Mersin'de Şüpheli Kamyonette Sağlıksız Et Operasyonu Mersin'de Şüpheli Kamyonette Sağlıksız Et Operasyonu


 
Kırcami’nin ilk kez 2019 yılında bir imar planına sahip olduğunu belirten Uysal, “Hafta sonu topladığımız Belediye Meclisimizle, geceler boyu devam eden çalışmayla “Olmaz” denileni yaptık. Aynı yıl, inşaat izinlerini vermeye başladık. Onlar, çaresiz kalıp arsalarınızı satıp savıp kaçmanızı bekledi. Ama şimdi o arsalarda sizlerin inşaatları yükselecekti.  
Ancak 2020’de, Antalya 1. İdare Mahkemesi planımızı iptal etti. Mahkeme 4 gerekçe gösterdi. Üst mahkeme gerekçeleri yersiz buldu. Ama planımızı iptal etmek için bir dayanak arandı. O dayanak, Türkiye’nin birçok ilinde olmamasına rağmen işlerin yürüdüğü Çevre Düzeni planı oldu. Sadece Antalya’yı değil Burdur’u, Isparta’yı ilgilendiren bu planın yokluğu Kırcami’mize gerekçe yapıldı” dedi. 
 
YAKLAŞIK 30 DAVA AÇILDI
“Çevre Düzeni Planı tamamlandı”diyen Uysal, planın onay için ilgili bakanlığa gönderildiğini fakat 6 ay imza beklediğini söyledi. Uysal, “Bu engeli de aştık. Tapularımız yazıldı. Yeniden inşaatlar başlayabilecekken bu uzun mücadelede bir kez bile gündeme gelmeyen parselasyon plan davaları ortaya çıktı.
30 bine yakın mülkiyetin bulunduğu Kırcami’mizde yaklaşık 30 dava açıldı.  
Bu davaların 14’ü, iktidar partisine çok yakın bir avukatta toplandı. 6 dava da pandemide vatandaşına 3 maske dağıtamayan Sağlık Bakanlığı’nca açıldı.
Bu davalardan planımız aleyhine bir karar çıktı. Bilirkişi raporu 1’e karşı 2 oyla kabul edilmiş tek dava, tek karar. Ve bu kararla plan iptal edildi. Üstelik, 14 Mayıs seçimlerinin hemen öncesinde karar alındı.
Karara, üst mahkeme olan Konya Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz ettik.” dedi.
 
HALKIN YÜZDE 87’Sİ EVET DEDİ
Mahkeme sürecinde referandumda  yüzde 87’lik evet oyu alındığının altını çizen Uysal, halkın oyuyla desteklenen bir plandan vazgeçemeyceklerini belirtti. Uysal paylaştığı açıklamanın son bölümünde şu ifadeleri kullandı:
 
“Kırcami imar planlaması artık haysiyet sorunudur. Ata mirası topraklarınızı rant şebekeleriyle iç etmek isteyenlere karşı bir duruş, bir mücadeledir.
Üst ölçekli planları iptal ettirdiler. Çözdük.
Çevre Düzeni Planı’nı gündeme getirdiler. Aştık.
Sonra ‘Aslında ‘Ret’ dememiz lazımdı’ diyerek olmuş işi bozacaklarını itiraf eden iktidar sahibi siyasetçiler ortaya çıktı. Ve hemen ardından parselasyon plan davaları.
“Parselasyon yanlış” diye ortalıkta gezinenler var. Kasten ya da bilmeyerek konuyu çarpıtanlar var. Onlara sorun, ‘Bu süreç 9 yıldır devam ediyor. Parselasyonun yanlış olduğu mahkemelerinizin şimdi mi aklına geldi?’
Kimse merak etmesin, bunun da üstesinden geliriz.”
 
SÜLEYMAN GEZİCİ