Macaristan, AB Adalet Divanı’nın göç politikasını ihlal ettiği gerekçesiyle kestiği 200 milyon avroluk cezaya karşı, düzensiz göçmenleri tek yönlü biletle Brüksel'e göndereceğini duyurdu.
Macaristan Devlet Sekreteri Bence Retvari, AB'nin ülkesini yasa dışı göçmenleri kabul etmeye zorladığını belirterek, Rözske'de otobüslerin önünde kameraların karşısına geçti. Bu provokatif hamle, AB üyesi ülkeler arasında büyük yankı uyandırdı.
Brüksel'den sert tepkiler geldi
Brüksel, Macaristan’ın açıklamalarını “Avrupa'nın değerleriyle çelişen bir provokasyon” olarak değerlendirdi. Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, bu açıklamanın AB'nin yükümlülüklerine saygısızlık olduğunu vurguladı. Ayrıca, Brüksel Belediye Başkanı Philippe Close, Macaristan’dan gelen otobüslerin sınırda durdurulmasını talep etti. Belçika'dan gelen bu tepkilere rağmen, Macaristan geri adım atmaya yanaşmadı.
Almanya'nın sınır kontrolleri neyi hedefliyor?
Bu sırada Almanya, kara sınırlarında geçici iç sınır kontrolleri başlatma kararı aldı. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, sınır kontrollerinin amacının düzensiz göçün önlenmesi ve iç güvenliğin sağlanması olduğunu açıkladı. Almanya'daki bu karar, özellikle Avusturya gibi komşu ülkelerde tepkiyle karşılandı. Avusturya, Almanya’nın geri göndereceği göçmenleri kabul etmeyeceğini duyurdu.
Şengen Bölgesi tehlikede mi?
Almanya’nın sınır kontrolleri kararı, AB içinde büyük bir tartışmaya yol açtı. Özellikle Hollanda’daki aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders, Almanya’nın kararını destekleyerek, aynı uygulamanın kendi ülkesinde de yapılması gerektiğini savundu. Bu gelişmeler, AB’nin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı Göç ve İltica Anlaşması’nı tehlikeye atabileceği endişesini doğurdu. AB’nin temeli olan Şengen Anlaşması'nın askıya alınma ihtimali bile gündeme geldi.
AB yetkilileri endişeli
AB Komisyonu'nun Göçten Sorumlu Sözcüsü Anitta Hipper, Almanya ve diğer ülkelerin sınır kontrolleri uygulamasının ancak ciddi bir tehdit durumunda istisnai bir önlem olarak alınabileceğini hatırlattı. Hipper, Macaristan’ın Brüksel’e göçmen gönderme tehdidinin AB'nin işbirliği ilkelerine aykırı olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.
Bu olaylar, AB’nin göç politikasında zaten zor bir uzlaşmaya varıldığı bir dönemde, yeni bir krizin fitilini ateşleyebileceğine işaret ediyor.