Kadınların yüzde 5'inde erkeklerin ise
yüzde 10'unda görülen uyku apnesi trafik kazaları, erken kalp hastalıkları,
beyin felci ve şeker hastalığının yanı sıra sosyal problemlere de neden oluyor.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Klinik Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Ömer
Tarık Selçuk uykuda 10 saniyeden fazla nefes durması ve yüksek sesle horlama
şeklinde ortaya çıkan tıkayıcı uyku apnesi hastalığının eşler arasında da
problemlere yol açtığını hatta boşanmalara neden olduğunu belirtti.
Uyku apnesi olanların uykusunda yeterince
dinlenemediğini belirten Doç. Dr. Ömer Tarık Selçuk, tıkayıcı uyku apnesinin
uykuda 10 saniyeden fazla olacak şekilde nefes durması olarak tanımlandığını
belirtti ve "Trafik kazalarının da büyük bölümü uyku apnesi nedeniyle
meydana geliyor. Çünkü uykusunda yeterince dinlenemeyen hastaların dikkati dağılıyor.
Hatta kırmızı ışıkta uyuyan hastalar oluyor" dedi. Uykuda rahat nefes
alınamadığında, oksijen azaldığı için erken yaşta kalp hastalıkları, beyin
felci ve şeker hastalığı gibi sorunların da ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr.
Selçuk, “İyi uyuyamamak ve dinlenememekten dolayı depresyon da sık
görülüyor" dedi.
'CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARI DA
GÖRÜLÜYOR'
Hastalığın eşler arasında problemlere neden
olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastalık
yüksek sesle horlamaya neden oluyor. Hastalığa bağlı boşanmalar görüyoruz.
Cinsel fonksiyon bozuklukları da bu gruptaki hastalarda karşılaştığımız
durumlar. Uyku apnesi, üzerinde durulması ve tetkiklerin yapılması gereken bir
hastalık. Hastalık daha çok orta yaştaki kilolu erkeklerde görülüyor. Ancak her
yaşta rastlanabildiği gibi geniz eti olan çocuklarda bile uyku apnesi
görülebiliyor."
7 YILDA 200 HASTAYI AMELİYAT ETTİK
Hastalığın nedeninin üst hava yollarının
bazı bölgelerindeki tıkanmalar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Selçuk, “En çok damak
ve dil arkası bölümlerde tıkanıkla seyrediyor. Hastalara poliklinikteki
muayenelerinden sonra uyku testi yapıyoruz. Bunun için de hastayı bir gece
hastanede yatırıp inceliyoruz" dedi. Gerekli tetkiklerin ardından hastaya
uyku cerrahisi uyguladıklarını kaydeden Doç. Dr. Selçuk, “Hem damak, hem dil
bölgesine yönelik cerrahiler var. Ancak biz en çok damak bölgesine yönelik
ameliyat yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 7
yılda 200'e yakın uyku apnesi ameliyatı gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç.
Dr. Selçuk, en çok damak germe ameliyatı yaptıklarını vurguladı. Damak germe
tekniğinin hasta konforunun en yüksek olduğu ameliyatlardan biri olduğunu
söyleyen Doç. Dr. Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Damak germe tekniğinde sonuçlar çok yüz
güldürücü. Bu teknikte hastaya damak bölgesindeki tıkanıklıkla ilgili genel
anestezi altında damak germe ve bademcikleri alma operasyonu yapıyoruz. Damak
germe, teknik olarak damağın arka kısmından bir bölümü çıkarmaktır. Böylece damak
sallanmadığı için hava yolunu tıkamıyor. Hastayı ertesi gün taburcu
edebiliyoruz."(DHA)