Antalya Büyükşehir Belediyesi 2024’te Toplu Taşımada Rekor Kırdı: 112 Milyondan Fazla Yolculuk Yapıldı! Antalya Büyükşehir Belediyesi 2024’te Toplu Taşımada Rekor Kırdı: 112 Milyondan Fazla Yolculuk Yapıldı!

Antalya’da her yıl Yörük kültürü ve tarihi üzerine çalışan akademisyenleri, Türkiye’nin dört bir yanından bu kadim kültürü yaşatmak için kurulan dernekleri, vakıfları ve federasyonları buluşturan 7. Yörük Çalıştayı bu yıl Muratpaşa Belediyesi tarafından, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÖRKAM) destekleriyle Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde başladı.

Çalıştayın açılışında konuşan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, bu türlü etkinlikleri, 'nostalji olsun, ne günlerdi o günler diye, geçmişi yad etme adına' yapmadıklarının altını çizdi. Uysal, bu çalıştayları yeni kuşaklara, topluma, ülkeye, geçmiş kadim kültürün işlediği öğeleri hatırlatarak, geleceğe yön vermesi ve bir laboratuvar olabilmesi adına düzenlediklerini kaydetti. 

7. Yörük Çalıştayı Antalya'da Başladı 'Yörük Kültüründen İnsanlığın Öğreneceği Çok Şey Var' 2

Bu yılki  temanın ‘kadın’ olduğunun altını çizen Uysal, dünyanın batısında ve doğusunda kadının yerinin farklı olduğunu bildirdi.

Dünyanın doğusundaki toplumlarda kadının probleminin daha çok olduğunu aktaran Başkan Uysal, “Dünyanın her yerinde cinsiyetler arası eşitsizlik ve adaletsizlikler var. Ama dünyanın doğusunda daha fazla var. Çok eşlilik, kadın hukukunun zayıflatılması, ülkemizde son yıllarda ağırlaşan şiddet tablosu. Bize kadın konusunun özellikle Türkiye’nin çok dikkat değer üzerinde durulması gereken bir konusu olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.

"Bu Kültürden İnsanlığın Öğreneceği Çok şey Var"

Kadının Yörük kültüründe aktif olarak yer aldığını dile getiren Başkan Ümit Uysal, “Bizim dağlarda en yetenekli insanlar bey olur. Acıması yoktur, ölülere yolda tören bile yapılamaz. Bizim yayla yolları 10-15 kişilik mezarlıklarla doludur. Tören yapma zamanı olmaz. İnsanların sadece yeteneğine karar verme kabiliyetine obanın bekasını en iyi yapacak kişiye tevdi edilir. Cinsiyetçi bir tasnif yoktur. Bu yaşamın içinde naçizane olarak yer aldım.  Bu kültürün, bu yaşamın bugünün modern dünyasına söyleyeceği çok şey yok mu?.  Yörük kültüründen insanlığın, ülkemizin öğreneceği çok şey var. Bu içeriği toparlamak üzere, bugüne söz söylemek üzere, eşitsizliklere, dengesizliklere doğru yaklaşımı örnek olarak sunmak üzere bu çalışmaları yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Uysal, Türkiye’nin en önemli konuları hakkında geleceğe sözlü yazılı bilgi kaynağı oluşturduklarını, kuru gürültüyü bir kenara bıraktıklarını işaret etti.

7. Yörük Çalıştayı Antalya'da Başladı 'Yörük Kültüründen İnsanlığın Öğreneceği Çok Şey Var' 4

'Kara Çadır' Vurgusu

Kara çadırın hakkında bilgiler veren Başkan Uysal, “İçinde yaşadığımız fiziki kara çadır, birde başyörük Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği kara çadır. Hani diyor ya, ‘Toros dağlarının tepesinde varsa sorun yoktur’. Demek ki o kara çadırda bir güvence sigorta var. O ayrı bir şey. Fiziki bir kara çadır değil o, kavramsal bir şey. Bir anlayışı, bir ruhu, zihniyeti ifade ediyor. Dediler ki, ‘başkanım siyasete girersen  sıkıntı olur’. Yok günlük polemik siyasetine girmem. Yörük kültürü siyaset üstü kalır. Bununla beraber kara çadırının kaygılarını ifade etmezsek ayrı bir vebaldir. Kara çadır kavramı ağırdır, bir vasiyatnamedir. Başyörük Atatürk’ün bir vasiyetnamesidir. Kaygıları var o kara çadırın” dedi.

7. Yörük Çalıştayı Antalya'da Başladı 'Yörük Kültüründen İnsanlığın Öğreneceği Çok Şey Var' 5

"Türkiye'nin Geleceğinde Siyasetçilere Hizayı Vereceğiz"

Bu noktada kendi düşüncelerini dile getireceğini dile getiren Başkan Uysal, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir’ diyor. Fransız siyasetçilerden duydunuz mu hiç, Sayın Fransızlar, sayın Polinezyalılar, Cezayirliler, o ayrımların hepsini aşıyorlar, Fransız kimliği altında buluşuyorlar. Etnik olarak Fransız demek değil o, hukuki olarak tasada ve bir olmak bir milletin ferdi olmaktır. Yada İngiltere’de Amerika’da duydunuz mu? Peki Türkiye’de neden bunu yapıyorsunuz.  Bir marifetmiş gibi etnik mezhepsel ayrımlarımızı durmadan tekrar ediyorlar, dertleri ney. Dünyanın batısında öylede, doğusunda niye böyle. Biz ulus kuramaz mıyız? Bizim dünyanın birinci liginde ileri bir ekonomi, ulus devlet, demokrasi kurmaya hakkımız yok? Birleşemez miyiz? Biz dünyanın doğusundayız diye mezheplerimize, kökenlerimize, kültürlerimize göre  dilim dilim ayrılmak zorunda mıyız? Bunlara dur diyeceğiz. Kara çadır bu duruma itiraz eder. Kara çadır bir ülkenin bekası için sadece buna itiraz etmez, siyasetçilerin hepsinin dokunamayacağı bağımsız bir yargı olsun ister. Bir ülkenin temeli adalettir. Siyasetçinin adalet sistemine dokunamaması gerekir. Kara çadır kendisi 24 saat çalışır. Herkes çalışsın ister. Kara çadırda yaşayan adam obanın çıkarları dışında sote bir yerde davar kesip yemez. Kara çadır Türkiye’nin kaynaklarının adil, hukuki şeffaf, verimli kullanılmasını ister. Kara çadır üretir. Ekmeğini taştan çıkarır. Her sene ithalatımız fazla. Kara çadır bunu kabul etmez. Gece gündüz çalışır o çadırın geleceğini garanti eder. Parası yoktur ama tereyağını götürür şehirliye alışverişini yapar aldığı ile sattığı denktir. Türkiye’nin geleceğinde siyasetçilere bu hizayı vereceğiz. Bunu veremezsek bu ülke yaşayamaz. Hiç yağcılığa gerek yok. O parti bu parti fark etmez. Siyasetçiye o hizayı vermezsek bu ülke devam edemez bu kadar kritik bir coğrafyada. Önüne gelen bu ülkeyi kafasına göre çekip çeviremez” ifadelerine yer verdi. 

Hangi siyaset olursa olsun uyacağı kurallar olması gerektiğini işaret eden Başkan Uysal, 'kara çadırın ülkenin iyiliğinin yanında, kötülükte ise kaygılarının olacağını' kaydetti.  

"Bizi Kullanan Çok Oldu"

Kara çadır birleştirmekten, Türkiye Cumhuriyeti’nden yana olduğuna vurgu yapan Uysal, “Kara çadır kimseden yana değildir. O kara çadırı temsil etmemiz lazım. Türkiye’nin terazisini tutmamız lazım. Türkiye’nin geleceğine yön vermemiz lazım. Türkiye’nin geleceğine bir vatandaş hukuki çerçevesinde el koymamız lazım. Bunu kara çadır yapamazsa kimse yapamaz. O yüzden sorumluluklarımızı hatırlatmak istedim. Bizim sırtımızı sıvazlayıp  kullanan çok oldu. Yayladan orman, sahilden tapulama kadastrosu geçirdiler. Bizi hayvanlarımızla ortada bıraktılar. Biz o numaraları çok gördük. Şunu bilsinler biz bu ülkenin toprağının her zerresinin sahibi gibi davranırız. Hepsinin o hakkı vardır. Bir sıralama yapılacaksa en başta Yörüklerin her çakıl taşının sahibi olmaya hakkımız vardır” açıklamasında bulundu.

7. Yörük Çalıştayı Antalya'da Başladı 'Yörük Kültüründen İnsanlığın Öğreneceği Çok Şey Var' 3

"Kadının Zemini Güçlendikçe Gelecek Garanti Altındadır"

AÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Şükrü Özen, kadın konusu çok kıymetli olduğunu hayatın her alanında yörük kültüründe olduğu gibi mücadele eden kadına ihtiyaç olduğunu bildirdi. 

Üniversitelerde öğrencilerin içinde kız öğrenci oranı şuanda yüzde 52’lere doğru oranda bir artış gösterdiğini aktaran Özen, Kadın akademisyen oranı Türkiye’de yüzde 46’larına doğru çıktı. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 43’lerde. Bu veriler geleceğimiz için çok önemlidir. Üniversite olarak bu dönüşümlerin farkında olarak yörük kültürüne  verdiğimiz öneminin yanında kadın ve kadın çalışmalarına öncelik veriyoruz. Kadın çalışmaları araştırma merkezlerimiz var ve tamamını destekliyoruz. Kadının zemini, konumu güçlendikçe geleceğimiz garanti altındadır.  ALFA kuşağı ile bağlantıyı kurmak, mücadelenin içinde olan anne ve kadınlarımızla sağlanacaktır. Başka türlü bu bağlantıyı kuramayız” diye konuştu.

"Kadın Ailenin Direğidir"

Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan, yörüklerin yoğun olduğu Muğla Vali Yardımcılığından, Antalya’ya atandığını hatırlatarak,” Bu kültürün içinde yoğrulup büyüdük. Şanslı bir nesiliz. Bu kültürün içinden geldik. Adana Karaisalı’yım. Bir kara çadırımız var bizimde. Bu kültürün devamı için Kuvayi Milliye Yörük Şenlikleri yapılıyor. 40 çadır kuruluyor biride bizim ailemizindir. Bu kültürü yaşadık, şanslıydık. Yörük kültürü bugüne nasıl taşınabilir diye düşününce, çevre ile barışık doğa ile uyumlu, adalet, içinde mertlik barındıran ahde vefa yardımlaşma, barındıran kültürel değerler bütünüdür. Bir çok olumsuz şiddet haberi bizleri üzüyor. Bu toplumsal değerleri yaşatarak, bu sarmaldan çıkabileceğimizi değerlendiriyorum. Kadın çadırın direği ailenin direğidir” diye konuştu.

Sunumlar Yapıldı

Konuşmaların ardından çalıştay, YÖRKAM Müdürü Doç. Dr. Fatih Uslu moderatörlüğünde, ‘Geçmişten Günümüze Yörük Obalarında Yörük Kadını’ başlığıyla gerçekleşti. Oturumda, ‘Yörük Dokuma Sanatının İlham Kaynağı Kadın’ başlıklı konuyla Pamukkale Üniversitesi El Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca, ‘Yörük Kültüründe Kadınların İktisadi Rolü’ başlıklı konuyla YÖRKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gülden Bölük sunumlarını yaptı. İlk oturumda ayrıca ‘Kültürel Mirasın Taşıyıcısı Çamkabalak Yörük Kadınları ve Dokumacılık Sürdürülebilir Yaşam Kültüründeki Rolleri’ başlıklı konuyla UN/FAO Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Ürün Geliştirme Tasarım ve Marka Danışmanı Esma Civcir ve ‘Konargöçer Yaşamda Kadınlarda Eğitim ve Yaşanılan Zorluklar’ başlıklı konuyla ise ‘Yörük Kızı’ isimli dijital içerik üreticisi Ayşe Erden  bilgiler paylaştı.

Türkiye’nin farklı bölgesinden 350’ye yakın yörük derneğinin katıldığı çalıştay renkli görüntülere de sahne oldu.
 

Muhabir: İsa Akar