ABD, 5 Kasım’da gerçekleştirilecek 60. başkanlık seçimlerine yaklaşırken, 62 milyondan fazla seçmen erken oy kullanarak oyunu sandığa bıraktı. ABD Başkanı Joe Biden’ın Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump arasındaki çekişme, ülkenin tarihindeki en yakın mücadelelerden biri olarak değerlendiriliyor. Kamuoyu yoklamaları, özellikle yedi kritik eyalette kıyasıya bir rekabet olduğunu ortaya koyuyor.

ABD Seçimlerine Günler Kala 62 Milyondan Fazla Seçmen Oy Kullandı

RealClearPolitics verilerine göre Harris, Wisconsin ve Michigan gibi bazı eyaletlerde hafif bir üstünlük sağlarken, Trump Arizona, Nevada, Pensilvanya, Kuzey Carolina ve Georgia’da önde gidiyor. Özellikle Pensilvanya, yüksek nüfusuyla başkanlık seçiminde belirleyici bir rol oynayacak eyalet olarak dikkat çekiyor. Trump’ın liderliği yüzde 1 ve altındaki farklarla sürdüğü eyaletler, seçim gecesi ABD'nin yeni başkanını belirleyebilir.

270 Delege Kazanan Yeni ABD Başkanı Olacak

ABD’nin başkanlık seçim sistemi olan Seçiciler Kurulu (Electoral College) sayesinde başkan, doğrudan halk oylamasıyla değil, delegeler aracılığıyla seçiliyor. Her eyaletin sahip olduğu delege sayısı, adayların kazanmak için stratejik olarak hedefledikleri kilit önemdeki eyaletleri belirliyor. 538 delegeden 270 delegeye ulaşan aday başkan olarak seçiliyor ve salıncak eyaletlerde alınacak sonuçlar bu yüzden kritik önem taşıyor.

Son haftaya girilirken Trump ve Harris mitinglerini artırarak kararsız ve ilk kez oy kullanan seçmenleri hedef alıyor. Sadece başkanlık değil, aynı zamanda Temsilciler Meclisi ve Senato seçimleri de sürerken, ABD’de milyonlarca seçmen temsilcilerini belirlemek için oy veriyor. Temsilciler Meclisi’nde 435 sandalye, Senato’da ise 34 sandalye bu seçimle yeniden şekillenecek.

ABD Seçimlerine Günler Kala 62 Milyondan Fazla Seçmen Oy Kullandı

Erken Oy Kullanma Oranı Rekor Kırdı

Florida Üniversitesi Seçim Laboratuvarı’na göre 62 milyon ABD’li sandık başına ya da posta yoluyla oy kullandı. Bu yüksek erken oy oranı, seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkileyecek bir faktör olarak değerlendiriliyor. Erken oy verme merkezlerinde uzun kuyruklar oluşurken, güvenlik güçleri 24 saat göreve hazır durumda. Seçim merkezlerinde çevirmen hizmeti sağlanıyor ve elektronik sistemlerin etkilenmemesi için jeneratörler hazır bekletiliyor. Erken oy kullanma sandıkları, 3 Kasım akşamı kapanacak.

Borrell: UCM'nin Tutuklama Kararı Siyasi Değil, Uygulanmalı Borrell: UCM'nin Tutuklama Kararı Siyasi Değil, Uygulanmalı

Genç Seçmenlerde Yüksek Katılım Bekleniliyor

2024 seçimlerinin, ABD tarihinin en yüksek katılım oranına sahip seçimlerinden biri olması bekleniyor. Özellikle genç seçmenlerin ve ilk kez oy kullananların bu yıl yoğun katılım sağladığı belirtiliyor. İklim değişikliği, ekonomi ve sosyal adalet gibi konulara duyarlı gençler, seçim sürecinde öne çıkan bir grup olarak dikkat çekiyor. Kampanyalar, sosyal medya aracılığıyla genç seçmenleri motive ederek katılım oranlarını artırmayı hedefliyor.

ABD Seçimlerine Günler Kala 62 Milyondan Fazla Seçmen Oy Kullandı

Ekonomi ve Sosyal Politikalar Ön Planda Yer Alıyor

Ekonomi her iki adayın da kampanyasında ana başlık olarak öne çıkıyor. Trump, düşük vergiler ve serbest piyasa odaklı ekonomik modelle iş gücünü yeniden canlandırmayı hedefliyor. Harris ise, gelir adaleti sağlamak ve düşük gelirli Amerikalılara daha fazla destek sağlamak amacıyla sosyal güvenlik ağlarını genişletme vaadinde bulunuyor. Sağlık ve eğitimde ise devletin daha aktif bir rol üstlenmesini savunan Harris, sosyal politikalarıyla genç seçmenlere hitap ediyor.

Sosyal Medya ve Bilgi Kirliliği Artıyor

Hem Trump hem de Harris, sosyal medya aracılığıyla seçmenlerine ulaşmaya çalışırken, sosyal medyada hızla yayılan yanıltıcı bilgiler ve yalan haberler, kampanyaları olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, seçmenlere yalnızca güvenilir kaynaklardan bilgi almaları gerektiğini vurguluyor. Sosyal medya platformları, seçim süresince bilgi kirliliğiyle mücadele etmek için çeşitli önlemler almış durumda.

Seçimlerin Küresel Yansımaları Nasıl Olacak?

ABD’deki seçimlerin yalnızca ülke içinde değil, küresel düzeyde de etkileri olması bekleniyor. Trump’ın kazanması halinde ABD’nin daha bağımsız, ulusal çıkarları ön planda tutan bir çizgi izlemesi beklenirken, Harris’in zaferi, daha işbirlikçi ve çevre dostu bir yönetim anlayışını gündeme getirebilir. ABD’nin NATO ve diğer uluslararası ittifaklardaki rolü de bu seçim sonuçlarına göre şekillenecek.

Kaynak: İHA