İzmir’in Konak ilçesinde, yaklaşık 3 yıldır kendisinden haber alınamayan emekli hemşire Gülşen Çoğulu (80), yalnız yaşadığı evinde iskelet halinde bulundu. Pandemi sürecinden bu yana üvey oğluyla hiçbir temas kurmayan Çoğulu’nun ölümünde şüpheli bir duruma rastlanmazken, olayla ilgili adli soruşturma başlatıldı.
3 Yıllık Sessizliğin Ardından Gelen Şok
Konak ilçesi Barbaros Mahallesi 340 Sokak’taki 4 katlı bir binanın çatı katında yaşayan Gülşen Çoğulu, eşi vefat ettikten sonra uzun yıllardır yalnız hayatını sürdürüyordu. Eşinin ilk evliliğinden olan üvey oğlu R.Ç., pandemi döneminde irtibatın kopması üzerine birkaç yıl boyunca üvey annesinden haber alamadı. Endişelenen R.Ç., son çare olarak polis ekiplerine başvurdu.
Kadının Evinde Kemikler Bulundu
Polis, üvey oğul R.Ç. ile birlikte çilingir yardımıyla daireye girdiğinde çok sayıda çöp yığını ve kötü koku ile karşılaştı. Yapılan incelemelerde, yatak odasında üzerindeki kıyafetlerin bir kısmı çürümüş halde bulunan Çoğulu’nun kemiklerine ulaşıldı. Savcının incelemesinin ardından kalıntılar, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
Huzurevine Yerleştirildiğini Sanıyorduk
Mahalle sakinlerinden Serkan Önder, “Mahallemizde oturuyordu. Gülşen teyze yaklaşık 6 sene önce yakınları tarafından huzur evine yatırıldı sanıyorduk. Mahalleli en son yaklaşık 7 sene önce görmüş. Hastaydı. Apartmanda çöplerin içinde yaşıyormuş. Hem çatı katı olduğu hem de evde çöpler bulunduğu için kokunun bu sebeplerden dolayı geldiği tahmin ediliyordu. Evin pencereleri de açıkmış. Hiçbir yakını bu kadını merak etmedi mi?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Kokudan İçeri Giremiyorduk
Aynı mahallede esnaflık yapan Tarık Keskin, evin içinin yıllar önce de çöp dolu olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Teyzemiz yaşlı ve rahatsızdı. Lavabosu tıkanıyordu, ben de açmak için evine gidiyordum. Evinde çöpler vardı. Kokudan içeri giremiyorduk. Ben teyzeyi birkaç sefer tanıdıklara sordum. Göremiyordum ve dikkatimi çekti. Doğru düzgün dışarıya çıkmazdı. Olayı öğrendiğimde üzüldüm. Tanıdığımız, bildiğimiz bir teyzemizdi”