CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Samsun’dan başlattığı miting serisinde bugün Yozgatlılar ile buluşan Özel kalabalığın içinden miting alanına traktör ile giriş yaptı. Miting de konuşmak için mikrofon verilen çiftçi Abdullah Ceylan tarihi bir konuşma yaptı. Abdullah Ceylan mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Mitingi başlatan, çiftçilere örnek olan, hakkını arayan, hakkını yedirmeyen bir çiftçi olarak sizlere sesleniyorum. Adalet istiyoruz. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe çiftçiler olarak izin vermeyeceğiz. CHP Genel Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ediyorum. Onu yatırmayacağız, onu kurtaracağız. Ahdımız var, iktidara geleceğiz. Ben çiftçi olarak röportaj yaptım. Bana 1 milyon lira ceza yazmışlar. 100 milyon lira yazmazsanız, namertsiniz. Hakkını aramayan, malının değerini takip etmeyen çiftçilere sesleniyorum. Bu düzen böyle gittikçe, açlıktan, sefaletten, beceriksizlikten kurtulamayacağız. Bu düzeni yıkacağız, yıkacağız, yıkacağız... Ben şunu tavsiye ediyorum. Devleti yöneten bir insan, 'turp ile şalgam' ile devlet idare edilmez. Adalet ile hukuk ile idare edilir. Bunları onlara hesabı geldiğinde soracağız. Ben çiftçiyim çiftçi. Halk için millet için çalışan çiftçiyim. Size söz veriyorum. Çok güzel olacak, çok güzel olacak, çok güzel olacak. Vatan için millet için hayırlısı olacak. Bu düzen bitecek.''

İmamoğlu’ndan Özel Mesaj

Yozgat Mitingine özel mektup yollayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

"1 aydır hep birlikte bir büyük mücadelenin içindeyiz. Anadolu'nun dört bir yanında milyonlarca vatandaşımız iktidarı uyarıyor, Doğru yola davet ediyor, zengini de, yoksulu da, sağcısı, solcusu, orta yolcusu da iktidardan aynı şeyi istiyor. Milleti dinle, millete saygı gösterdi, demokrasi dışına çıkma. Devlete ve hukuka güveni zedeleme. Milletin talebi budur"

"İktidarın yanlış ve kötü niyetli ekonomi politikaları nedeniyle dar gelirlinin hali yıllardır perişandır. Ama iktidar hiç umursamadı. Yozgat'ın traktörleri yıllardır dert ekiyor, borç biçiyordu. Ama iktidar hiç duymadı. Milletimiz yaşadığı onca sıkıntıya rağmen sabırla sandığın önüne gelmesini bekliyordu. Ama iktidar 19 Mart'ta birkaç saat içinde devlete ve hukuka güveni yerle bir etti. İktidar birkaç saat içerisinde demokrasiye, milletin iradesine büyük bir darbe vurdu."

"Akşam benim 30 yıllık diplomamı yetkisiz bir kuruma iptal ettirdiler" diyen İmamoğlu, "Sabah da beni, arkadaşlarımı gözaltına alıp tutukladılar. İspatsız, delilsiz, gizli tanıkların yalan, yanlış beyanlarıyla hazırlanmış tamamen siyasi maksatlı bir davayla beni zindana atıp önümüzdeki seçimi garantiye alacaklarını zannettiler. Milletin önünde benimle mertçe yargının arkasına sığınıp yalancı pehlivanlık yapmaya çalıştılar. Çeyrek asırlık iktidarlarının sonunda artık millete değer vermez, saygı duymaz hale geldikleri için kimse sesini çıkarmaz diye hesapladılar. Ama millet ayağa kalktı ve onların bütün hesaplarını bozdu"

"Hizmetleriyle milletin gönlüne giremeyen, gelecek için umut veremeyen bu iktidarın ömrü tükenmiştir. Demokrasiyi, hukuku hiçe sayan bu iktidarın meşruiyeti kalmamıştır. Türkiye bu halde yoluna devam edemez. Zora, baskıya başvurarak rakibini hukuk dışı yollarla saf dışı bırakarak koltuğunu korumaya çalışan bu iktidarla ekonomi yönetilemez."

"Milletin hakemliği her derdin devasıdır. Sandık gelir, milletin dediği olur, herkes boyunun ölçüsünü alır ve milletçe yepyeni, temiz bir sayfa açarız İktidar bugün erken seçim alsa yarın ekonomide kötüye gidiş durmaya başlar. Toplumsal huzursuzluk azalır. Serbest ve adil bir seçim sonucunda milletin iradesiyle iş başına gelen her iktidar Türkiye için büyük bir kazançtır. Milletin hakemliğinden kaçan her iktidar ise Türkiye için büyük yıkım ve zarar demektir. AK Parti'ye ve MHP'ye oy vermiş tüm vatandaşlarımızı erken seçim talebine destek olmaya davet ediyorum. Millet büyüktür ve son kararı o verir."

İBB Eylemlerine Katılan Gazetecilerin Yargılanması Başladı İBB Eylemlerine Katılan Gazetecilerin Yargılanması Başladı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise mitingde şu ifadeleri kullandı:

"Biz bugün yiğidin harman olduğu yere, güzel Yozgat’a, mert Yozgat’a geldik. Yüreğinde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan canım Yozgatlılarla kucaklaşmaya geldik. Yozgatlı çiftçiler, 2 Nisan günü artık kendilerine yapılan zulme, haksızlığa, ürünlerinin para etmemesine, bıçağın kemiğe dayanmasına ve artık canları burnunda tepkileri ortadayken elinden alınmış Yozgatlılar bir de baktılar ki birileri sandığı da elinden almaya, seçme haklarının ellerinden almaya, bir cumhurbaşkanı belirlemek için sandık başına gitmeye gün sayarken adayların ellerinden almaya, Ekrem İmamoğlu‘nu geleceğin cumhurbaşkanını ellerinden almaya kalktılar. Yozgat, o gün ayağa kalktı, Türkiye ayağa kalktı. Sandılar ki Yozgat’tan ses gelmeyecek. Yozgat’ta öyle bir ses geldi ki o traktör konvoyu, traktörlerin kornaları Yozgat’tan bütün Türkiye’ye duyuldu. Bir ezber bozuldu. Bir ezberlemişler, ‘Yozgat bizimdir, bizden başkasına oy vermez, Yozgat tepki vermez, Yozgat eylem yapmaz’ diye bir ezbere varmışlar. Rahmetli Nida Tüfekçi’nin dediği gibi, ‘Dersini almış da ediyor ezber, sürmeli gözlerin sürmeye ne ver’. İşte Yozgat o ezberi bozdu. Yozgat oy verdi diye onlar Yozgat’ı çantada keklik sandılar. Bilmezler ki artık Yozgat uyanmıştır. Bu millet uyanmıştır. Yozgat zulme susmamıştır, bugün de bu meydana sığmamıştır. Sayın Erdoğan Yozgat’taki AK Partililere pek kızmış geçen geldiğinde. Demiş ki, ‘Bu ne, bu kadar meydan mı olur bu tarafları niye doldurmadı’. Sayın Erdoğan Yozgat’a kızma o dolduramadığınız meydanı biz doldurduk. Yozgat tarihinin en kalabalık mitinglerinden biriyle Yozgat’tayız. Sadece meydanda değil, meydanın ötesinde bariyerlerin etrafı, ara sokaklar her tarafta ayrı bir miting var. 

'Selam olsun Yozgat’a"

Ceza tebligatları postaladılar ve biz her birimiz bunu görünce içimiz hızladı. Biz her birimiz bunu görünce bunu hak etmediler, biz bunu sahiplenmek istiyoruz dedik. İl başkanımızı aradım, 'O çiftçilere ulaş, cezalarını ben üstleneceğim' dedim. Ardından da Silivri Cezaevine gittim.  Onu ziyarete girdim. Her seferinde özlemle sarılırken bu sefer aramızda bir tartışma çıktı. Dedi ki, 'Genel Başkanım oldu mu şimdi?'. Dedim, 'Ne oldu?'. 'Traktörler bana destek için çıktı, ben bu cezacıları ödeyeceğim demiştim. Bir baktım televizyonda genel başkan ödeyecek diyor nasıl olacak şimdi?' dedi. Dedim ki 'Ekrem Başkan biz senle bugüne kadar hiç tartışmadık hiç ayrı düşmedik. O zaman aramızdaki kardeşlik hukukuna göre bunu da kardeş payı yapacağız yarısı benden yarısı senden.' İşte bugün o çiftçi kardeşlerimin, abilerimin, ablalarımın daveti ile buraya geldim. Elbette Yozgat’ta bir miting yapacaktık. Ama madem Yozgat bütün dünyayı sesini traktör konvoyu ile duyurmuştu, traktörlerin başına geçtik bu miting alanını bütün çiftçileri selamlayarak, bütün Yozgat’a selamlayarak geldik. Selam olsun Yozgat’a. 

" Karıncanın kardeşi var o da Cumhuriyet Halk Partisidir"

Birileri oyu alırken iyi, sonra hizmet yapmayınca, taban fiyata tepki olunca, çiftçi faize itiraz edince, mazotun yüksekliğinden, gübrenin yüksekliğinden yakınınca, çiftçi iktidara mesafe koyunca bir anda çiftçinin karşısında dikiliyorlar. Köylünün karşısına dikiliyorlar. Gördüm ki birileri yukarıdan bakıyor. Kibirle bakıyor. Ve Yozgatlı köylüleri karınca gibi görüyor, onu ezmeye kalkıyor. Buradan iktidarı uyarıyorum. Karınca gibi çalışkan o çiftçileri sana ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var o da Cumhuriyet Halk Partisidir. Yozgat’ta adaletsizliğe itiraz eden, haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmayan ve hem iradesine hem de geleceğine sahip çıkan Yozgat’ın bütün demokratları burada. Malum bir mitingde o şehirdeki milletvekili otobüsün üstünde olur. Bizim Yozgat’ta son seçimde İYİ Parti ile birlikte yaptığımız ittifakta, birinci sıra İYİ Parti'deydi ikinci sıradan da milletvekilimiz seçilemedi ama bu eksikliği Yozgat’ın bir evladı, Ankara Milletvekili Adnan Beker partimize katılarak bu eksiği kapattı. 

“Yozgat’a tapulu malı sananlar aslında Yozgat’ı tanımayanlardır”

Yozgat’a tapulu malı sananlar aslında Yozgat’ı tanımayanlardır. Yozgat 1950’de Demokrat Parti‘ye büyük bir destek vermiş ama birkaç dönem sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verip Cumhuriyet Halk Partisi'ne çok partili dönemde kazandırmıştır. 31 Mart tarihinde yapılan seçimlerde aslında Yozgat sesini duyurmuş AK Parti duymazdan gelmiştir. Yozgat Belediyesi Yeniden Refah Partisi’nden Sayın Kazım Arslan Başkan kazanmıştır biz de kendisini yürekten kutluyoruz. Biz de yarıştık, bizim de adayımız vardı ama Yozgat Kazım Başkan’ı seçti. Neymiş ‘Efendi milletmiş, köylü milletin efendisiymiş’. Demokrasilerde efendi Saray’da oturan değil, onu Saray'a çıkaran Yozgatlıların kendisiymiş. Daha sonra oylar düşünce, başkası seçilince zulme başlar, kente sırtını dön. Yozgatlılara şunu hatırlatırım. 2011 yılında bu meydanda Sayın Erdoğan Yozgatlılara, Yozgat’ı bir dünya kent yapmanın, bir megakent yapmanın, Yozgat’a çağ atlatmanın sözünü verdi. 14 yıl geçti biz bozkırın ortasında hâlen daha bir kent göremiyoruz. AK Parti taş üstüne taş koymadığı gibi Yozgatlılar hemşehrileri, Mümin Sarıkaya‘nın şarkısında olduğu gibi, 'Ben yoruldum hayat, gelme üstüme' diyorlar ama bu AK Parti üstüne gitmeye, zulmetmeye, haksızlık yapmaya, devam ediyor.
 

Kaynak: Haber Merkezi