15 yıl önce katledilen Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ilişkin, "Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dahi mezarı adli bir soruşturma üzerine, şüphe üzerine açılabiliyorsa, Cem Garipoğlu açısından bu çok gecikmiş bir karardır" ifadelerini kullandı.
Cem Garipoğlu'nun Mezarı Açılacak
2009 yılında Bahçeşehir’de Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde ölü bulunmuştu. Karabulut Ailesi avukatlarının talebi üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için talimat verdi.
Açıklamalar ve İnceleme Süreci
Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, İstanbul Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada, cinayetin detaylarını ve yaşanan süreci anlattı. Epözdemir, cesedin tamamen çıkarılacağını ve Adli Tıp Kurumu’na gönderileceğini belirtti. Mezarın açılması sürecinde gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Delil Kaybı Olmaksızın İnceleme
Epözdemir, işlemin delil kaybı olmaksızın gerçekleştirilmesi ve adli heyetin güvenliğinin sağlanması için kolluk kuvvetlerinin mezarlıkta hazır bulunmasının önemine değindi. Karacaahmet Mezarlığı'ndan çıkarılacak ceset, Adli Tıp Kurumu'na götürülerek detaylı incelemeler yapılacak.
Gecikmiş Bir Karar
Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun babasının daha önce dilekçe sunduğunu ancak işlemin avukatları tarafından talep edildiğini belirtti. Gecikmiş bir karar olarak gördüğünü ifade eden Epözdemir, Başsavcılığa teşekkürlerini iletti ve sürecin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Epzödemir, Garipoğlu'nun şüpheli intiharına ilişkin ise şöyle konuştu: “Son derece sağlıklı biri, antidepresan bile kullanmayı bırakmıştı diyor. Bir intihar notu yok. Yani intihar eden iradenin dış dünyaya yansıyan, kamuoyuna yansıyan bir açıklaması olmalı. Bir intihar notu. Tarihe not düşmesi gerekiyor, o da yok. Bir gün ailesiyle görüşmüş ‘Beni buradan çıkarın. Ben kalamıyorum artık burada’ demiş. Çince öğreniyor. Beş dil biliyor ve bir sabah Cem Garipoğlu’nun öldüğüne ilişkin kamuoyunda haberler yayınlanmaya başladı."