Ülkemiz 21 ilde eş zamanlı çıkan yangınlarla yanıyor! Ormanlarımız yanıyor,
ormandaki yabani hayvanlar, kurtlar, kuşlar, kaplumbağalar, yılanlar, yaban
hayatın elde kalan son canlıları yanıyor! Yerleşim yerleri, köyler, tarlalar, çiftlikler,
evcil hayvanlar, evler, arabalar, insanlar yanıyor!
Aslında hepimizin yüreği yanıyor! Kaç gündür söndürülemeyen yangınlar
yüzünden, insanlar acılı ve öfkeli! Tedbirsizliğin,beceriksizliğin, daha
önceden alınmamış önlemler ve alınmamış istihbaratın sorumluları olmalı! Neden
bizim yangın söndürme uçaklarımız yok? Oysa yangın olayını, bu boyutlarda
olmasa bile, sıkça yaşayan ülkelerden biriyiz. Bunun için hazırlıklı
olmalıydık! Başka ülkelerin yangın uçak sayılarını görünce, insan üzülüyor!
Yangın, günlerdir sürüyor ve çaresizce çırpınan insanlar dışında, seyretmek
durumunda kalıyoruz! Çünkü çok sayıda yangın söndürme uçağımız yok! Bu devasa
boyutta yangının aynı zamanda çıkması, herkes için son derece şüpheli bir durum
olarak görülüyor! Bunun çok iyi ve çok ayrıntılı araştırılması gerek!
Yangını kimlerin çıkartmış olabileceği konusunda, ahkam kesmeden önce; yangından çıkar sağlayabileceklerin, yarar umanların, listesini yapmak gerek bence. Düşününce, bu çok uzun bir liste olabilir! Ben polis değilim ama, hani polislerin o filmlerde de çokça vurgulanan bir yöntemleri vardır, cinayeti araştırırken; “bu cinayetten kimler çıkar sağlar, cinayet kimlerin yararına sonuçlar doğurur? Kimlerin cinayet işleyecek sebepleri vardır?” Diye düşünüp, katili ya da katilleri araştırırlar ya, benimki de o hesap!
Ama her kim ya da
kimler böyle feci ve can yakan bir yangından sorumlu olup, kendileri için çıkar
ya da medet ummuşsa, yazıklar olsun onlara! Bunca cana mala malolan bir yangın,
kimsenin yanına kar kalmaz! Bu ahh tutar onları. Ama en az onlar kadar,
aymazların, tedbirsizlerin, beceriksizlerin de suçu olduğunu biliyor, canı
yanan insanlarımız! Şimdi onların yaralarını sarma zamanı. Çünkü önümüz kış ve
onlar herşeylerini kaybettiler! Yaralarını sarıp sarmalamak ve yaşama umudu
vermek önce devletin, sonra da hepimizin görevi!
Ülke yangın yeri! Yüreğimiz de öyle! Ama yine de kabul edelim, ateş düştüğü yeri yakıyor! Şimdi o ateşleri söndürme zamanı!