Muğla'nın Yatağan ilçesinde, antik Lagina ve Stratonikeia kentlerini birbirine bağlayan kutsal yolda 3 bin 500 yıl önce gerçekleştirilen Hekatesia anahtar taşıma töreni, temsili olarak yeniden canlandırılacak. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kültürel Miras Topluluğu öğrencileri, antik döneme ait giysilerle Hekatesia törenini canlandırarak tarihi bir geleneği yeniden yaşatacak.

Hekatesia Töreni Nedir?

Antik dönemde Lagina'da bulunan Hekate Kutsal Alanı'ndan, Stratonikeia'nın siyasi merkezine bağlılık bildirmek amacıyla düzenlenen Hekatesia anahtar taşıma töreni, dini ve siyasi merkezler arasındaki bağın simgesiydi. Bu yılki tören, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Yatağan Kaymakamlığı, Yatağan Belediye Başkanlığı ve Stratonikeia-Lagina Kazı Başkanlığı'nın katkılarıyla gerçekleştirilecek.

Hekatesia Töreni nasıl yapılır?

Tören, 14 Ekim günü saat 10.30'da Lagina Hekate Kutsal Alanı'ndaki tören kapısı Propylon'dan başlayacak. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kültürel Miras Topluluğu öğrencileri, antik dönemin giysileriyle kutsal yoldan çıkarak Stratonikeia'ya doğru sembolik bir yürüyüş gerçekleştirecekler. Yürüyüşün ardından öğrenciler araçla Stratonikeia'ya ulaşacak ve saat 11.30'da kuzey kapısından Bouleuterion'a (Meclis Binası) doğru yürüyecekler. Burada şehir protokolü tarafından karşılanacak olan anahtar taşıyan öğrenci, anahtarı teslim ederek Lagina'nın Stratonikeia'ya bağlılığını sembolik olarak bildirecek.

Kültürel Miras Canlandırılıyor

Bu temsili tören, antik dönemin kültürel ve dini mirasının günümüze taşınmasını amaçlıyor. Kültürel miras topluluğu öğrencilerinin canlandıracağı Hekatesia töreni, hem yerel hem de ulusal düzeyde kültürel farkındalık yaratmayı hedefliyor. Törenin düzenlenmesi, tarihi ve arkeolojik değeri yüksek olan Lagina ve Stratonikeia antik kentlerinin tanıtımına da katkı sağlıyor.

Stratonikeia Antik Kenti - Muğla

Stratonikeia Antik Kenti, Muğla'nın Yatağan ilçesine bağlı Eskihisar Köyü sınırlarında, Yatağan-Milas karayolu üzerinde yer almaktadır. Kent, M.Ö. 3. yüzyılda Suriye Kralı I. Seleukos tarafından oğlu Antiokhos'a eşi olarak verdiği Stratonike'nin onuruna kurulmuştur. Gezgin ve yazar Strabon'un aktardıklarına göre, Stratonikeia antik dönemde muhteşem yapılarla donatılmış önemli bir yerleşim alanıydı.

Stratonikeia'nın Tarihi ve Mimari Yapısı

Stratonikeia, M.Ö. 167'den itibaren bağımsız bir kent haline gelmiş ve kendi sikkelerini basmaya başlamıştır. Kentin akropolü, güneydeki dağın tepesinde yer almakta olup, çevresi surlarla çevrilidir. Kuzey yamacında, bir teras üzerinde, küçük bir tapınak kalıntısı ve büyük bir tiyatro bulunmaktadır. Tiyatronun oturma alanı merdivenlerle dokuz bölüme ayrılmıştır ve sahne binasının kalıntıları gün yüzüne çıkarılmıştır.

Antik kent, günümüzde terkedilmiş olan Eskihisar Köyü ile iç içe geçmiş durumdadır. Kentin surları, günümüzde yalnızca önemsiz uzantılar halinde görülebilmektedir. Kuzeydoğu köşesinde büyük kesme taşlar ve kireç harçla inşa edilmiş güçlü bir kale bulunmaktadır. Ayrıca, kentteki ana giriş kapısı büyük taş bloklardan yapılmış olup, üzerinde kemer olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır.

Bouleuterion ve Gymnasion

Stratonikeia'nın en dikkat çeken yapılarından biri kent meclisinin toplandığı bouleuteriondur. Tiyatro benzeri bu yapı, kent merkezinde yer almakta ve kuzey cephesinde Diocletianus'un fiyat listesiyle ilgili Latince yazılmış bir yazıt bulunmaktadır. Kentin batısında ise antik Yunan ve Roma'da gençlerin eğitildiği gymnasion yer almaktadır.

Kutsal Yol ve Lagina Bağlantısı

Kentin giriş kapısından başlayan kutsal yol, nekropol alanından geçerek Lagina'daki Hekate Kutsal Alanı'na ulaşmaktadır. Bu yol, antik dönemde dini törenler ve festivaller için önemli bir bağlantı noktasıydı. Ancak günümüzde nekropol sahası, kömür ocakları havzası altında kalarak yok olmuştur.

Tarihi Değeri ve Kazı Çalışmaları

Kentte yapılan kazılar, Stratonikeia'nın antik dönemdeki önemini ve güzelliğini gözler önüne sermektedir. Stratonikeia, hem tarihi hem de arkeolojik açıdan büyük öneme sahip olup, antik çağların kültürel zenginliklerini günümüze taşımaya devam etmektedir.

Lagina Antik Kenti - Muğla

Lagina Antik Kenti, Muğla'nın Yatağan ilçesinde yer alan ve Karialılar için önemli bir kült merkezi olan kutsal alandır. Günümüzde Leyne adıyla da bilinen bu antik bölge, M.Ö. 3. bine kadar uzanan yerleşim izleri ile dikkat çeker. Lagina ve çevresinde yapılan kazılarda Eski Tunç Çağı'ndan (M.Ö. 3000) günümüze kadar kesintisiz bir yerleşim süreci olduğu anlaşılmıştır.

Çukurova Havalimanı İlk Sınavda Sınıfta Kaldı Çukurova Havalimanı İlk Sınavda Sınıfta Kaldı

Lagina'nın Tarihi ve Kutsal Yolu

Antik dönemde, M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren Lagina ve çevresindeki küçük yerleşimler büyümeye başlamış ve kutsal alanlar imar edilerek anıtsal yapılar inşa edilmiştir. Seleukos kralları, Lagina'yı dini merkez olarak belirlerken, Stratonikeia kentini bölgenin siyasi merkezi yapmıştır. İki kent, kutsal bir yol ile birbirine bağlanmıştır ve bu yol dini törenler için önemli bir geçit olmuştur.

Lagina'daki Anıtsal Yapılar

Lagina Antik Kenti'nde propylon (anıtsal giriş kapısı), kutsal yol, altar (kurban ve sunak yeri), peribolos (kutsal alanı çevreleyen duvar), Dorik stoalar ve Hekate Tapınağı gibi yapılar bulunmaktadır. Kutsal alan, Stoaların arka duvarını oluşturan iki metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrilmiştir. Anıtsal giriş yapısı, Stoaya bağlanan kapısı ve dört adet İon sütunu ile dikkat çeker.

Hekate Tapınağı ve Tarihi Önemi

Lagina'nın merkezinde bulunan Hekate Tapınağı, Attik İon kaideli ve Korinth başlıklı sütunlarla inşa edilmiştir. Tapınak, 8x11 sütunlu olup, Korinth düzeninde inşa edilmiştir. M.Ö. 81 yılında var olduğu bilinen tapınağın yapımının M.Ö. 2. yüzyılın sonu ile M.Ö. 1. yüzyılın başları arasında olduğu düşünülmektedir. Tapınağın dış cephesini süsleyen frizlerde, Zeus'un doğumu, Amazonlar ile Grekler arasındaki barış, Tanrılar ile Gigantlar arasındaki savaş (Gigantomakhia) gibi dört ana konu işlenmiştir.

Lagina'nın Roma ve Geç Antik Çağ'daki Rolü

İmparator Augustus, M.Ö. 27 yılında Lagina'daki harap yapıların tamiri için büyük bağışlarda bulunarak kentin yeniden inşasını desteklemiştir. Roma İmparatorluk ve Geç Antik Çağ boyunca kutsal alan, önemini korumuş ve dini merkez olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 4. yüzyılın ilk yarısında tapınak alanına Bazilikal planlı bir kilise inşa edilmiştir.

Lagina'daki Arkeolojik Kazılar ve Osman Hamdi Bey

Lagina Antik Kenti'nde yapılan kazılar, Türk bilim insanları tarafından yürütülen ilk kazılar olma özelliği taşır. Kazılar, ünlü arkeolog Osman Hamdi Bey ve Halit Ethem Bey tarafından başlatılmıştır. Bu çalışmalar, tapınağın mimarisi ve friz süslemeleri gibi birçok önemli bulgunun ortaya çıkarılmasına olanak sağlamıştır.
 

Kaynak: İHA