Silahlı suç örgütü lideri tutuklu bulunan Adnan Oktar'ın yargılandığı 72 sanıklı davada, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma devam etti. Duruşmada 6 tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulunurken, Adnan Oktar duruşmaya katılmadı. Oktar’ın avukatları, müvekkillerinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılmasını talep etti. Ancak mahkeme, tüm sanıkların ve mağdurların ifadelerinin aynı anda alınmasının fiilen mümkün olmadığını belirterek bu talebi reddetti.
Adnan Bey bir sevgi insanıdır
Tutuksuz sanıklardan Seda Nur Şimşeker, mahkemede yaptığı savunmada suçlamaları reddetti. “Ben bir avukatım, herhangi bir örgüt evimiz yoktur. Biz o evi kendimiz, kendi imkanlarımız ve paramızla tuttuk. Adnan Bey bir sevgi insanıdır, bize çok güzel davranmıştır ve el üstünde tutmuştur. Ben bir örgüt üyesi değilim, bir hukukçuyum. Alnım ak bir şekilde karşınızdayım. Kimse Adnan Oktar suç örgütünün varlığı diye bir şeye inanmıyor. Herkes Adnan Bey'in ne kadar genç olduğunu, kadınların Adnan Beye olan sevgisini ve mahkemede ne giydiğini konuşuyor, bunlar konuşuluyor. Allah'ın hakimiyet sıfatı var, karar verecek olan Allah'tır''
Sanık avukatları da mahkemeden müvekkilleri aleyhinde sunulan delilleri kabul etmeyerek, beraat talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Oktar’ın Duruşmaya getirilmesi İstendi
Mahkeme heyeti ara kararında, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların gelecek duruşmada mahkeme salonunda hazır edilmesi için cezaevine yazı yazılmasına hükmetti. Ayrıca eksik kalan hususların tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İddianamede Neler Var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün kilit isimlerinden Ali Sadun Engin'in örgüt içinde “Sado” lakabıyla bilindiği ve özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında köprü görevi gördüğü belirtildi. Engin'in, Oktar’ın talimatıyla İsrail’de düzenlenen ve örgüt tarafından organize edilen konferanslarda yer aldığı kaydedildi.
İddianamede ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan sanık Altuğ Revnak Eti, Engin’in İsrail’in radikal hahamlarından ve Likud Partisi eski milletvekili Yehuda Glick ile bağlantılarını detaylandırdı. Oktar tarafından örgüte gelen paraları saklamakla görevlendirilen Çalıkoğlu, örgütün "İmam Kardeşler" olarak bilinen grubunda yer alıyordu.
2758 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
1999 yılında örgüt üyelerinin gözaltına alınması sırasında işkence gördükleri iddialarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne yapılan başvurunun ardından kazanılan tazminatın, “infak” adı altında örgüte aktarıldığı da iddianamede yer aldı.
Ayrıca iddianamede, Adnan Oktar, Ulviye Didem Ürer, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 13 sanık için, birden fazla kişiye karşı "nitelikli cinsel saldırı", "çocuğun cinsel istismarı", "cinsel taciz", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığını aklamak" suçlarından 1.938 yıl 5 aydan 2.758 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Diğer 59 sanık için ise değişen oranlarda hapis cezaları isteniyor.