Hava taşımacılığı, dünyanın en büyük kirleticilerinden biri olarak kabul edilir. Ancak, bu soruna karşı umut verici bir çözüm olarak Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) ön plana çıkıyor. Geleneksel jet yakıtlarının yerine geçmesi beklenen SAF, havacılık sektörünün karbon ayak izini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip.

Pandemi sonrası hava yolculuğunda yaşanan hızlı büyüme, yüksek karbon emisyonları sorununu da beraberinde getirdi. SAF, bu soruna karşı sürdürülebilir bir alternatif sunarak, havacılığın çevresel etkilerini azaltmayı amaçlıyor.

SAF'ın üretim kaynakları ve avantajları

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı, esas olarak yenilenebilir biyokütle ve atık kaynaklarından üretilir. SAF'ın, havacılığın çevresel etkilerini azaltma potansiyeli, küresel ısınma üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. SAF üretimi için kullanılan hammaddeler arasında kullanılmış yemeklik yağ, hayvansal atık yağlar, katı belediye atıkları ve enerji bitkileri bulunur. Bu yakıt türü, hava yolculuğunu daha sürdürülebilir hale getirmek için geliştirilmiştir.

AFAD açıkladı... Hatay'da deprem! AFAD açıkladı... Hatay'da deprem!

Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı'nın SAF hakkındaki değerlendirmeleri

Haberglobal'den Ertan Altan'ın aktardığına göre, Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı'nın raporunda SAF'ın sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor. Araştırmada, SAF'ın fosil bazlı jet yakıtına kıyasla, biyokütle hammaddelerinin büyüme sürecinde bitkiler tarafından emilen karbondioksit miktarı ile eşdeğer olduğu ifade ediliyor.

Raporda, SAF'ın içerdiği safsızlık miktarının daha düşük olduğu ve kükürt gibi zararlı partiküllerin emisyonlarını azalttığı vurgulanıyor. Önceki araştırmalar, yalnızca yüzde 50 SAF karışımının bile partikül maddeyi yüzde 50-70 oranında azaltabileceğini gösteriyor. Bu, SAF'ın hava kalitesini iyileştirme potansiyelini ortaya koyuyor.

Gelecek hedefleri

SAF kullanımının küresel ölçekte yaygınlaştırılması, havalimanları çevresindeki hava kalitesini iyileştirecek ve havacılıktan kaynaklanan ısınma etkilerini azaltacaktır. Araştırmalarda, ABD'nin 2030 yılına kadar yılda üç milyar galon SAF üretmeyi ve 2050 yılına kadar havacılık yakıtı talebinin yüzde 100'ünü SAF ile karşılamayı hedeflediği belirtiliyor.

Bu hedeflere ulaşmak için, politika desteği ve yeni üretim tesislerine yatırım yapmaya istekli finansörler gerekecek. ABD ve Avrupa'daki hükümetler, SAF'ı destekleyen politikalar geliştirmeye başladı. Ayrıca, Asya'daki ülkeler de SAF'ın teşvik edilmesi için adımlar atıyor.

Kaynak: Haber Merkezi