim ve çalışma disiplini, Demir'in hayatındaki en büyük motivasyon kaynaklarından biri oldu.
Nakışı Her Alanda Kullanıyoruz
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Demir, memurluktan ayrılmasının ardından evde kalmanın kendisi için zorlayıcı olduğunu ifade etti. Nakışa olan ilgisinin zamanla bir meslek haline geldiğini belirten Demir, eski usul nakıştan modern teknolojilere geçiş sürecini anlattı. Nakış motiflerinde yaş gruplarına göre farklı tercihler olduğunu söyleyen Demir, Orta yaş üstünün Osmanlı ve Türk işi desenleri, gençlerin ise modern geometrik şekilleri tercih ettiğini belirtti.
Demir, teknolojinin nakış alanındaki etkilerini vurgulayarak, bu alanda elde edilen başarılı sonuçların altını çizdi. Nakış ürünlerinde modernize olmuş tekniklerin, yeni nesil tarafından beğenildiğini ifade etti. Ayrıca, sadece çeyiz için değil, havlu, bornoz, Amerikan servisleri ve peçetelere de nakış yaparak işinin kapsamını genişletti.