Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük depremin ardından hazırlanan Deprem Afet Tespit ve Öneri Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akay Akıncı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Toplantı Salonu’nda düzenledikleri basın toplantısında raporla ilgili bilgi verdi. Akıncı, büyük deprem felaketinde 50 bine yakın can kaybı yaşandığını, 115 bin kişinin de yaralandığını hatırlatarak, 6 ana başlık altında tespit ve önerilerini açıkladı.

WhatsApp Image 2023-03-16 at 16.42.05

Akıncı, “Deprem bölgesinde Hatay, Kahramanmaraş, Malatya yoğun olmak üzere 240 bin civarında bina, 850 bin civarında bağımsız birim yıkılmış veya yıkılacak durumdadır.  Ayrıca 4 bin bina ve 166 bin bağımsız birimin orta hasarlı, 431 bin bina ve 1 milyon 600 bin bağımsız birimin ise hafif hasarlı olduğu belirlenmiştir. Hasar tespitlerinin tamamlanmasıyla bu rakamların bir miktar daha yükselmesi mümkündür. Dolayısıyla da 5 milyon civarında insanın evsiz kaldığı anlaşılmaktadır.  Hükümet tarafından yaklaşık 1 milyon aileye 10 bin TL yardım yapılmış, bunun dışında taşınma ve kira destekleri sağlanmıştır. Bölgeden kamu kurumları tarafından transfer edilen 3,3 milyon civarında kişinin göç ettiği tahmin edilmektedir. Bunların içinde 1,1 milyon vatandaşımız yurt ve misafirhanelere, 137 bin vatandaşımız ise otellere yerleştirilmiştir” dedi.

“ALTERNATİF ÇÖZÜM GEREKLİ”

Akıncı,“Suriye hükümeti ve Avrupa Birliği’yle iş birliği yapılarak deprem bölgesindeki Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönüşleri için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Deprem bölgesinde çadır kentler yerine eğitim, sosyal ve ticari yaşamı başlatacak biçimde konteyner kentler oluşturmaya öncelik verilmelidir. Bölgede tarım, sanayi, hizmet sektörlerinin canlanması için kısa çalışma ödeneği dışında çalışanların vergi ve SGK prim kesintilerinin düşürülmesi gibi istihdam teşvikleri sağlanmalıdır. Diğer bölgelerdeki depremzedelerin yurtlarda veya otellerde geçici konaklamalarının uzun süre devam edemeyeceği dikkate alınarak alternatif çözümler geliştirilmelidir. Depremzedelere bir yıl konaklama imkânı sağlayabilecek otel bölgeleri belirlenmeli ve bu konaklamanın mali yükü otellere bırakılmadan karşılanmalıdır” dedi.

“ŞEFFAFLIK İLKELERİ YENİDEN BELİRLENMELİ”

Akıncı, “Fay araştırmaları uluslararası kuruluşların desteğiyle hızlandırılmalıdır. Belediyelerin kent altyapılarını güçlendirme ve deprem hazırlık çalışmaları için yerel planlar STK’ların katılım ve denetimiyle hazırlanmalıdır. Bu alanlarda hızlı ve etkin ilerleme için mali, yönetsel şeffaflık ilkeleri yeniden belirlenmeli ve yaşama geçirilmelidir. DASK deprem ve afet sigortaları zorunlu hale getirilmelidir. Sigorta sistemi hem afet risklerini ölçen, fiyatlayan önleyici nitelikte hem de afet durumunda finansman ihtiyacını gerekli düzeyde karşılayan destekleyici nitelikte olmalıdır. Depremin fiziki ve mali hasar boyutu henüz tam olarak belirlenememiştir. Depremzedelere ilk dönemde sağlanan yardım ve destek GSYH’nın yüzde 1’i civarındadır. Yardımların bir yıl sürmesi halinde 500 milyar TL’ye yakın bir harcamaya çıkılabilecek, toplamda 2023 yılı GSYH’sının yüzde 2’si düzeyinde bir harcama anlamına gelecektir. Depremin büyük maliyeti 800 bini aşkın konut ve işyeri yapımı, onarım, enkaz ve altyapı yenilenmesi maliyetidir. Bu inşanın yaklaşık maliyeti 1,5 trilyon TL’dir.  Hükümet, yeni konut ve işyeri inşaatında kamunun finansman maliyetini üstleneceğini açıklamış ve konut inşa ihalelerini başlatmıştır. Dolayısıyla bu inşaatların kamuya yükü sınırlı olacaktır. Konut ve inşaat maliyetlerinde kamu bütçesinden ödemeler 2023 ve 2024 bütçelerini etkileyecektir. Bütçe gelirlerinin 2023 yılında yaklaşık 6 trilyon TL, 2024 yılında 8,5 trilyon düzeyinde olacağı, GSYH’nın 2023’te 20 trilyon TL’yi aşacağı olacağı, inşaat harcamalarının finansmanında Dünya Bankası, AKYB gibi kuruluşların uzun vadeli finansman imkanlarından yararlanılabileceği dikkate alınmalıdır” diye konuştu.

Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi II